26 Şubat 2011 Cumartesi

Kalp sağlığı için beş basit strateji

Dünyada ve ülkemizdeki ölümlerin nedeni olarak ilk sırada bulunan kalp hastalıklarını, alınacak basit önlemlerle engellemenin mümkün olduğu, böylece ameliyata ya da ilaçlı tedaviye gerek kalmadan da sağlıklı kalınabileceği bildirildi.

ABD'nin önde gelen sağlık kuruluşlarından Mayo Clinic'in internet sitesinde ''Kalp Hastalıklarını Önlemenin Beş Stratejisi'' adıyla yayımlanan makaleden derlediği bilgiye göre, bu beş ''basit'' strateji sigara, egzersiz, beslenme, kilo ve sağlık taraması şeklinde gösterildi.

Sigara veya tütünün kalp hastalığı için en önemli risk faktörlerinden biri olduğu, sigaradaki kimyasalların, arterlerin daralmasına yol açtığı ve bunun da kalp krizine neden olduğu bildirildi.

Kalp sağlığı açısından ne kadar sigara içildiği ya da daha düşük katran ve nikotinli sigara içilmesinin öneminin olmadığı vurgulanan makalede, sigara dumanının damarları, kalp hızı ve kan basıncını, dumanındaki karbon monoksitin kandaki oksijeni olumsuz etkilediği ifade edildi.

Özellikle de doğum kontrol ilaçlarını kullanan kadınlar için sigaranın çok daha büyük riskler yarattığı, 35 yaş sonrasında bu riskin daha da büyüdüğü kaydedildi.

Sigarayı bırakmanın ise kalp hastalığı riskini sadece bir yıl içinde ciddi anlamda düşürdüğü belirtildi.

İkinci strateji olarak haftada 3-4 gün 30 ile 60 dakika arasında, hatta zorlananlar için 10'ar dakikalık birkaç seans şeklinde orta şiddetli fiziksel aktivite gösterildi.

Sağlıklı beslenmenin kalp sağlığı için vazgeçilmez unsur olduğu ifade edilen makalede, yağ, kolesterol ve tuza dikkat edilmesi gerektiği bildirildi.

Kalbin korunması için özellikle meyve, sebze, tam tahıllar ve düşük yağlı süt ürünlerinin tercih edilmesi önerilirken, Omega-3 yağ asitlerinin düzensiz kalp atışları ve düşük kan basıncına karşı koruduğu ve kalp krizi riskini azalttığı, somon ve uskumru gibi bazı balıkların yanı sıra keten tohumu, ceviz ve soyanın da Omega-3 kaynağı olduğu bildirildi.

Sağlıklı bir kilonun korunması gerekliliğine işaret edilen makalede, vücut kitle indeksinin ve bel çevresi ölçümünün burada iyi bir kriter verdiği, sadece yüzde 10 oranında kilo azaltmanın kan basıncını, kolesterol düzeyini düşürmeye yardımcı olduğu ve diyabet riskini azalttığı kaydedildi.

Son olarak düzenli sağlık taramalarından geçmenin önemi vurgulandı. Özellikle, tansiyon ve kolesterolün sık sık kontrol edilmesi, diyabet taraması yapılması önerildi.

-''BU RİSK FAKTÖRLERİNE STRESİ DE İLAVE ETMEK GEREKİYOR''-

Atakalp Kalp Hastanesi Başhekimi Kardiyoloji Uzmanı Dr. Hasan Yılmaz, konuya ilişkin AA muhabirine yaptığı açıklamada, kalp hastalıkları için bir takım risk faktörlerinin bulunduğunu belirterek, ''Gelen hastalarımıza soruyoruz, Yüksek tansiyonu, şeker hastalığı var mı, kolesterol seviyesi, kilosu, sigara içiyor mu, hareketsiz bir insan mı diye sorguluyoruz'' dedi.

Sigaranın kalp hastalığına yakalanmak için büyük risk faktörlerinden bir tanesi olduğunu dile getiren Yılmaz, sigaranın mutlaka önceden bırakılması gerektiğini, hasta olduktan sonra bırakıldığında, sigaranın etkisinin kaybolmasının kalp için yaklaşık 5 yıl, akciğerler için en az 10 yıl sürdüğünü anlattı.

Yılmaz, fazla kilonun pek çok rahatsızlığa neden olduğunu hatırlatarak, kiloyla birlikte tansiyon, şeker hastalıklarının da geldiğini, ideal kiloda olmak için en iyi yöntemin doğru bir diyet yapmak olduğunu, bunun için gerekirse diyetisyenden destek almak gerektiğini bildirdi.

Kolesterol değerlerinin kalp ve damar sağlığı için önemli olduğunu vurgulayan Yılmaz, ''Damar sertliğinin başlama yaşı maalesef 10 yaşa indi. Çocuklarımızı doğru beslemememiz, özellikle de fast-food beslenme, kolalı içecekler, şekerli gıdalar, cipsler gibi bir beslenme alışkanlığı kazandırıyorsak, yani ev yemeği yediremiyorsak, maalesef çocuklarımızın ileri yıllardaki sağlığı için kötü şeyler hazırlıyoruz demektir'' dedi.

Doğru beslenmeyi ''pazarda satılanlar'' sözleriyle özetleyen Yılmaz, sebze-meyve ağırlıklı beslenmek, hiçbir sebzeyi ya da meyveyi diğerine ''üstün kılmadan'' hepsini mevsiminde tüketmek ve ilaveten zeytinyağının ''kıymetini bilmek'' gerektiğini vurguladı.

Yılmaz, hareketli yaşamın kalbe iyi geldiğini belirterek, modern hayatın insanları yorduğunu, iş çıkışı insanların eve gidip televizyon başında uzanmayı tercih ettiğini, bu yüzden de hele de bilgisayar başında çalışılıyorsa, basitçe haftada 3 gün, 30 dakika kişilerin kendine vakit ayırıp yürüyüş yapılmasını tavsiye etti.

Bu risk faktörlerine stresi de ilave etmek gerektiğini, zira ''kendini yiyen'' ve hayatta başarılı olan insanların, işine titizlenirken kendini ihmal ettiğini dile getiren Yılmaz, ''İş yerinde, ev yaşamında yoğun stres altında olmak, insanlara kalp krizi geçirtebiliyor. Hepimiz yetişememe, yetiştirememe, kazanamama, iş bulamama derdindeyiz. Bu da bizi yavaş yavaş sağlıksızlaştırıyor. Sonuç olarak kendimize iyi bakıyorsak, risk faktörlerini uzaklaştırdıysak, yaşam şeklimizi değiştirdiysek çok büyük farklar yaratıyoruz demektir. Bunun bir ameliyat, bir balon-stent tedavisi kadar kıymeti var'' şeklinde konuştu

Siz de diğerleri gibi İngilizce konuşabilirsiniz. Nasıl mı ? Tıklayın ! var addthis_pub = 'tayfunsalci'; var addthis_localize = {share_caption:'Paylaş', email_caption:'Arkada?yna Gönder!', email:'E-posta', print:'Yazdyr', favorites:'Favoriler', more:'• daha...'};


View the original article here


This post was made using the Auto Blogging Software from WebMagnates.org This line will not appear when posts are made after activating the software to full version.

Torba yasaya emekli tepkisi

Emekliler, ''torba yasa''da her kesime yönelik düzenlemeler bulunduğunu, ancak kendilerinin unutulduğunu savunarak, yıllardır bekledikleri intibak yasasının ''yine başka bahara bırakıldığını'' kaydettiler.

Birleşik Emekliler Derneği Genel Başkanı Nalan Huriye Akcan ve Tüm Emekli-Sen Genel Başkanı Osman Özdemir, yaptıkları ortak yazılı açıklamada, ''torba yasanın gereksiz düzenlemelerle doldurulduğunu, ama ne intibak yasası ne refah payı ne emekli maaşlarına yapıldığı söylenen zamların ne de banka promosyonlarından emeklilere de pay verilmesi konusunun torbada yer almadığını'' belirtti.

Açıklamada, emekliye, işçiye, memura maaş artışı yaparken ''kaynak yok'' diyen hükümetin, ''af kanunu'' ile milyarlarca liralık alacağından bir kalemde vazgeçtiği öne sürülerek, seçim öncesinde ''oy avcılığı'' yapmak için ''torba yasaya'' ne bulunduysa koyulduğu, ancak emeklilerin yıllardır beklediği intibak yasasının yine başka bahara bırakıldığı iddia edildi.

Banka promosyonlarından pay verilmesi için gerekli düzenlemenin de yasaya dahil edilmemesine tepki gösterilen açıklamada, Ocak ayında emekli maaşlarına 60 TL zam yapıldığının söylendiği ancak hala zamdan haber çıkmadığı ifade edildi.

Hükümetin emeklileri unuttuğu savunulan açıklamada, ''Torba kanunda da kendilerini unutanlara karşı emeklilerin duyduğu öfke, kara delik gibi bu iktidarı yutacaktır'' ifadesine yer verildi.

Siz de diğerleri gibi İngilizce konuşabilirsiniz. Nasıl mı ? Tıklayın ! var addthis_pub = 'tayfunsalci'; var addthis_localize = {share_caption:'Paylaş', email_caption:'Arkada?yna Gönder!', email:'E-posta', print:'Yazdyr', favorites:'Favoriler', more:'• daha...'};


View the original article here


This post was made using the Auto Blogging Software from WebMagnates.org This line will not appear when posts are made after activating the software to full version.

Çalışanına maaş ödemeyene hapis cezası

Çin'de yeniden yapılandırılan ceza hukuku çerçevesinde başta mali suçlar olmak üzere birçok suçun cezasında değişiklik yapılırken, yeni düzenlemeye göre işçisine kasıtlı olarak maaş ödemeyen işverenler 3 ila 7 yıl hapis yatacak.

China Daily gazetesinde yer alan haberde, Çin'de yeni ceza kanunu ile 13 suça ilişkin ölüm cezası kaldırıldı. Ülkede şu anda ceza kanunundaki 8. değişiklik kapsamında 55 suç idam cezası kapsamında.

Çin'de 1979'dan bu yana ilk kez ceza kanununda değişiklik yapıldı.

Bu arada Çin Ulusal Halk Meclisi (ÇUHM) Daimi Komitesi Yasama İşleri Komisyonu Başkan Yardımcısı Lang Şıng, ölüm cezasından muaf olan suçların şiddet içermeyen, ağırlıkla mali suçlar olduğunu söyledi.

Önceden idam cezası kapsamında değerlendirilen vergi kaçakçılığı, mali faturalardaki hileli faaliyetler, kültürel miras kaçakçılığı, değerli ve nadir hayvan kaçakçılığı gibi suçlar da listeden kaldırıldı.

Lang, yapılan değişikliklerin "ülkenin insancıllığını somutlaştırdığını" vurguladı.

Çinghua Üniversitesi'nden hukuk profesörü ve ÇUHM hukuk komitesi üyesi Cou Guangçüan, Çin'in suçları sert bir şekilde cezalandırma geleneğinin ölüm cezasının aşırı uygulanmasına itebileceğini ifade ederek, bu durumun yabancı gözlemciler nezdinde ülke imajını zedeleyeceğini söyledi.

Yeni yapılandırılan ceza kanunu kapsamında 75 yaş ve üzeri suçlularda "olağanüstü zulüm" olmadığı sürece idam cezası uygulanmayacak. Yeni ceza hukukunda idam cezalarının bir bölümü kaldırılırken, organize suç örgütü liderleri, zorla organ alımı ve kaçakçılığı ya da gıda güvenliği ile ilgili suçlara daha ağır cezalar getirildi. Yine yeni ceza hukukuna göre, ciddi cürümlü suçlar başta olmak üzere organize suç örgütü mensuplarının hapis cezaları uzatılırken, örgüt mensuplarının malları kamulaştırılacak.

-ORGAN KAÇAKÇILIKLARINA İDAM-

Organları zorla alan, zorla bağışlattıran ya da organ kaçakçılığı yapanlar cinayet suçundan yargılanacak. Bu suç da yeni yasa kapsamında idam cezası hükmünde değerlendirilecek.

Yeni ceza yasası kapsamında, kasıtlı olarak işçilerinin parasını ödemeyen işverenlere de 3 ila 7 yıl hapis cezası verilebilecek.

Kanuna göre gıda güvenliği ile ilgili suçlarda da içeriğinde zararlı maddeler bulunan ürünleri satanlara eskiden bir aydan altı aya kadar gözaltı cezası uygulanırken, bu en az 1 yıl hapse çevrildi.

Çin, dünyada en çok ölüm cezası verilen ülke olarak biliniyor.

Siz de diğerleri gibi İngilizce konuşabilirsiniz. Nasıl mı ? Tıklayın ! var addthis_pub = 'tayfunsalci'; var addthis_localize = {share_caption:'Paylaş', email_caption:'Arkada?yna Gönder!', email:'E-posta', print:'Yazdyr', favorites:'Favoriler', more:'• daha...'};


View the original article here


This post was made using the Auto Blogging Software from WebMagnates.org This line will not appear when posts are made after activating the software to full version.

Deniz Baykal, karikatür sergisi açılışına katıldı

 Cumhuriyet Halk Partisi (CHP)'nin eski Genel Başkanı Deniz Baykal, Ankara'da karikatür sergisi açılışına katıldı.

Çankaya'daki açılışa CHP Ankara Milletvekili Yılmaz Ateş ile birlikte gelen Baykal, herhangi bir soru almadı. Baykal'ın açılışına katıldığı karikatürist yazar Bülent Okutan'ın "Çizgimin İnce Gülü" adlı sergisi, IC Sanat Galerisi'nde 3 Mart'a kadar açık kalacak.
Siz de diğerleri gibi İngilizce konuşabilirsiniz. Nasıl mı ? Tıklayın ! var addthis_pub = 'tayfunsalci'; var addthis_localize = {share_caption:'Paylaş', email_caption:'Arkada?yna Gönder!', email:'E-posta', print:'Yazdyr', favorites:'Favoriler', more:'• daha...'};


View the original article here


This post was made using the Auto Blogging Software from WebMagnates.org This line will not appear when posts are made after activating the software to full version.

Sonunda Cimbom'u da avladı

İstanbul Büyükşehir Belediyespor, Spor Toto Süper Lig'de Galatasaray'ı 3-1 mağlup ederek, bir ilki gerçekleştirdi.

Süper Lig'e çıktığı 2007-08 sezonundan itibaren ''Üç Büyükler''den Fenerbahçe ve Beşiktaş'ı yenen, ancak daha önce Galatasaray'ı mağlup edemeyen lacivert-turunculular, sarı-kırmızılı ekip karşısında ilk galibiyetlerini aldılar.

İstanbul ekibi, 4. sezonunu geçirdiği ligde, Galatasaray ile daha önce yaptığı 7 maçın, 5'ini yitirip, 2 maçtan da beraberlikle ayrılmıştı

Ligdeki ilk sezonunda Ali Sami Yen Stadı'nda Galatasaray ile 2-2 berabere kalan İstanbul Büyükşehir Belediyespor, sahasında ise rakibine 3-0 yenildi.

İstanbul temsilcisi, 2008-09 sezonunda rakibine deplasmanda 2-0, sahasında ise 1-0'lık skorlarla mağlup oldu.

Geçen sezon ise deplasmanda rakibiyle son dakikada attığı golle 1-1 berabere kalan lacivert-turunculular, sahasındaki maçı 1-0'lık skorla yitirdi.

Bu sezon ligin ilk yarısında deplasmanda oynadığı maçta da sarı-kırmızılılara 3-1 yenilen İstanbul Büyükşehir Belediyespor, 7 lig maçında Galatasaray'dan sadece 2 puan alabilmişti.

FENERBAHÇE'Yİ 3 KEZ YENDİ

İstanbul Büyükşehir Belediyespor, Fenerbahçe ile yaptığı 7 maçta rakibi 3 kez yenerken, 1 maçta berabere kaldı, 3 kez sahadan yenilgiyle ayrıldı.

2007-08 sezonunda sahasında Fenerbahçe'yi 2-0 yenen lacivert-turunculular, deplasmandaki maçta ise 2-2 berabere kaldı. 2008-09 sezonunda ise deplasmanda sarı-lacivertlilere 2-0 yenilen İstanbul ekibi, evinde ise rakibini 2-0 yendi.

Geçen sezon da Kadıköy'de yapılan maçı Fenerbahçe 1-0 kazanırken, İstanbul Büyükşehir Belediyespor sahasındaki maçtan 2-1 galip ayrıldı.

Bu sezon ise ilk yarıda sahasında rakibine 1-0 yenilen İstanbul Büyükşehir Belediyespor, Fenerbahçe ile yaptığı 7 maçta 10 puan topladı.

BEŞİKTAŞ'TAN 12 PUAN ALDI

İstanbul Büyükşehir Belediyespor, ''Üç büyükler''den en fazla puanı Beşiktaş'tan aldı. Lacivert-turunculular, ligde rakibiyle yaptığı 8 maçta 12 puan topladı.

Beşiktaş ile 2007-08 sezonunda BJK İnönü Stadı'nda 0-0 berabere kalan İstanbul temsilcisi, sahasında rakibini 2-1 yendi.

2008-09 sezonunda evinde Beşiktaş ile 1-1 berabere kalan lacivert-turunculular, deplasmanda rakibine 2-1 yenildi.

Geçen sezon ise İstanbul Büyükşehir Belediyespor, Beşiktaş ile sahasında yaptığı maçta 1-1 berabere kalırken, deplasmanda rakibine 2-0 yenildi.

Lacivert-turunculular, bu sezon Beşiktaş'ı iki maçta da yenmeyi başardı. Ligin ilk yarısında deplasmanda rakibini 2-0 yenen İstanbul ekibi, ikinci yarıda sahasındaki maçtan da 2-1 galibiyetle ayrıldı.

İstanbul Büyükşehir Belediyespor, Beşiktaş ile yaptığı 8 maçta 3 galibiyet, 3 beraberlik ve 2 yenilgi aldı.

''ÜÇ BÜYÜKLER'' İLE MAÇLAR VE SONUÇLARI

İstanbul Büyükşehir Belediyespor'un ''Üç Büyükler'' ile yaptığı lig maçları ve sonuçları şöyle:

Fenerbahçe

2007-08:

İstanbul Büyükşehir Belediyespor-Fenerbahçe: 2-0

Fenerbahçe-İstanbul Büyükşehir Belediyespor: 2-2

2008-09:

Fenerbahçe-İstanbul Büyükşehir Belediyespor: 2-0

İstanbul Büyükşehir Belediyespor-Fenerbahçe: 2-0

2009-2010:

Fenerbahçe-İstanbul Büyükşehir Belediyespor: 1-0

İstanbul Büyükşehir Belediyespor-Fenerbahçe: 2-1

2010-2011:

İstanbul Büyükşehir Belediyespor-Fenerbahçe: 0-1

Beşiktaş

2007-08:

Beşiktaş-İstanbul Büyükşehir Belediyespor: 0-0

İstanbul Büyükşehir Belediyespor-Beşiktaş: 2-1

2008-09:

İstanbul Büyükşehir Belediyespor-Beşiktaş: 1-1

Beşiktaş-İstanbul Büyükşehir Belediyespor: 2-1

2009-2010:

İstanbul Büyükşehir Belediyespor-Beşiktaş: 1-1

Beşiktaş-İstanbul Büyükşehir Belediyespor: 2-0

2010-2011:

Beşiktaş-İstanbul Büyükşehir Belediyespor: 0-2

İstanbul Büyükşehir Belediyespor-Beşiktaş: 2-1

Galatasaray

2007-08:

Galatasaray-İstanbul Büyükşehir Belediyespor: 2-2

İstanbul Büyükşehir Belediyespor-Galatasaray: 0-3

2008-09:

Galatasaray-İstanbul Büyükşehir Belediyespor: 2-0

İstanbul Büyükşehir Belediyespor-Galatasaray: 0-1

2009-2010:

Galatasaray-İstanbul Büyükşehir Belediyespor: 1-1

İstanbul Büyükşehir Belediyespor-Galatasaray: 0-1

2010-2011:

Galatasaray-İstanbul Büyükşehir Belediyespor: 3-1

İstanbul Büyükşehir Belediyespor-Galatasaray: 3-1

Siz de diğerleri gibi İngilizce konuşabilirsiniz. Nasıl mı ? Tıklayın ! var addthis_pub = 'tayfunsalci'; var addthis_localize = {share_caption:'Paylaş', email_caption:'Arkada?yna Gönder!', email:'E-posta', print:'Yazdyr', favorites:'Favoriler', more:'• daha...'};


View the original article here


This post was made using the Auto Blogging Software from WebMagnates.org This line will not appear when posts are made after activating the software to full version.

Libya'daki karışıklık ABD'yi etkiliyor

ABD Başkanı Barack Obama, Libya'daki karışıklığın, ABD'nin ulusal güvenliği ve dış politikası için olağanüstü tehdit oluşturduğunu söyledi.

Libya ile ilgili yaptırımları içeren bir başkanlık kararnamesi imzalayan Obama, yaptığı açıklamada, Libya lideri Muammer Kaddafi yönetimini hedef alan tek taraflı yaptırımların amacının Libya halkına ait varlıkları korumak olduğunu belirtti.

Obama, Kaddafi hükümetinin uluslararası normlar ve ortak kuralları ihlal ettiğini ve yaptıklarından sorumlu tutulması gerektiğini kaydetti.

Obama'nın imzaladığı yaptırımlar çerçevesinde, Kaddafi ve 4 çocuğunun ABD'deki mal varlıkları donduruluyor.

Hazine Bakanlığı, Muammer Kaddafi, 3 oğlu ve kızına yönelik yaptırımların Libya hükümetine de uygulanacağını bildirdi.

Siz de diğerleri gibi İngilizce konuşabilirsiniz. Nasıl mı ? Tıklayın ! var addthis_pub = 'tayfunsalci'; var addthis_localize = {share_caption:'Paylaş', email_caption:'Arkada?yna Gönder!', email:'E-posta', print:'Yazdyr', favorites:'Favoriler', more:'• daha...'};


View the original article here


This post was made using the Auto Blogging Software from WebMagnates.org This line will not appear when posts are made after activating the software to full version.

İyi ki varsın Raul!

HTSPOR.COM

Almanya Bundesliga'da yaptığı flaş transferlere rağmen şampiyonluktan uzak kalan Schalke sahasında Nurnberg ile 1-1 berabere kaldı.
37'de Hegeler'in golüyle soyunma odasına 1-0 yenik giden ev sahibi ekip, 52. dakikada Raul'un attığı golle maçtan 1-1'lik beraberlik ve 1 puanla ayrıldı.

BUNDESLIGA'DA OYNANAN MAÇLARDA ALINAN SONUÇLAR İSE ŞÖYLE:

Hoffenheim-Mainz: 1-2
Kaiserslautern-Hamburg: 1-1
Köln-Freiburg: 1-0
St. Pauli-Hannover: 0-1


View the original article here


This post was made using the Auto Blogging Software from WebMagnates.org This line will not appear when posts are made after activating the software to full version.

Afganitan'da bombalı saldırı: 9 ölü

Afganistan'ın güneydoğusundaki Host kentinde bir bombanın infilak etmesi sonucu aralarında çocukların da bulunduğu 9 kişi öldü.

Afgan polisi, Host'ta yol kenarına yerleştirilen bombanın infilak ettiğini belirtti.

Bombanın patlaması sonucu 3'ü kadın, 4'ü çocuk 9 sivilin öldüğü bildirildi.

Siz de diğerleri gibi İngilizce konuşabilirsiniz. Nasıl mı ? Tıklayın ! var addthis_pub = 'tayfunsalci'; var addthis_localize = {share_caption:'Paylaş', email_caption:'Arkada?yna Gönder!', email:'E-posta', print:'Yazdyr', favorites:'Favoriler', more:'• daha...'};


View the original article here


This post was made using the Auto Blogging Software from WebMagnates.org This line will not appear when posts are made after activating the software to full version.

Moskova'da patlama

Rusya'nın başkenti Moskova'nın kuzey doğusunda Petoraçka isimli marketin giriş kapısında elindeki bombayı patlatan intihar eylemcisi, yaşamını yitirdi. Saldırıda başka ölü ve yaralı olmadığı belirtiliyor.

Rus haber ajanslarında yer alan bilgilere göre lüks Range-Rover marka jipini park ettikten sonra, marketin giriş kapısına gelen eylemci, elindeki bombanın pimini çekerek patlattı. Görgü tanıklarının verdiği bilgiye göre eylemcinin bir şeyler söylediği ve sonrasında da el bombasını patlattığı belirtiliyor.

Rusya güvenlik güçleri saldırıyı gerçekleştirenin iş adamı Yevgeni Yurov olduğu bilgisini verdi. Eylemin gerekçesi ile ilgili henüz bir açıklama yapılmazken, olayla ilgili inceleme başlatıldı.

Siz de diğerleri gibi İngilizce konuşabilirsiniz. Nasıl mı ? Tıklayın ! var addthis_pub = 'tayfunsalci'; var addthis_localize = {share_caption:'Paylaş', email_caption:'Arkada?yna Gönder!', email:'E-posta', print:'Yazdyr', favorites:'Favoriler', more:'• daha...'};


View the original article here


This post was made using the Auto Blogging Software from WebMagnates.org This line will not appear when posts are made after activating the software to full version.

Hocalı katliamında ölenler Hollanda'da anıldı

Azerbaycan'ın Hocalı kentinde 1992 yılında Ermeniler tarafından gerçekleştirilen katliamda hayatlarını yitirenler, Hollanda'da düzenlenen bir etkinlikle anıldı.

Lahey'de "Hocalı Soykırım Anıtı" önünde düzenlenen anma programına, Azerbaycan'ın Lahey Büyükelçiliği 1. Katibi İlhan Askerov, Türkiye'nin Lahey Büyükelçiliği 2. katibi Muammer Hakan Cengiz, Hollanda Azerbaycan Türk Kültür Derneği Başkanı İlhan Aşkın'ın yanı sıra çok sayıda Türk ve Azeri vatandaşı katıldı.

Ellerinde Türk ve Azerbaycan bayraklarını taşıyan katılımcılar anıta kırmızı karanfiller bırakarak saygı duruşunda bulundu. Kuran-ı Kerim'in okunmasının ardından yapılan konuşmalarda, 19 yıl önce hayatını kaybedenler rahmetle anılırken, katliamın sorumluları lanetlendi.

Katılımcılar daha sonra Lahey Adalet Divanı Başkanlığına, Azerbaycan topraklarındaki Ermeni işgalinin sona erdirilmesi, Hocalı katliamının Avrupa'da tanınması ve katliamdan sorumlu olanların yargı önüne çıkarılması taleplerini içeren bir mektup sundu.

Hocalı'da 19 yıl önce meydana gelen soykırımda binlerce kişinin hunharca öldürüldüğünü belirten İlhan Aşkın, bundan sonra artık göz yaşı dökmeyeceklerini, meselenin uluslararası alanda gündeme gelmesi için çaba harcayacaklarına işaret etti. Soykırımın tüm dünyada tanınması gerektiğini kaydeden Aşkın, Lahey Adalet Divanı Başkanlığına sundukları mektubun da bunu içerdiğini söyledi.

Siz de diğerleri gibi İngilizce konuşabilirsiniz. Nasıl mı ? Tıklayın ! var addthis_pub = 'tayfunsalci'; var addthis_localize = {share_caption:'Paylaş', email_caption:'Arkada?yna Gönder!', email:'E-posta', print:'Yazdyr', favorites:'Favoriler', more:'• daha...'};


View the original article here


This post was made using the Auto Blogging Software from WebMagnates.org This line will not appear when posts are made after activating the software to full version.

Binek araçların ÖTV oranları

Binek otomobillerde ÖTV oranları, yüzde 37 ile yüzde 84 arasında değişiyor.

Elektrikli binek otomobillerde ise motor gücü 85 kilovatı geçmeyenler için yüzde 3, 85-120 kilovat arasındakilere yüzde 7, motor gücü 120 kilovatı aşanlara da yüzde 15 ÖTV uygulanacak. Motor gücü 20 kilovatı geçmeyen elektrikli motosikletlerden de yüzde 3 ÖTV alınacak.

Elektrikli otomobile teşvik öngören elektrikli otomobillerde alınacak özel tüketim vergisine de (ÖTV) yer verilen 4760 Sayılı ÖTV Kanunu'na Ekli 1, 2, 3 Sayılı Listelerde Yer Alan Mallarda Uygulanan ÖTV Tutarlarının Belirlenmesi ile Bazı Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına ilişkin Bakanlar Kurulu Kararı, Resmi Gazete'nin mükerrer sayısında yayımlandı.

Karar ile ''Torba Yasa''da 87. maddeyle düzenlenen Özel Tüketim Vergisi'nin ekindeki ÖTV'ye tabi mallar ve bu mallarda uygulanacak ÖTV oranları ve tutarlarının yer aldığı listeler güncellenirken, ÖTV oran veya tutarlarında değişiklik yapılmadı, mevcut tutar ve oranlar aynen korundu.

Karara göre, binek otomobiller ve motosikletlere uygulanacak ÖTV oranları şöyle:

Vergi oranları

(yüzde)

---------------

-Yarı römorklar için çekiciler 4

-10 veya daha fazla kişi taşımaya mahsus motorlu taşıtlar

.Otobüs 1

.Midibüs 4

.Minibüs 9

-Binek otomobilleri ve insan taşımak üzere imal edilmiş

diğer motorlu taşıtlar

.İstiap haddi 850 kilogramı geçmeyip motor silindir

hacmi 2000 santimetreküpün altında olanlar 10

.İstiap haddi 850 kilogramı geçip motor silindir hacmi

2800 santimetreküpün altında olanlar 10

.Sadece elektrikli motorlu olanlar 10

-Sürücü dahil 9 kişilik oturma yeri olanlardan

.Motor silindir hacmi 3200 santimetreküpü geçmeyenler 10

.Sadece elektrikli motorlu olanlar 10

-Diğerleri

.Motor silindir hacmi 1600 santimetreküpü geçmeyenler 37

.Motor silindir hacmi 1600 santimetreküpü geçen fakat

2000 santimetreküpü geçmeyenler 60

.Motor silindir hacmi 2000 santimetreküpü geçenler 84

-Sadece elektrik motorlu olanlar

.Motor gücü 85 kW geçmeyenler 3

.Motor gücü 85 kW'ı geçen fakat 120 kW'ı geçmeyenler 7

.Motor gücü 120 kW'ı geçenler 15

-Özellikle kar üzerinde hareket etmek için dizayn edilmiş

sıkıştırma ateşlemeleri içten yanmalı pistonlu motorlu

olanlar veya kıvılcım ateşlemeli içten yanmalı pistonlu motorlu

taşıtlar 6,7

-Diğerleri (Golf arabaları vb taşıtlar) 6,7

-Eşya taşımaya mahsus motorlu taşıtlar

.Motor silindir hacmi 3000 santimetreküpü geçmeyenler 10

.Motor silindir hacmi 3000 santimetreküpü geçen fakat

4000 santimetreküpü geçmeyenler 52

.Motor silindir hacmi 4000 santimetreküpü geçenler 75

-Sadece elektrik motorlu olanlar

.Motor gücü 85 kW'ı geçmeyenler 10

.Motor gücü 85 kW'ı geçen fakat 120 kW'ı geçmeyenler 52

.Motor gücü 120 kW'ı geçenler 75

-Kapalı kasa olup istiap haddi 620 kg'ın altında olanlar

.Sadece elektrikli motorlu olanlar 10

.Diğerleri 10

-Diğerleri

.Sadece elektrikli motorlu olanlar 4

.Diğerleri 4

-Özel amaçlı motorlu taşıtlar 4

-Fabrika, antrepo, liman veya hava limanlarında kısa mesafelerde

eşya taşımaya mahsus hareketli yük arabaları, demiryolu istasyon

platformlarında kullanılan türde çekiciler 4

-Motosikletler ve bir yardımcı motoru bulunan tekerlekli

taşıtlar (Sadece elektrik motorlu olanlar hariç)

.Motor silindir hacmi 250 santimetreküpü geçmeyenler 8

.Motor silindir hacmi 250 santimetreküpü geçenler 37

-Diğerleri (Sadece elektrik motorlu olanlar)

.Motor gücü 20 kW'ı geçmeyenler 3

.Motor gücü 20 kW'ı geçenler 37

Siz de diğerleri gibi İngilizce konuşabilirsiniz. Nasıl mı ? Tıklayın ! var addthis_pub = 'tayfunsalci'; var addthis_localize = {share_caption:'Paylaş', email_caption:'Arkada?yna Gönder!', email:'E-posta', print:'Yazdyr', favorites:'Favoriler', more:'• daha...'};


View the original article here


This post was made using the Auto Blogging Software from WebMagnates.org This line will not appear when posts are made after activating the software to full version.

Yargılanacağı tarih belli oldu

Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink'in öldürülmesine ilişkin davada dosyası ayrılan tutuklu sanık Ogün Samast'ın İstanbul 2. Çocuk Ağır Ceza Mahkemesindeki yargılamasına 28 Şubat Pazartesi günü başlanacak.

İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesinde Erhan Tuncel ve Yasin Hayal'in de aralarında bulunduğu 20 sanığın yargılandığı davanın 25 Ekim 2010 tarihindeki duruşmasında, tutuklu sanık Ogün Samast'ın suç tarihinde 17 yaşında olduğu gerekçesiyle 6008 sayılı Terörle Mücadele Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun uyarınca dosyası ayrılarak, ''görevsizlik kararı'' ile İstanbul Çocuk Ağır Ceza Mahkemesine gönderilmişti.

Dink'in 19 Ocak 2007 tarihinde gazete binasının önünde silahlı saldırı sonucu öldürülmesine ilişkin hazırlanan iddianamede, saldırıyı gerçekleştirdiği öne sürülen Samast'ın ''Hrant Dink'i öldürmek'' suçundan, yaşının 18'den küçük olduğu da dikkate alınarak 18 ile 24 yıl arasında hapis cezasına çarptırılması talep ediliyor.

İddianamede, sanığın ''terör örgütüne üye olmak'' ve ''ruhsatsız silah taşımak'' suçlarından da 8,5 ile 18 yıl arasında hapis cezasına çarptırılması isteniyor.

Siz de diğerleri gibi İngilizce konuşabilirsiniz. Nasıl mı ? Tıklayın ! var addthis_pub = 'tayfunsalci'; var addthis_localize = {share_caption:'Paylaş', email_caption:'Arkada?yna Gönder!', email:'E-posta', print:'Yazdyr', favorites:'Favoriler', more:'• daha...'};


View the original article here


This post was made using the Auto Blogging Software from WebMagnates.org This line will not appear when posts are made after activating the software to full version.

Gökçek'ten Sarkozy'ye sakız yanıtı

Fransa Cumhurbaşkanı Sarkozy’yi uğurlayan Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek’in ağzındaki sakız dikkat çekti. Gökçek, “O da sakızla geldi. Birinin yanıt vermesi lazımdı” dedi.

Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek, Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy'nin Ankara'ya gelişi sırasında, uçaktan inerken ''sakız çiğnediğini'' belirterek, ''Şahsen benim çok ağrıma gitti bu olay'' dedi.

Büyükşehir Belediye Başkanı Gökçek, Fransa Cumhurbaşkanı Sarkozy'yi Ankara'ya gelişi sırasında Esenboğa Havaalanı'nda karşılayan protokol üyeleri arasında yer aldığını hatırlatarak, ''Bu sırada Sarkozy uçağın merdivenlerinden ağzında kocaman bir sakız çiğneyerek indi. İnerken bir ara durdu ve yine çiğnemeye devam etti, etrafı süzdü. Ondan sonra da aşağı indi'' dedi.

Gazetecilerin aprona alınmadıkları için bu olaya tanık olmadığını ifade eden Gökçek, ''Muhabirler ve kameramanlar VIP salonunun dışında bekledikleri için bu anı göremediler. Orada biz protokol görevlileri olarak buna tanık olduk ve şahsen benim çok ağrıma gitti bu olay'' diye konuştu.

Sarkozy'nin daha önce Fransa'da Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'e de benzer bir saygısızlık yaptığını vurgulayan Gökçek, şunları kaydetti: ''Ben de onu yolcu ederken, araban indiğinde, uçağa binerken, daha sonra da havaalanından gönderirken sakızı bir an olsun ağzımdan çıkarmadım. Birisinin buna cevap vermesi lazımdı. Ben de diplomatik olarak buna cevabı verdiğimi düşünüyorum. Hani 'tekabüliyet' diye bir şey vardır. Alındılarsa böyle kabul etsinler.'' Olaya ilişkin görüntülerin ekranlara yansıdığını ve izleyen çok sayıda kişinin sosyal paylaşım sitesi ''twitter'' aracılığıyla kendisine destek verdiğini anlatan Melih Gökçek, ''Her 100 kişiden 98'i yoğun teşekkür ve sevgide bulunuyor'' dedi.

G-20 Dönem Başkanı sıfatıyla Ankara'ya gelerek Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'la görüşen Sarkozy'yi Esenboğa Havalimanı'ndan Ankara Vali Yardımcısı Celal Dinçer, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek, Fransa'nın Ankara Büyükelçisi Bernard Emie uğurlamıştı.
Siz de diğerleri gibi İngilizce konuşabilirsiniz. Nasıl mı ? Tıklayın ! var addthis_pub = 'tayfunsalci'; var addthis_localize = {share_caption:'Paylaş', email_caption:'Arkada?yna Gönder!', email:'E-posta', print:'Yazdyr', favorites:'Favoriler', more:'• daha...'};


View the original article here


This post was made using the Auto Blogging Software from WebMagnates.org This line will not appear when posts are made after activating the software to full version.

'Buraya at Sabri'

HTSPOR.COM

Galatasaray'ın deplasmanda İstanbul BŞB ile karşılaştığı mücadelede ev sahibi takımın az sayıdaki taraftarları Sabri Sarıoğlu'yla dalga geçti.

Ellerindeki pankartlara dartın içine Sabri'nin forma numarası olan 55'i yazan taraftarlar, isabetsiz pasları ve ortaları ile ünlenen milli futbolcuyu 'ti'ye aldı.


View the original article here


This post was made using the Auto Blogging Software from WebMagnates.org This line will not appear when posts are made after activating the software to full version.

Bir kadın cinayeti daha

Maltepe'de birlikte yaşadığı kişi tarafından bıçakla yaralanan kadın, kaldırıldığı hastanede öldü.

Alınan bilgiye göre, T.E. (26) ile bir süre birlikte yaşadığı Şehri Filiz (31) arasında, Fındıklı Mahallesi Başıbüyükyolu Caddesi'nde yürüdükleri sırada henüz belirlenemeyen bir nedenle tartışma çıktı. Kavgaya dönüşen tartışma sonucunda T.E, bıçakla Filiz'i yaraladı.

Ambulansla Fatih Sultan Mehmet Eğitim ve Araştırma Hastanesine kaldırılan Şehri Filiz, burada yapılan müdahaleye rağmen hayatını kaybetti.

Filiz'i bıçakladıktan sonra kaçan T.E. ise olaydan yaklaşık 2 saat sonra yakalanarak Maltepe İlçe Emniyet Müdürlüğü Asayiş Büro Amirliğine götürüldü.

Polisin olayla ilgili başlattığı soruşturma sürüyor

Siz de diğerleri gibi İngilizce konuşabilirsiniz. Nasıl mı ? Tıklayın ! var addthis_pub = 'tayfunsalci'; var addthis_localize = {share_caption:'Paylaş', email_caption:'Arkada?yna Gönder!', email:'E-posta', print:'Yazdyr', favorites:'Favoriler', more:'• daha...'};


View the original article here


This post was made using the Auto Blogging Software from WebMagnates.org This line will not appear when posts are made after activating the software to full version.

İngiliz polisinden şaşırtan trafik cezası

Aydın'ın Söke ilçesine bağlı Bağarası beldesinde yaşayan Mehmet Ali Ergün'e (50), İngiliz Polisinden, ehliyeti ve arabası olmamasına rağmen trafik ihlali uyarısı geldi.

Aydın'ın Söke ilçesine bağlı Bağarası beldesinde oturan Mehmet Ali Ergün'e, İngiltere'nin Northumbria Polisi'nin gönderdiği uyarı yazısı, 3 Şubat 2011 tarihinde ulaştı.

Yazıda, trafik ihlalinin bir daha yaşanması halinde bin pounda kadar cezai işlem uygulanacağı belirtilen yazıyı gören Ergün, büyük şaşkınlık yaşadı.

Ergün, hayatı boyunca Aydın dışına çıkmadığını belirterek, AA muhabirine yaptığı açıklamada, şunları söyledi:

''Kendime ait bir bisikletim bile olmazken, İngiltere'den lüks bir otomobille, bu ülkede trafik ihlali yaptığıma ve bir daha tekrar edersem bin pounda kadar cezai işlem uygulanabileceğine ilişkin ceza uyarısı geldi. Bu durumda İngiltere'de suç işleyip Türkiye'ye kaçmış görünüyorum.''

-KANIT DA GÖSTERİLMİŞ-

İngiltere'nin Northumbria Polisi'nden, ''Belirtilen araca ait olan ve 1988 Yol-Trafik kanununun 172. bölümündeki yasaya aykırı bir davranışta bulunulduğuna dair fotoğrafik kanıtlara sahiptir. Bu yasaya aykırı davranışın bin pounda kadar para cezası ve 3-6 ceza puanı kaybı olan bir bedeli vardır. Bu durumda yazılı bir uyarı yeterli olarak görülmüştür, ancak suçun detayları kayıt edilmiştir. Bu duruma ait başka bir işlem yapılmayacaktır, fakat ileride yapılacak başka bir suçta bu şekilde hoşgörülü davranılmayabilir. Eğer iddia edilen suçun olduğu zamanda sürücü sizseniz, sizden bir sonraki Birleşik Krallık ziyaretinizde araç kullanırken Yol-Trafik yasalarına uymanızı rica ederiz'' şeklinde uyarı yazısı geldiğini anlatan Ergün, yasal yollara başvuracağını söyledi.

Ergün, bu durumun sahte evrak düzenlemekten kaynaklandığını düşündüğünü belirterek, ''Yaklaşık 10 yıl önce nüfus cüzdanımı bir akrabama vermiştim. Yüzde 90 bu kişiden şüpheleniyorum. Çünkü İngiltere'de ne bir akrabam, ne de bir arkadaşım yaşıyor. Sahte evrak düzenleyenlerin bir an önce yakalanıp cezalandırılmasını istiyorum. Ya da bu durum İngiltere Polisi'nin suçuysa gerekli düzeltmenin bir an önce yapılmasını istiyorum'' dedi.

Ergün, sahte evrakla da olsa kendi adına düzenlenen böyle bir cezayı ödeyecek durumunun olmadığını ve stres altında bulunduğunu dile getirdi.

Siz de diğerleri gibi İngilizce konuşabilirsiniz. Nasıl mı ? Tıklayın ! var addthis_pub = 'tayfunsalci'; var addthis_localize = {share_caption:'Paylaş', email_caption:'Arkada?yna Gönder!', email:'E-posta', print:'Yazdyr', favorites:'Favoriler', more:'• daha...'};


View the original article here


This post was made using the Auto Blogging Software from WebMagnates.org This line will not appear when posts are made after activating the software to full version.

Arsasını barındığı kuruma bağışladı

Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu'na (SHÇEK) bağlı Sivas İhramcızade İsmail Hakkı Toprak Huzurevinde kalan 81 yaşındaki Dürdane Ercanlı, 116 metre karelik arsasını barındığı kuruma bağışladı.

Ercanlı, AA muhabirine yaptığı açıklamada, ilk evliliğinden 3 kızı olduğunu, bu kızlarından birinin bir süre önce vefat ettiğini söyledi. İkinci evliliğinden çocuğu olmadığını anlatan Ercanlı, ikinci eşinin 1992 yılında vefat ettiğini, eşinin vefatının ardından kızlarının yanında senelerce kaldığını, 3 yıl önce de huzurevine yerleştiğini kaydetti.

Huzurevinde çok rahat olduğunu ifade eden Ercanlı, ''Huzurevi yetkililerinden ve çalışanlarından Allah razı olsun. Burada hiçbir sıkıntım yok, her türlü ihtiyacımı yerine getiriyorlar. Burada çok rahatım, çok memnunum'' dedi.

Evli olan kızlarının maddi durumlarının iyi olduğunu belirten Ercanlı, Akdeğirmen Mahallesindeki eski evleri yıkıldıktan sonra boş kalan 116 metre karelik arsasını Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu'na bağışladığını söyledi.

Bu arsanın yarı hissesinin babasından kalma, diğer yarı hissesinin ise ikinci eşinden kalma olduğunu anlatan Ercanlı, kızlarının ise babalarından kalma evden hisselerine düşen payı aldığını belirtti.

Kızlarının yanında senelerce kaldığını, ancak rahat edemediğini ifade eden Ercanlı, ölen kızının eşi sayesinde huzurevine yerleştiğini belirterek, ''Kalan malımı da buraya bağışladım. Orayı çocuk evi yapacaklarmış, ona da çok sevindim. Onun için de çok teşekkür ederim. Öldükten sonra da inşallah oraya yaşlı ve çocuk evi yaparlar'' diye konuştu.

Böyle bir bağışta bulunmanın kendisi açısından çok güzel bir duygu olduğunu belirten Ercanlı, birkaç gün önce huzurevi sakinleri olarak ziyaret ettikleri Vali Ali Kolat'ın kendisine teşekkür ettiğini ifade ederek, ''Valimizle sohbet ettik, birlikte fotoğraf çektirdik, bunlar benim için büyük bir şeref'' ifadelerini kullandı.

Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü ve huzurevi yetkilileri de Ercanlı'nın bu bağışının çok anlamlı ve örnek bir davranış olduğunu belirtti.

Ercanlı'ya teşekkür eden yetkililer, Milli Emlak aracılığıyla bağışlanan bu arsanın Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu'nun yuva ve yurtlarında kalan çocukların yararına kullanılacağını, noterde yapılan protokolde de bu yönde bir not düşüldüğünü kaydetti.

Yetkililer, arsaya gelecekte yapılması düşünülen binadaki bir dairenin ''Sevgi Evleri Projesi'' kapsamında çocuk evi olarak kullanılmasının planlandığını belirtti.

Siz de diğerleri gibi İngilizce konuşabilirsiniz. Nasıl mı ? Tıklayın ! var addthis_pub = 'tayfunsalci'; var addthis_localize = {share_caption:'Paylaş', email_caption:'Arkada?yna Gönder!', email:'E-posta', print:'Yazdyr', favorites:'Favoriler', more:'• daha...'};


View the original article here


This post was made using the Auto Blogging Software from WebMagnates.org This line will not appear when posts are made after activating the software to full version.

Birlikte yaşadığı kadını sokak ortasında öldürdü!

İstanbul Maltepe'de, 26 yaşındaki Tarık Ertuğrul, birlikte yaşadığı iki çocuk annesi Şehri Filiz'i (31), bir tartışma sonrasında sokak ortasında bıçaklayarak öldürdü. Gözaltına alınan Tarık Ertuğrul, ilk ifadesinde, Şehri Filiz ile tartıştıklarını, kendisini ittiği için bıçakladığını söyledi.

Eray EROLLU / AHT

Kadınlara yönelik şiddet ve cinayete bir yenisi daha eklendi. Son 20 gün içinde Arzu Yıldırım, Arzu Odabaş ve Sakine Akkuş'un art arda eşleri ya da sevgilileri tarafından öldürülmesinin ardından önceki gece İstanbul'da bir kadın daha cinayete kurban gitti.
Maltepe Fındıklı Mahallesi, Başıbüyükyolu Caddesi üzerinde meydana gelen olayda, 26 yaşındaki Tarık Ertuğrul, 3 yıldır kocasından ayrı yaşayan 31 yaşındaki Şehri Filiz ile birlikte yürürlerken, henüz belirlenemeyen bir sebeple kadınla tartışmaya başladı. Görgü tanıklarının iddiasına göre, kısa sürede büyüyen tartışma, kavgaya dönüştü. Sinirlerine hakim olamayan Tarık Ertuğrul, belindeki bıçağı çekerek 2 yıldır birlikte yaşadığı sevgilisine saplamaya başladı.

Genç kadın, boynuna ve karnına aldığı bıçak darbeleriyle ağır yaralanırken, Tarık Ertuğrul olay yerinden kaçtı. Vatandaşlar kanlar içinde yerde yatarken gördükleri Şehri Filiz'e bir yandan yardım etmeye çalışırken diğer yandan da durumu polise ve 112 Hızır Acil'e durumu bildirdi. Olay yerinde inceleme yapan polis, Şehri Filiz'in ağır yaralanmasına neden olan kanlı ekmek bıçağını buldu. Ambulansla Fatih Sultan Mehmet Hastanesi'ne kaldırılan Şehri Filiz burada yapılan tüm müdahalelere rağmen hayatını kaybetti.

Nikahlı eşinin de ifadesi alındı
Polis, önce Şehri Filiz'in kocası Erol Filiz'in ifadesine başvurdu. Erol Filiz, eşi Şehri Filiz'in kendisinden ayrı yaşadığını söylemesi üzerine polis soruşturmayı derinleştirdi. Şehri Filiz'in yakınlarının da ifadelerini alan polis, Şehri Filiz'in Tarık Ertuğrul ile birlikte yaşadığını öğrendi.

Bunun üzerine polis, Tarık Ertuğrul'u Maltepe'de yaşadığı evde gözaltına aldı. Maltepe Asayiş Şube Müdürlüğü'ne sorgusu süren Tarık Ertuğrul, ilk ifadesinde, Şehri Filiz ile tartıştıklarını ve kendisini ittiği için bıçakladığını söyledi. Tarık Ertuğrul, sorgusunun ardından adliyeye çıkartılacak.


View the original article here


This post was made using the Auto Blogging Software from WebMagnates.org This line will not appear when posts are made after activating the software to full version.

"Başbakanın nakli gerçekleştirmesi gerekir"

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Libya'daki Türklerin tahliyesine ilişkin, ''Bu kadar uluslararası ziyaretlerde bulunan ve Berlusconi gibi aziz dostu bulunan Sayın Başbakanın, İtalya ile anlaşıp nakli gerçekleştirmesi gerekir. Zannediyorum önümüzdeki günlerde buna başlayabilirler''dedi.

Aydın programı kapsamında Buharkent ilçesinin Belediye Başkanı Kadri Ölçenoğlu'nu ziyaret eden Bahçeli, burada gazetecilerin sorularını yanıtladı.

Bahçeli, bir gazetecinin ''Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın katıldığı TV programında, 'söylemlerinin MHP'ye kaydığı' yönünde değerlendirmeler yapıldığının belirtilmesi üzerine 'Bunu hakaret kabul ederim' dediğini'' aktarması üzerine şunları söyledi:

''Sayın Başbakan, bir TV programında Mehmet Barlas'ın bir tuzağına düşmüştür. Bu soru, Sayın Başbakanın şuur altında birikmiş olan Türk Milliyetçiliği ve MHP düşmanlığını dışa vurdurmaya vesile olmuştur. Ve böylelikle Sayın Başbakanı birçok yönüyle tanıyan milletimiz Türk'e ve Türk Milliyetçilerine olan düşmanlığından da bir kez tanımış oldular.''

Bahçeli, MHP'nin seçimlerde ''baraj altında kalma ihtimalinin bulunduğu'' iddiasına ilişkin, ''Baraj konusu vesaire gibi polemikler içine MHP'nin girmeye ihtiyacı yoktur. Bu tür değerlendirmeleri yapanlara 12 Hazirana kadar sabırlı olmalarını, millet iradesinin ortaya çıkışıyla gerçek kanaatlerine kavuşmalarını temenni ediyorum'' diye konuştu.

-LİBYA'DAN TAHLİYELER-

Bahçeli, Libya'daki Türklerin tahliyesine ilişkin soru üzerine, bu konuya çok önem vermek gerektiğini belirterek şöyle dedi:

''Çocuklarının rızkını kazanmak için uzun yıllardır Libya'ya gönderilen işçi kardeşlerimiz, müteahhitlik hizmetleri sunan vatandaşlarımız bulunmaktadır. 25 bin kişinin tahliyesi zordur. İlk gemi gelirken tören yapmak yerine, süratle İtalya, Malta ve Girit ile temasa geçmek suretiyle 25 bin vatandaşı can tehdidinden kurtararak, soğukkanlı şekilde ülkemize nakillerini temin etmek gerekir.''

Libya'da kargaşa ortamı bulunduğunu ifade eden Bahçeli, sözlerini şöyle sürdürdü:

''Her gün bir tane gemi gelince, 1600 kişinin nakliyesini sağlayarak, millet huzurunda tören yapmamın anlamı yoktur. Herkes can tehlikesi altındadır, yarın ne olacağı belli değildir. Böyle riskli bir ortamda vatandaşlarımızı 1600 kişilik paketlerle Türkiye sevk etmek çok yanlış, gayri ciddi bir davranıştır.

Bu kadar uluslararası ilişkileri olduğu ifade edilen, bu kadar uluslararası ziyaretlerde bulunan ve Berlusconi gibi aziz dostu bulunan sayın Başbakanın, İtalya ile anlaşıp nakli gerçekleştirmesi gerekir. Zannediyorum önümüzdeki günlerde buna başlayabilirler.''

Bahçeli, daha sonra Buharkent Belediyesi tarafından yaptırılan 24 konutun anahtar teslim töreniyle 144 konutun temel atma törenine katıldı.

Siz de diğerleri gibi İngilizce konuşabilirsiniz. Nasıl mı ? Tıklayın ! var addthis_pub = 'tayfunsalci'; var addthis_localize = {share_caption:'Paylaş', email_caption:'Arkada?yna Gönder!', email:'E-posta', print:'Yazdyr', favorites:'Favoriler', more:'• daha...'};


View the original article here


This post was made using the Auto Blogging Software from WebMagnates.org This line will not appear when posts are made after activating the software to full version.

Uyuşturucu operasyonuda 20 kişi adliyeye sevk edildi

Bolu'da uyuşturucu ticareti yaptıkları iddiasıyla gözaltına alınanlardan 20'si adliyeye sevk edildi.

Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri tarafından düzenlenen operasyon kapsamında gözaltına alınanlardan, işlemleri tamamlanan 20'si adliye gönderildi.

Dün, kent merkezinde başlayan operasyon kapsamında 50 kişi gözaltına alınmıştı.

Gözaltına alınanların verdiği bilgiler doğrultusunda, operasyonların devam ettiği ve yeni gözaltılar olduğu da öğrenildi.

Siz de diğerleri gibi İngilizce konuşabilirsiniz. Nasıl mı ? Tıklayın ! var addthis_pub = 'tayfunsalci'; var addthis_localize = {share_caption:'Paylaş', email_caption:'Arkada?yna Gönder!', email:'E-posta', print:'Yazdyr', favorites:'Favoriler', more:'• daha...'};


View the original article here


This post was made using the Auto Blogging Software from WebMagnates.org This line will not appear when posts are made after activating the software to full version.

Bu hafta vizyona girenler

Türk sinemaseverler, bu hafta 5 yeni filmle buluşacak.

Tony Goldwyn'un yönettiği ve Hilary Swank, Sam Rockwell, Juliette Lewis, Bailee Madison, Minnie Driver, Ari Graynor, Don Cochran, Doug Hamilton, Eddie Huchro, Jake Andolina, Lisa Gaulzetti, Matt Hollerbach, Max Bassett, Scott Philyaw, Victor Pytko gibi oyunların oynadığı "Conviction" dram ve gerilim sahneleriyle dikkat çekiyor.

Filmin konusu şöyle:

"1983'te Kenneth Waters isimli bir adam tutuklanır... Kardeşi olan Betty Anne Waters ise kocasından boşanmış, iki çocuklu işsiz bir annedir... Fakat kardeşinin masum olduğunu düşünen Betty bunu kanıtlamak ister ve cinayet davasından yargılanan kardeşini temsil etmek için hukuk fakültesine başlar..." 

Paul Haggis'in yönettiği Russell Crowe, Liam Neeson, Elizabeth Banks, Olivia Wilde, Jonathan Tucker, Brian Dennehy, RZA, Lennie James, Denise Dal Vera, Tyrone Giordano, Aaron Bernard, Allan Steele, James Francis Kelly III, Jason Beghe, Michael Buie, Moran gibi oyuncuları yer aldığı "The Next Three Days" gerilim, suç, romantik sahneleriyle akıcı ve zamanın nasıl geçtiğini farketmeden izlenerek dikkatleri üzerine çekti.

Filmin konusu ise şöyle:

"Mutlu bir evlilik sürdüren John ve Laura çiftinin hayatı, genç  kadının bir cinayet soruşturmasında tutuklanması ile alt üst  olur.

Laura her ne kadar masum olduğunu söylese de, hapis  cezasına çarptırılır. Laura'nın masumiyetinden şüphe etmeyen  John, ailesini bir arada tutmaya çabaladığı kadar, karısının  olayla ilgisi olmadığını kanıtlamak için tüm ipuçlarının  peşinden gider.  Laura'nın suçu en son çıkarıldığı mahkemede onanır. İntiharın  eşiğine gelen Laura'yı kurtarmak için John'un elinde tek bir  çare kalmıştır: Karısını hapishaneden kaçırmak."

Özcan Deniz'in yönettiği ve oynadığı ve Ayşen Gruda, Deniz Çakır, Cezmi Baskın, Naz Elmas, Barış Falay, Özcan Deniz, Janset Paçal, Ragıp Savaş, Fatma Toptaş, Erdem Akakçe, Mehmet Ulay, Aliye Uzunatağan, Mehmet Aslan (1974), Altuğ Yücel, Atakan ılgazdağ, İsmail Düvenci gibi ünlü oyuncuların da yer aldığı "Ya Sonra" filmi romantik, komedi, dram sahneleriyle seyirciye film tadında heyecan yaşatıyor.

Filmin konusu:

"Özcan Deniz Didem'le evliliğinin yedinci yılını yaşamaktadır. Birkaç ticari denemesi olmuş ama başaramamış ve boyunun ölçüsünü almıştır.

Veterinerliğe devam etmektedir. Arkadaşlarıyla vakit geçirmek, maça gitmek, müzikle uğraşmak ve ara da sırada hep beraber dışarı çıkmak haricinde hayatın rutin akışına kendini kaptırmıştır. Ama bencilliği ve hep arkasından sürüklediği karısının uyarılarını dikkate almaması kabusu olacaktır…

Karısına olan aşkını hatırlaması için büyük bir sarsıntı onu beklemektedir.

YA SONRA?..

MUTLU SONLA BAŞLADI HER ŞEY...

Bir varmış, bir yokmuş ile başlayan masallardaki gibi yaşayan iki aşık...

Unutulmayan o ilk dokunuş, asla yeri dolmayan sözcüklerin bir bir aşka gelişi ve göz göze
geçen gecelerin sonunda; aşk masalının mutlu kahramanları oldular.

Uyuyan Güzel ve Beyaz Atlı Prens gibi, Külkedisi ve hayalindeki sevgilisi gibi... Onlar da
evlendiler.
Peki, mutlu sona ulaşanlar, hep mutlu yaşarlar mı?

Gerçeğe dönüşen hayaller değerini yitirdiğinde, Uyuyan Güzel hiç uyanmamayı dilemiş
olamaz mı?

Mutluluk; masalın bittiği yerde son bulur.

Masalları kıskandıracak bir aşk yaşadılar, kimsenin hayal edemeyeceği kadar çok
istediler ve ; evlendiler. Ama bilmedikleri bir şey vardı: Biten bir masaldan geriye
kalan, hayatın gerçekleri olacaktı...

Masallara bakılırsa sona geldiler...

Ve işte; bu MUTLU SONLA BAŞLADI HER ŞEY...

YA SONRA?.."

Joel Coen, Ethan Coen kardeşlerin yönettiği ve Matt Damon, Barry Pepper, Jeff Bridges, Josh Brolin, Domhnall Gleeson, Hailee Steinfeld, Paul Rae, Leon Russom, Bruce Green, Candyce Hinkle, Dakin Matthews, Ed Corbin, Elizabeth Marvel, Jarlath Conroy, Roy Lee Jones gibi oyuncuların oynadığı "True Grit" filmi dram ve macera sahneleriyle dikkat çekiyor.

Filmin konusu şöyle:

"Charles Portis'in 1969 tarihli ilk filmin de uyarlandığı romanından tekrar uyarlanacak filmde, babasının bir cinayete kurban gitmesinin ardından işe “gerçekten yürekli” bir yardımcı olan Tom Chaney’i alan ve babasının katilini bulmayı kafaya koyan 14 yaşındaki çiftçi kızı Mattie Ross’un hikayesi anlatılacak."

Darren Aronofsky'nin yönettiği ve Natalie Portman, Winona Ryder, Mila Kunis, Vincent Cassel, Sebastian Stan, Toby Hemingway, Janet Montgomery, Barbara Hershey, Ksenia Solo, Tim Lacatena, Kristina Anapau, Christopher Gartin, Matthew Nadu, Abraham Aronofsky, Adriene Couvillio gibi oyuncuların oynadığı "Black Swan" filmi dram, gerilim, gizem sahneleriyle Natalie Portman'ın karanlık dünyasını çok iyi bir şekilde anlatıyor.

Filmin konusu:

"Nina (Portman), New York’ta yaşayan çok yetenekli bir balerindir ve hayatında çoğu balerin için de olduğu gibi dansetmekten başka bir şey yoktur.

Eski bir balerin olan ve bu konuda çok hırslı olan annesi Erica (Hershey) ile yaşamaktadır. Oyun yönetmeni Thomas Leroy (Cassel) KUĞU GÖLÜ’nün baş balerini Beth MacIntyre (Ryder) yeni sezonda değiştrimeye karar verir ve ilk tercihi de Nina’dır. Balenin saf ve zarif Beyaz Kuğu ile şehvetin temsilcisi Siyah Kuğuyu aynı anda canlandırabilecek birine ihtiyacı vardır. Fakat Nina’yı bekleyen bir yeni bir rakip vardır, ve o da Leroy’u etkilemeyi başarmıştır. Nina Beyaz Kuğu rolüne her ne kadar uysa da Lily de Siyah Kuğu’nun tam karşılığıdır. İki genç dansçı arasındaki rekabet garip bir arkadaşlığa dönüşürken Nina da kendi karanlık tarafıyla haşır neşir olmaya başlamıştır – onu mahvedebilecek türden bir kayıtsızlık. "

stargazete.com
mkara@stargazete.com
kkara.murat@gmail.com

Siz de diğerleri gibi İngilizce konuşabilirsiniz. Nasıl mı ? Tıklayın ! var addthis_pub = 'tayfunsalci'; var addthis_localize = {share_caption:'Paylaş', email_caption:'Arkada?yna Gönder!', email:'E-posta', print:'Yazdyr', favorites:'Favoriler', more:'• daha...'};


View the original article here


This post was made using the Auto Blogging Software from WebMagnates.org This line will not appear when posts are made after activating the software to full version.

"Fazla kan dökülmeden bitmesini temenni ediyorum"

Devlet Bakanı Faruk Çelik, ''Dost ve kardeş ülkelerde son günlerde meydana gelen hadiselerin daha fazla kan dökülmeden bitmesini temenni ediyorum'' dedi.

Çelik, Tüm Sanayici ve İşadamları Derneği (TÜMSİAD) tarafından Adana'da düzenlenen ''1. Ortadoğu Ekonomi Zirvesi''nin açılışındaki konuşmasına, organizasyonun yapılmasını sağlayan sivil toplum yöneticilerini tebrik ederek başladı.

Komşu ülkelerin yönetici ve sanayicilerine de ''hoş geldiniz'' diyen Çelik, ''Dost ve kardeş ülkelerde son günlerde meydana gelen hadiselerin daha fazla kan dökülmeden bitmesini temenni ediyorum. Ortadoğu Ekonomi Zirvesi'nin de bu barış sürecine katkı sunmasını temenni ediyorum'' dedi. Bakan Çelik, ''Medeniyetlerin beşiği, insanlığın ilk eli bu coğrafyada tarih boyunca bir kıvılcımdan koca bir yangın çıkarken, bir adımdan da tüm insanlık umutlanmıştır. Ülkemizin öncülüğünde son yıllarda artış gösteren bu tür benzer organizasyonları şahsen işte bu adım ve umut kapsamında değerlendirmek istiyorum. Sonuçlarından da, nimetlerinden de tüm bölge insanlarının, tıpkı bu zirvede olduğu gibi maksimum düzeyde faydalanacağı inancındayım'' diye konuştu.

Çelik, 100 yıllık bir ayrılık döneminin ardından bu coğrafyada birlikte yaşamış insanlar olarak yeniden bir araya geldiklerini ifade ederek, ''Bir yandan hasret giderirken bir yandan da kalıcı köprüler inşa ediyoruz'' dedi.

-ORTADOĞU'DA HUZUR, KARDEŞLİK VE BARIŞ-

Huzur, barış, istikrarın bölgeye hakim olması gerektiğine yürekten inandığını vurgulayan Çelik, şunları söyledi:

''Çünkü, bu bölge ne çektiyse huzursuzluktan, kardeş kanı akıtılmasından, düşmanlıktan, ayrılıktan, paylaşamamaktan, fitne ve fesattan çekti. Bu bölge ne çektiyse ortak medeniyet köklerimizi dışlayarak, birilerinin eksen tercihlerine yönelmesinden çekti. Modern dünyanın en çok ihtiyaç duyduğu doğal ve kültürel zenginlikler bu bölgede olmasına rağmen uzun yıllar kardeşliği, huzuru ve barışı tesis edemedik. Kolay değil, yıllarca herkes birbirine sırtına döndü, içe kapandı, etrafına duvarlar ördü. Tarihimiz, medeniyetimiz, değer yargılarımız ve kültürel birlikteliğimiz bizi aynı kutbun, iklimin ve aynı coğrafyanın ortak paydası yapsa da bizler kendi limanına çekilmiş yalnız gemiler olmayı tercih ettik.

Oysa uzak coğrafyalarda daha dün birbirlerinin boğazına sarılan ülkeler birlik olup, aralarındaki engelleri kaldırırlarken, bizler bu coğrafyada suni sınırlara mahkum olup, aramızdaki sınırları, mevzileri derinleştirmeye gayret ettik. Biz birimizi anlamak, dertlerimizle dertlenmek, sorunlarımıza hep birlikte çözüm üretmek yerine oryantalist bakış açıları yüzünden, azami müştereklerimizi asgariye indirip, birbirimize yabancılaştık. Dış politikalarınızı coğrafyamıza, tarihimize, medeniyetimize, kültür havzamızdan bağımsız bir şekilde oluşturup, birilerinin dayattığı politika saplantılarına kurban ettik. Elbette tüm bunların bedelini çok acı bir şekilde hep birlikte ödedik.

İnanç değerlerimiz, kültürel farklılığımız bu dönemde tarih dışı bakış açısıyla sunuldu, dışlandı, ötekileştirildi. Ve hatta bu değerlerimiz yani inanç ve kültürel değerlerimiz şiddetle ve terörle özdeşleştirildi. Yıllarca beraber en güzel örneklerini vermiş medeniyetin evlatları olarak maalesef bölgemize ve dünyaya karşı büyük sorumluluklarımız olduğunu bir an olsun aklımıza getirmedik.''

Devlet Bakanı Faruk Çelik, ''Nerede bir kardeş ve akraba topluluğu varsa oralara koşarak, yeni vizyon çerçevesinde gittik, gidiyoruz. Bundan sonra da aynı sevgi çerçevesinde gitmeye devam edeceğiz'' dedi.

Çelik, (TÜMSİAD) tarafından Adana'da düzenlenen ''1. Ortadoğu Ekonomi Zirvesi''nin açılışında, Türkiye olarak yaşanan tüm gelişmelerden ders çıkararak, ''bir düşman çok, bin dost az'' düşüncesiyle komşu ülkelerle bir araya geldiklerini söyledi.

''Modern dünyada hiçbir şey birbirinden bağımsız değildir'' tezinden hareketle çalışmalar yaptıklarını belirten Çelik, şöyle konuştu:

''İç politika ve dış politikamızı birbirinden ayırmadan, bir bütünlük içinde ele aldık. Çünkü şunu net bir şekilde gördük; dış politika, bir ülkenin iç siyasetinin aynı zamanda aynasıdır. Nasıl iç politikada milletimizin iradesini esas alarak, iç politikaya yön vermeye çalıştıysak, dış politikamızda da aynı paradigmalardan hareket ettik. Bu süreci destekleme adına ise dış politika enstrümanlarımızı da bu süre içinde devreye koyduk. Bu doğrultuda, kalkınma yardımları çerçevesinde TİKA'yı, siyasi ve sosyal açıdan Yurt Dışı Türklerle Akraba Toplulukları Başkanlığını ve kültürel yardımlar çerçevesinde ise Yunus Emre Vakfı'nı kurduk. Amaç şuydu, yeni dış politika vizyonu ile öncelikle tarihi vizyonumuzu, büyük coğrafyadaki eserlerimizi ayağa kaldırmalı, gün yüzüne çıkarmalıydık. Bunu yaygın bir şekilde yapıyoruz.

Bir başka açıdan Sudanlı yavrularımız, çocuklarımız, yaşlılarımız, Lübnanlı kardeşlerimiz, Iraklı kardeşlerimiz, bizlerden sağlık yardımı talebinde bulunuyorlardı. Onlara el uzatmadan duramazdık. Seve seve, koşa koşa gittik oralarda hastaneler yaptık.

Dış politika dediğiniz zaman neleri kapsadığını anlatmak için söylüyorum. Sorumluluklarımızın gerek coğrafi olarak gerek manen mesuliyetimizin büyüklüğünü ifade etmek açısından bunları söylüyorum. Nerede bir kardeş ve akraba topluluğu varsa oralara koşarak yeni vizyon çerçevesinde gittik, gidiyoruz. Bundan sonra da aynı sevgi çerçevesinde gitmeye devam edeceğiz. Ülkemizin her geçen gün artan iç istikrar ve dış politikadaki bu kapsamlı anlayışı sayesinde komşu ülkelerimiz öncelikli olmak üzere tüm dünya ile siyasi, ekonomik ve kültürel ilişkiler başta olmak üzere her alanda çok büyük ilerlemeler kat edilmiştir.''

-TÜRKİYE'NİN KALKINMA ÖYKÜSÜ -

Türkiye'nin kalkınma öyküsünün birçok ülke tarafından takdirle izlendiğini ifade eden Çelik, ''Çok değil, bundan 8-10 yıl önce kendi iç krizleriyle boğuşan Türkiye'de ne olmuştu da bir dünya ülkesi profili izlenmeye başlanmıştı. Bunu çok farklı şekillerde izah etmek mümkün'' dedi.

Çelik, bu başarının öyküsünü ise şöyle anlattı:

''Ülkemizde demokrasi, hak ve özgürlükler çıtasını yükselme hedefiyle işe başladık. Bu konuda çok ciddi mesafeler aldığımızı hem vatandaşlarımız hem dünya kamu oyu gördü. Finansal yapımızı yerel ve küresel şoklara karşı dayanıklı hale getirdik. Pazar çeşitliliğini sağlayarak, tüm dünya ülkeleriyle karşılıklı dinamik bir ticari ağ oluşturduk. Özel sektörümüzün dünya ile rekabet edebilmesi için, onların önündeki engelleri kaldırmakla kalmadık, üretim üzerindeki ciddi anlamda yüklerinin hafifletilmesini sağladık. Ve her alanda yapısal reformlar gerçekleştirildi, yargıdan sosyal güvenliğe, sağlığa varıncaya kadar her alanda yapısal reformlar. Bunlar takdir edersiniz ki güven ortamı oluşturdu.

İşte Türkiye son 8 yıldaki bu yaklaşımı sayesinde dünyanın 16. büyük ekonomisi haline gelmiştir. Üstelik bu başarısını devletleri yerle bir eden, milyonlarca insanı işsiz bırakan küresel kriz ortamında Türkiye gerçekleştirmiştir. Ülkemiz krize rağmen, 2010 yılının ilk 3 çeyreğinde yüzde 8,9 yani yaklaşık yüzde 9 oranında büyümeyi gerçekleştirmiş ve tüm ekonomik verilerde kriz öncesi döneme dönmüştür. Oysa bugün durağan bir yapıya sahip birçok ülke ekonomisinin küresel krizin artçı sarsıntılarıyla boğuştuğunu görüyoruz. Yakınımızda, uzağımızda özellikle Avrupa coğrafyasında ekonomik anlamda yaşanan krizler ve devletlerin durumları ortada.''

-DOST VE KARDEŞ ÜLKELERLE TİCARET-

Türkiye'nin küresel krizi aşmasında dost ve kardeş ülkelerle yürüttüğü ticari ilişkilerin, birlikteliğin çok büyük bir payının olduğunu anlatan Çelik, şöyle devam etti:

''Komşumuz Irak ile ikili ticaret hacmimiz 1 milyar dolardan, bu dönem içinde 7,5 milyar dolara çıkmıştır. Lübnan ile ticaret hacmimiz 230 milyon dolardan 850 milyon dolara çıkmıştır. Suriye ile 775 milyon dolardan 2,5 milyar dolara çıkmıştır. Ürdün ile ticaret hacmimiz 135 milyon dolardan, 615 milyon dolara çıkmıştır. Bunlar önemli gelişmelerdir. Az öncede ifade ettiğim gibi potansiyellerimize baktığımız zaman yeterli olmadığının hepimiz farkındayız. Bu toplantıların önemi de anlam ifade etmektedir. Elde edilen sonuçlar takdirlerinize sunulacaktır. İnanıyorum ki herkes üzerine düşeni yerine getirecektir.

Birimizin sorunu hepimizin sorunu, bunu defalarca tekrar etmeyi de anlamlı bulmuyorum. Çözüm için ortak bir irade ve kararlılık şarttır. Yaşadığımız bunca acı deneyimden sonra bu bağları güçlendirmek için her bireye, sivil toplum kuruluşlarına, hükümetlere, bütün dost ve kardeş ülkelerin yetkililerine önemli sorumluluklar ve görevler düşmektedir. Biz Türkiye olarak halklarımızın her fırsatta kaynaşmasında ve sorunların minimize edilmesinden yanayız. İmkanlarımızı bir araya getirmeden, dayanışma olmadan, birlik beraberlik olmadan da sorunları çözmek mümkün değildir. Bunu bildiğimiz için birçok ülke ile ortak bakanlar kurulu toplantıları yapıyor, vizeleri kaldırıyoruz. Meselelerin çözümü ve halklarımızın kaynaşması için adımlar atıyoruz atıyoruz ve atmaya da devam edeceğiz.''

-BİLİMİN REHBERLİĞİ-

''Bilimin rehberliğinde büyük coğrafyadaki kardeşlerimizin bir araya gelmesi ve bilimin öncülüğünde yol alması önemlidir'' diyen Çelik, şöyle devam etti:

''Yani nitelikli insan, nitelikli üniversite ile olabilir. Üniversitelerimizin sayısı Türkiye'de 160. Elimizdeki verilere göre, gelişmiş ülkelerde 300 bin kişiye bir üniversite tekabül etmektedir. Şu anda Türkiye'de 470 bin kişiye bir üniversite tekabül ediyor. O halde sayısal anlamda daha yapmamız gereken ver, ama üniversitelerin niteliği konusunda da yapmamız gerekenler var. Bunlar neden önemlidir, nitelikli üniversite, nitelikli eğitim, nitelikli personel, nitelikli insan konusu şunun için önemli; bu alanda yapılacak olan işbirliği ve birliktelikler teknolojiyi üreten ülke noktasına bizi getirmelidir. Teknolojiyi kullanan ülke olacaksanız ya da üreten ülke olacaksınız. Teknolojiyi üreten ülke olma hedefimiz varsa bu konuda eğitim konusunda daha çok adımlar olduğu bilinciyle hareket etmemiz gerek.''

Çelik, Türkiye'nin yaklaşık 34 milyar liranın milli eğitime ayırdığını ifade ederek, sözlerini şöyle tamamladı:

''Dünle hiç mukayese edilmeyecek oranlarda bir rakamdır bu. Bunlar rastgele olan şeyler değil, bakış açıları değil. Türkiye 2023'e bakıyor. Cumhuriyet'in 100. yılına bakıyor. Türkiye 21. yüzyılı boydan boya değil, bütün olarak değerlendiriyor. Türkiye yalnız 780 bin metrekare olarak olaylara bakmıyor. Türkiye, Suriye, Irak, Mısır, Libya, Bosna, Karadağ'a da bakıyor. Bütün dost ve kardeş ülkelerin derdiyle ilgilenmek çerçevesinde projelerini ve vizyonunu geliştiriyor. İşte bundan dolayı Türkiye'nin tabii ki yükü ağırdır. Ama bir dayanışma anlayışı içinde eldeki imkanlar, birimizde olup diğerinde olmayan imkanlar eğer bütünleştirilirse, bir araya gelir ise bunun oluşturacağı sinerjinin nerelere varacağını öyle tahmin ediyorum ki hepimiz çok iyi görüyoruz. Kaybedilen zamanları çok konuşmak değil, kazanılacak geleceği, nasıl inşa ederiz bakış açısı çerçevesinde hepimizin bir noktaya endekslenmesi ve bu çerçevede başarıdan başarıya koşmasını, temenni ediyorum.''

Siz de diğerleri gibi İngilizce konuşabilirsiniz. Nasıl mı ? Tıklayın ! var addthis_pub = 'tayfunsalci'; var addthis_localize = {share_caption:'Paylaş', email_caption:'Arkada?yna Gönder!', email:'E-posta', print:'Yazdyr', favorites:'Favoriler', more:'• daha...'};


View the original article here


This post was made using the Auto Blogging Software from WebMagnates.org This line will not appear when posts are made after activating the software to full version.

Yeni Zelenda'da ölü sayısı artıyor

Yeni Zelanda'nın ikinci büyük kenti Christchurch'te meydana gelen 6,3 büyüklüğündeki depremde ölenlerin sayısının 145'e yükseldiği bildirildi.

Polis müfettişi Dave Cliff, gazetecilere yaptığı açıklamada, kentin çeşitli yerlerindeki harap olmuş binalardan son çıkarılan cesetlerle birlikte ölenlerin sayısının 145'e çıktığını söyledi.

Christchurch'da salı günü meydana gelen depremden sonra 200'den fazla kişinin enkaz altında olduğu bildiriliyor.

Bu arada, Yeni Zelanda Başbakanı John Key, bugün yaptığı açıklamada, felaketin, Yeni Zelanda'nın yaşadığı en trajik olay olabileceğini belirterek, gelecek salı günü için halka iki dakikalık saygı duruşunda bulunma çağrısı yaptı.

Siz de diğerleri gibi İngilizce konuşabilirsiniz. Nasıl mı ? Tıklayın ! var addthis_pub = 'tayfunsalci'; var addthis_localize = {share_caption:'Paylaş', email_caption:'Arkada?yna Gönder!', email:'E-posta', print:'Yazdyr', favorites:'Favoriler', more:'• daha...'};


View the original article here


This post was made using the Auto Blogging Software from WebMagnates.org This line will not appear when posts are made after activating the software to full version.

"Torba Yasa" Resmi Gazete'de yayınlandı

Kamuoyunda ''Torba Yasa'' olarak bilinen, 6111 sayılı ''Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması ile Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu ve Diğer Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun'' Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girdi.

Yasaya göre, 31 Aralık 2010 tarihine kadar ödenmemiş vergiler ile bunlara bağlı vergi cezaları, gecikme faizleri, gecikme zamları, idari para cezaları, gümrük vergileri; belediyelerin beyannamelere ilişkin vergileri, 2010'da tahakkuk eden vergileri, ödenmemiş ücret, su kullanım, büyükşehir belediyelerinin su ve atık su bedeli alacakları yeniden yapılandırma kapsamında olacak.

Alacaklar, TEFE/ÜFE aylık değişim oranları esas alınarak yeniden hesaplanacak. Borcun ödenmesi halinde, vergi cezalarından ve buna bağlı gecikme zamlarının tahsilinden vazgeçilecek.

Belediyelerin su kullanım alacakları ile su ve kanalizasyon idarelerinin su ve atık su bedeli alacakları da TEFE/ÜFE aylık değişim oranları esas alınarak yeniden hesaplanacak. Borcun ödenmesi durumunda faizleri silinecek.

Uygulamadan yararlanmak isteyenlerin dava açmamaları, açılmış davalardan vazgeçmeleri ve kanun yollarına başvurmamaları gerekecek.

Yıllık gelir veya kurumlar vergilerini, gelir (stopaj) vergisi, kurumlar (stopaj) vergisi, KDV ve ÖTV için başvuruda bulunan mükellefler, taksit ödeme süresince, çok zor durum olmaksızın, her bir vergi türü itibarıyla bir takvim yılında ikiden fazla vadesinde ödemez ya da eksik öderse düzenlemeden yararlanamayacak.

-MATRAH ARTIRIMI-

Gelir ve kurumlar vergisi mükellefleri, yıllık beyannamelerinde vergiye esas alınan matrahlarını, yasanın Resmi Gazete'de yayımlandığı tarihi izleyen ikinci ayın sonuna kadar; 2006 yılı için yüzde 30, 2007 için yüzde 25, 2008 için yüzde 20 ve 2009 için yüzde 15 oranlarından az olmamak üzere artırdıkları takdirde, bu yıllar için yıllık gelir ve kurumlar vergisi incelemesine tabi tutulmayacak, bu yıllara ilişkin olarak daha sonra tarhiyat yapılmayacak.

Gelir vergisi mükelleflerinin, zarar beyan edilmiş olması ya da hiç beyanname verilmemiş olması halinde, vergilendirmeye esas alınacak matrah ile artırdıkları matrahlar; işletme hesabı esasına göre defter tutan mükelleflerde 2006 yılı için 6 bin 370 liradan, 2007 için 6 bin 880 liradan, 2008 için 7 bin 480 liradan, 2009 için 8 bin 150 liradan az olamayacak. Bilanço hesabına göre defter tutan mükellefler ile serbest meslek erbabı için ise sırasıyla 9 bin 550 lira, 10 bin 320 lira, 11 bin 220 lira ve 12 bin 230 liradan az olamayacak.

Kurumlar vergisi mükelleflerinde ise vergilendirmeye esas alınacak matrahlar 2006 yılı için 19 bin 110 liradan, 2007 için 20 bin 650 liradan, 2008 için 22 bin 440 liradan, 2009 yılı için 24 bin 460 liradan az olamayacak.

Artırılan matrahlar, yüzde 20 vergilendirilecek ve ayrıca vergi ya da fon alınmayacak.

-KDV YÖNÜNDEN VERGİ İNCELEMESİ VE TARHİYATA TABİ TUTULMAYACAK-

KDV mükellefleri, beyannamelerinde hesaplanan KDV'nin yıllık toplamı üzerinden 2006 için yüzde 3, 2007 için yüzde 2.5, 2008 için yüzde 2 ve 2009 için yüzde 1.5 oranına göre belirlenecek KDV'yi, vergi artırımı olarak tasarının kanunlaşıp yayımını izleyen ikinci ayın sonuna kadar beyan etmeleri halinde KDV yönünden vergi incelemesi ve tarhiyata tabi tutulmayacak.

Hizmet erbabına ödenen ücretlerden vergi tevkifatı yapmaya mecbur olanların, her vergilendirme dönemi için verdikleri muhtasar beyannamelerinde yer alan ücret ödemelerine ilişkin gayrisafi tutarların yıllık toplamı üzerinden 2006 yılı için yüzde 5, 2007 için yüzde 4, 2008 için yüzde 3 ve 2009 için yüzde 2 oranında hesaplanacak gelir vergisini artırmayı kabul etmeleri halinde gelir (stopaj) vergisi incelemesi ve tarhiyat yapılmayacak.

Gelir ve kurumlar vergisi artırımında bulunmak isteyenlerin, yıl içinde işe başlamaları ya da işi bırakmaları halinde, faaliyette bulunulan vergilendirme dönemleri için artırımda bulunulacak.

-KAYIT ALTINA ALINACAK-

Vergiler, belirtilen süre ve şekilde ödenmezse oranın bir kat fazlası olarak uygulanacak gecikme zammıyla birlikte tahsil edilecek. Bu vergilerde indirim, mahsup ve iade olmayacak.

Daha önce vergi incelemesi yapılan mükellefler vergi incelemesi yapılan yıllar için de artırımda bulunabilecek. Matrah veya vergi artırımda bulunulması, düzenlemenin yasalaştığı tarihten önce başlanılan vergi incelemelerine engel oluşturmayacak.

Adi, kolektif ve adi komandit şirketler dahil, gelir ve kurumlar vergisi mükellefleri, işletmelerinde mevcut olduğu halde kayıtlarında yer almayan emtia, makine, teçhizat ve demirbaşları; kendilerince veya bağlı oldukları meslek kuruluşunca tespit edilecek rayiç bedelle, yasanın Resmi Gazete'de yayımlandığı tarihi izleyen üçüncü ayın sonuna kadar bir envanter listesiyle vergi dairelerine bildirerek, defterlerine kaydedebilecek.

-ÖDEMELER-

Sigorta primi, emeklilik keseneği ve kurum karşılığı, işsizlik sigortası primi, sosyal güvenlik destek primi, isteğe bağlı sigorta primi ve topluluk sigortası primi, damga vergisi, özel işlem vergisi ve eğitime katkı payı borç asılları ile bu alacaklara ödeme sürelerinin bitiminden itibaren TEFE/ÜFE aylık değişim oranları esas alınarak hesaplanacak tutarın ödenmesi halinde, bu alacaklara uygulanan gecikme cezası ve gecikme zammı alacaklarından vazgeçilecek.

Sosyal güvenlik destek primi ödemesi gerekenler de bu kapsama alınacak.

Yeniden yapılandırıldığı halde taksitlerini ödememeleri nedeniyle yeniden yapılandırma haklarını kaybedenlerden; yapılandırmaları 12 taksite kadar olup da ödenmemiş taksit sayısı 4'ten fazla bulunmayanlar ile yapılandırılmaları 24 taksite kadar olup da ödenmemiş taksit sayısı 8'den fazla bulunmayanların başvurması halinde bozulan yeniden yapılandırması hayata geçirilecek. Ancak, ödeme yükümlülüğü 3 aylık sürede tam olarak yerine getirilemezse yeniden yapılandırma hakkı kaybedilecek, yapılandırma işlemi de iptal edilecek.

-ALACAKLARDAN VAZGEÇİLMESİ-

Yasanın Resmi Gazete'de yayımlandığı tarih itibarıyla tebliğ edilmemiş 120 TL'nin altında kalan idari para cezalarının tahsilinden vazgeçilecek. Tütün mamulü tüketimiyle ilgili idari para cezaları bu hükmün dışında tutulacak.

Tutarı 12 TL ve altında kalan geçiş ücretleri de tebliğ edilmeyecek, tebliğ edilmiş olanlar da tahsil edilmeyecek.

Maliye Bakanlığına bağlı tahsil dairelerince takip edilen ve süresi 31 Aralık 2004'den önce olduğu halde ödenmemiş olan alacakların türü, dönemi, asılları ayrı ayrı dikkate alınmak suretiyle; tutarı 100 TL'yi aşmayan asli alacaklar ve feri alacaklar ile aslı ödenmiş feri alacaklardan tutarı 100 TL'yi aşmayanlar tahsil edilmeyecek.

Düzenleme kapsamında, Gümrük Müsteşarlığına bağlı tahsil dairelerince takip edilmekte olan, vadesi 31 Temmuz 2010 tarihinden önceki alacakların 50 TL'yi aşmayanlarının da tahsilinden vazgeçiliyor.

Yasaya göre, 65 Yaşını Doldurmuş Muhtaç, Güçsüz ve Kimsesiz Türk Vatandaşlarına Aylık Bağlanması Hakkında Kanun kapsamında aldıkları aylıkları yüzde 50 fazlasıyla geri alınması gerekenlerden, bu yüzde 50 fazlaya ilişkin tahsil edilmemiş tutarlar alınmayacak.

Bu kapsamda, 31 Aralık 2010'dan önce ödenmemiş sigorta primi, işsizlik sigortası primi, sosyal güvenlik destek primi ve idari para cezası asılları toplamı 50 TL'yi aşmayan alacaklar ile tutarına bakılmaksızın bu alacaklara bağlı gecikme cezası ve gecikme zammı gibi ferilerinin ve aslı ödenmiş olan feri alacaklardan tutarı 50 TL'yi aşmayanlar tahsil edilmeyecek.

Kamu idarelerince ödenmesi gereken genel sağlık sigortalılarına ilişkin Genel Sağlık Sigortası primleri ile İşsizlik Sigortası Fonu'ndan karşılanması gerekip de Türkiye İş Kurumu tarafından SGK'ya ödenmemiş sigorta primlerinin gecikme cezası ve gecikme zamları silinecek.

Yüksek Öğrenim Kredi ve Yurtlar Kurumuna borçlarını ödeme taahhüdünü yerine getiremeyenler için de yeni bir hak getiriliyor.

-DİĞER ALACAKLAR-

Yasayla yeniden yapılandırılan diğer alacaklar ise şöyle:

-TRT'ye olan elektrik enerjisi satış bedeli payı ve bandrol ücretleri borçları,

-KOSGEB alacakları, TEDAŞ veya bu şirketin hissedarı olduğu elektrik dağıtım şirketlerinin elektrik tüketiminden kaynaklanan alacakları,

-Organize Sanayi Bölgelerinde faaliyet gösterenlerin elektrik, doğalgaz, su ve yönetim aidat borçları, afet kredileri hariç Geliştirme ve Destekleme Fonu kaynaklı alacaklar,

-Çevre ve Orman Bakanlığınca orman köylülerince oluşturulan kooperatiflere kullandırılan krediler, sulama kooperatiflerinin borçları,

-Kültür ve Turizm Bakanlığınca kültür varlıklarının korunması, bakım ve onarımı amacıyla kullandırılan krediler,

-Tarım ve Köyişleri Bakanlığınca tarımsal amaçlı kooperatiflere veya ortaklarına verilen kredi alacakları, ilgili kanunca arazi dağıtılanların ödemedikleri arazi bedelleri, sulama kooperatifleri ve sulama birliklerinin tarımsal sulama faaliyetlerinden kaynaklanan alacakları,

-Hazinenin özel mülkiyetinde veya devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan taşınmazlar hakkında yapılan kesin izin, kesin tahsis, kullandırma kararı, irtifak hakkı, kullanma izni ve kiralama işlemlerinden kaynaklanan ve vadesi 30 Kasım 2010'da geldiği halde ödenmemiş olan kullanım bedelleri ve hasılat, ticari kar payları, orman köylülerini kalkındırma geliri, arazi tahsis, ağaçlandırma, ağaçlandırma ve erozyon kontrol, yüzde 3 proje ve toprak bedelleri,

-SGK'nın taşınmazlarının ödenmemiş kira bedeli, il özel idareleri, belediyeler ve bunların bağlı kuruluşları ile sermayesinin yüzde 50'den fazlası bunlara ait şirketlerin mülkiyetlerinde bulunan taşınmazların kullanım bedelleri ve hasılat payları alacakları,

-Vakıflar Genel Müdürlüğü ile mazbut vakıflara ait taşınmazların kira bedelleri; işveren ve üçüncü şahısların, iş kazası, meslek hastalığı, malullük, ölüm halleri ile genel sağlık sigortalısına ve bunların bakmakla yükümlü olduğu kişilere yönelik ödemekle yükümlü oldukları her türlü borçları,

-Özel radyo ve televizyon kuruluşlarınca ödenmeyen yıllık brüt reklam gelirlerinden alınan yüzde 5'lik pay ile eğitime katkı payı,

-Her kademedeki askeri okullar ile Emniyet teşkilatında görevlendirilmek üzere eğitim kurumlarında okutulanlardan öğrencilikle ilişiği kesilenler, mezun olanlar, bunların dışındaki eğitim kurumlarında devlet hesabına okutulup da zorunlu hizmet yükümlülüğünü yerine getirmeyenlerin ödenmemiş öğrenim giderlerine ilişkin tazminat tutarları,

-TMO tarafından FİSKOBİRLİK'e ödenmeyen alacaklar; kalkınma ajanslarının il özel idareleri, belediyeler ile sanayi ve ticaret odalarından olan alacakları; SGK tarafından fazla veya yersiz ödendiği tespit edilen ve tahsil edilmesi gereken gelir ya da aylıklara ilişkin borçlar.

-AİDAT BORÇLARINDA KOLAYLIK-

TOBB aidat borçları; esnaf ve sanatkarların üyesi oldukları odalara, odaların birlik üyesi oldukları federasyonlara, birlik ve federasyonların konfederasyonlara olan aidat ve katılma payı borçları; avukat ve stajyer avukatların baro kesenekleri ile staj kredisi borçları; üyelerin odalara ve odaların da Türkiye Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler ile Yeminli Mali Müşavirler Odaları Birliğine olan aidat ve birlik payı borçları; ihracatçıların üyesi oldukları ihracatçı birliklerine olan üyelik aidat borçlarının tamamını ödemeleri halinde faiz, gecikme faizi, gecikme zammı alınmayacak.

Borçlarını yapılandıran BAĞ-KUR'lulara Genel Sağlık Sigortası'ndan yararlanma imkanı getiriliyor. Bu kişilerin, yapılandırılan borç haricinde, 60 günden fazla prim ve prime ilişkin borçlarının bulunmaması veya borcu bulunsa da ödeme yükümlülüklerini yerine getiriyor olmaları gerekecek.

Hazine Müsteşarlığınca düzenlenen yatırım teşvik belgelerine dayanarak inşa edilip, satın alınan gemi ve yatlara ilişkin harcamalar üzerinden yatırım indirimi istisnasından yararlanan mükelleflerden, tasarının yasalaşmasından önceki dönemler de dahil olmak üzere, bu kapsamda tarhiyat yapılmayacak, yapılanlardan, varsa açılmış davalardan feragat edilmesi kaydıyla vazgeçilecek.

Her kabahat için 145 TL'nin altında kalan idari para cezaları tebliğ edilmeyecek. Tebliğ edilmesi halinde faiz, gecikme faizi ve zammı alınmayacak.

-18 TAKSİT İMKANI-

Düzenlemeden yararlanmak isteyen borçlular; yasanın Resmi Gazete'de yayımlandığı tarihi izleyen ikinci ayın sonuna kadar ilgili idarelere başvuracak.

Ödenecek tutarların ilk taksiti, yasanın Resmi Gazete'de yayım tarihini izleyen üçüncü aydan; SGK'ya bağlı tahsil dairelerine ödenecek tutarların ilk taksiti ise dördüncü aydan başlayacak. Ödemeler ikişer aylık dönemler halinde, azami 18 eşit taksitte ödenecek.

Böylece hem vergi hem de prim borcu olanlar bir ay birini diğer ay ötekini ödeyebilecek.

İl özel idareleri, belediyeler ve bunlara bağlı kuruluşlar, borçlarını ikişer aylık dönemler halinde 36 eşit taksitte; Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü, Türkiye Futbol Federasyonu ve spor kulüpleri ise ikişer aylık dönemler halinde 42 eşit taksitte ödeyebilecek.

Ödemeler kredi kartıyla da yapılabilecek. Ancak, bunun için Maliye Bakanlığı ve SGK'ya bağlı tahsil dairelerine yapılacak ödemelerin ilgili kanuna göre uygun görülmesi gerekecek.

Sosyal güvenlik prim alacakları yapılandırmaları devam edenler hariç; düzenleme kapsamına giren alacakların, ilgili kanunlar uyarınca tecil edilip de tecil şartlarına uygun ödenmekte olanlarından, kalan taksit tutarları için, borçlular talep etmeleri halinde düzenlemeden yararlanabilecek.

-BAZI KANUNLARDAKİ PARA CEZALARI-

Askerlik Kanunu, Milletvekili Seçimi Kanunu, Karayolları Trafik Kanunu, Mahalli İdareler ile Mahalle Muhtarlıkları ve İhtiyar Heyetleri Seçimi Hakkında Kanun, Anayasa Değişikliklerinin Halkoyuna Sunulması Hakkında Kanun, Karayolu Taşıma Kanunu, Nüfus Hizmetleri Kanunu, Karayolları Genel Müdürlüğünün Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanunda belirtilen idari para cezaları, fiilin işlendiği tarihi takip eden takvim yılının son gününe kadar tebliğ edilmediği takdirde idari yaptırım kararı verilemeyecek.

  Kamuoyunda ''Torba Yasa'' olarak bilinen, 6111 sayılı ''Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması ile Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu ve Diğer Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun'' Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girdi.

Yasaya göre, çıraklar, stajyer öğrenciler, üniversitelerde kısmi zamanlı çalıştırılan öğrenciler, yabancı uyruklu öğrenciler, stajyer avukatlar, İŞKUR'un açtığı meslek edinme kurslarına katılanlar Genel Sağlık Sigortası kapsamında olacak, bu kursa katılanların bakmakla yükümlü olduğu kişiler de yine bu kapsamda yer alacak.

Stajyer avukatların sigorta primlerini Türkiye Barolar Birliği ödeyecek. Yabancı öğrenciler, öğrenim gördükleri sürece, ayda 91 TL katkı payı ödeyerek Genel Sağlık Sigortası'ndan yararlanacak. Vakıfların getirdiği öğrencilerin sağlık sigortası masrafları ise Maliye Bakanlığınca üniversitelere aktarılan kaynaktan karşılanacak.

Haftalık çalışma süresi 30 saatin altında olan, esnek çalışma türlerini kapsayan kısmi süreli iş sözleşmesiyle çalışan sigortalılar, kısmi süreli çalıştıkları aylara ait eksik sürelerini borçlanacak. Borçlanılan bu süreler, hizmet akdine istinaden gerçekleşen çalışma sürelerinde olduğu gibi sigortalılık türü olarak sayılacak.

Yasayla sağlık hizmetlerinden yararlanma şartları arasına trafik kazaları da ekleniyor. Erken doğum yapan kadın işçi, doğumdan önce kullanamadığı iznini doğum sonrasında kullanabilecek. Sekiz haftalık iznin kullanılmayan süresi yine sekiz hafta olan doğum sonrası izine eklenecek.

Düzenlemeye göre, 18 yaşından küçük sigortalılar için prime esas aylık kazanç alt sınırı yaşlarına uygun asgari ücret tutarına çekilecek. Böylece bu sigortalılar yönünden asgari ücretle sigorta primine esas kazanç arasındaki farklılık ortadan kaldırılacak, işveren üzerindeki prim yükü azaltılacak.

Kurum hatasından kaynaklanan yersiz ödemelerin ilgililerden tahsili üç ay yerine iki yılda yapılacak.

Disiplin cezası alan ancak yasadan yararlanarak göreve dönen memurlara, görevde olmadıkları süreler için borçlanma hakkından yararlanmak üzere tanınan 6 aylık başvuru ile 2 yıllık ödeme süresi uzatılıyor. Buna göre, bu kişiler 30 Haziran 2011 tarihine kadar başvurmaları halinde, ödemelerini 31 Aralık 2014 tarihine kadar yapabilecek.

-EV HİZMETLERİNDE ÇALIŞANLAR-

Kısmi süreli iş sözleşmesiyle çalışanlar ile ev hizmetlerinde ay içerisinde 30 günden az çalışan sigortalıların, eksik günlerine ait Genel Sağlık Sigortası primlerini 30 güne tamamlama yükümlülüğü 1 Ocak 2012'de başlayacak.

Tarım ve orman işlerinde hizmet akdiyle süreksiz çalışanlar, taksi, dolmuş ve benzeri nitelikteki şehir içi toplu taşım araçlarını işleten kişiler, vergi mükellefi olmaları halinde sigortalı sayılacak.

-12 EYLÜL MAĞDURLARI-

Milli Eğitim Bakanlığına bağlı eğitim kurumlarında uzman ve usta öğretici olanlar, yasanın yürürlük tarihinden önceki çalışmalarından dolayı bir ay içinde 30 günden eksik kalan sürelerini borçlanabilecek. Borçlanılan bu süreler sigortalılık süresine sayılacak.

Hizmet akdiyle bir veya birden fazla işveren tarafından çalıştırılanlar, köy ve mahalle muhtarları ile hizmet akdine bağlı olmaksızın kendi adına ve hesabına bağımsız çalışanların 2011 yılından önce bağlanan aylıkları, Ocak ayında 60 TL, Temmuz ayında ise yüzde 4 artırılacak.

Yasayla 12 Eylül mağdurlarına, gözaltında veya cezaevinde geçen süreleri için borçlanabilmesine imkan sağlanıyor. Buna göre, sıkıyönetim mahkemelerinin görev alanına giren suçlar nedeniyle yakalanan veya tutuklananlardan, Türk Silahlı Kuvvetlerinin yönetime el koyduğu 12 Eylül 1980'den sonra haklarında kovuşturmaya yer olmadığına ya da beraatlerine karar verilenler, gözaltında ve tutuklulukta geçen süreleri için borçlanabilecek.

Bu kişilerin, durumu belgelemeleri ve yasanın yürürlüğe girişinden sonraki 6 ay içinde talepte bulunmaları gerekiyor. Prime esas günlük kazanç alt sınırının yüzde 32'si üzerinden hesaplanacak primlerini, bu durumlarından dolayı dava açıp tazminat alanların kendileri, tazminat almayanların primlerini ise Hazine ödeyecek.

Düzenlemenin yürürlüğe girdiği tarihe kadar, sigortalılıklarından dolayı gelir veya aylık bağlananlar ile tutukluluk veya gözaltı sürelerini herhangi bir şekilde sigortalı olarak değerlendirenler ise borçlanamayacak.

Aylık bağlanmayan ile toptan ödeme yapılmak suretiyle hizmetleri tasfiye edilenlerden, borçlanacakları sürelerle birlikte emekli veya yaşlılık aylığı alacak olanlara geçmişe dönük aylık ve fark ödenmeyecek. Tutukluluk ve gözaltındaki süreler emekli ikramiyesi hesabında dikkate alınmayacak.

-ARAÇLARIN TESCİL İŞLEMLERİ-

Araçların tescili ve hurdaya ayrılması işlemlerinin trafik tescil kuruluşlarının yanı sıra Emniyet Genel Müdürlüğünce belirlenen kamu kurum ve kuruluşları ile gerçek ve özel hukuk tüzel kişilerince de yapılmasına imkan tanınıyor.

Buna göre, araç sahipleri; tescili zorunlu ve ilk tescili yapılacak araçların satın alma veya gümrükten çekme tarihinden itibaren 3 ay içinde, araçların hurda durumuna gelmesi halinde ise 1 ay içinde tescilin silinmesi için ilgili trafik tescil kuruluşuna veya Emniyet Genel Müdürlüğünün belirleyeceği kamu kurum ve kuruluşları ile gerçek ve özel hukuk tüzel kişilerine başvuracak.

İlk tescili yapılan araçlar için düzenlenen geçici belgelerin geçerlilik süresi içinde trafik belgesi alma zorunluluğu aranmayacak. Böylece, araç tescil ve sürücü belgesi işlemlerinin elektronik ortamda yapılması amacıyla yürütülen proje kapsamında, ilk tescili yapılacak araçlar için trafik belgesi yerine düzenlenecek ''tescile ilişkin geçici belgenin'' geçerlilik süresi içinde bu araçlara ceza uygulanamayacak.

Yeni araçların tescilleri; belge düzenlenmesi, kişiselleştirilmesi, belgelerin basımı, ilgililerine elden veya posta aracılığıyla teslimi işlemleri, Emniyet Genel Müdürlüğü veya bağlı trafik tescil kuruluşlarınca yapılacak. Emniyet Genel Müdürlüğü, ilk tescil işlemlerini elektronik ortamda yapmak, elektronik ortamda oluşturulan bir ay süre ile geçerli tescile ilişkin geçici belgeyi basmak ve araç sahibine vermek üzere, kamu kurum ve kuruluşları ile gerçek veya özel hukuk tüzel kişilerini yetkilendirebilecek. Araca ait kişiselleştirilen belgelerin basımı ve araç sahiplerine elden veya posta yoluyla teslimi, kamu kurum ve kuruluşları ile özel hukuk tüzel kişilerine de yaptırılabilecek.

Böylece, ikinci el araçların trafik tescil bürolarına ve vergi dairelerine gidilmeden sadece notere gidilerek satış ve devir işlemlerinin yapılması, ruhsatın ve diğer belgelerin posta yoluyla araç sahibine gönderilmesi uygulamasında olduğu gibi, yeni araçların satışında da ruhsat, posta yoluyla araç sahibine gönderilecek ve bürokrasi azaltılmış olacak.

Tescil belgesinin bir ay içinde teslim edilememesi halinde, araç sahibine sorumluluk yüklenemeyecek.

Bu işlemler sırasında, kanun ve yönetmelikte belirlenen usul ve esaslara aykırı hareket edenlere 10 bin TL idari para cezası verilecek.

Yabancı plakalı araçların Türkiye'de geçerli sigortaları yoksa zorunlu mali sorumluluk sigortasını ülkeye girerken yaptıracak.

-KAZAZEDENİN TEDAVİSİNİ DEVLET YAPACAK-

Trafik kazaları sebebiyle üniversitelere bağlı hastaneler, diğer resmi ve özel sağlık kurum ya da kuruluşlarının sunduğu sağlık hizmeti bedelleri, kazazedenin sosyal güvencesi olup olmadığına bakılmaksızın SGK tarafından karşılanacak.

Trafik kazalarına sağlık teminatı sağlayan zorunlu sigortalarda; sigorta şirketlerince yazılan primlerin ve güvence hesabınca tahsil edilen katkı paylarının yüzde 15'ini aşmamak üzere, Hazine Müsteşarlığınca belirlenen tutarın tamamı sigorta şirketleri ve güvence hesabı tarafından SGK'ya aktarılacak. Bu tutar, ilgili sigorta şirketleri için ayrı ayrı belirlenecek. Aktarımla sigorta şirketlerinin ve güvence hesabının teminat kapsamındaki yükümlülükleri sona erecek. Bakanlar Kurulu, bu tutarı yüzde 50'sine kadar artırmaya ve azaltmaya yetkili olacak.

Sigorta şirketleri ve güvence hesabınca ödenecek tutarın süresinde ödenmemesi halinde gecikme cezası uygulanacak.

Belediyelerin kendi bütçelerini kullanarak, düzenli ve güvenli trafik akışını temin etmek için kuracağı elektronik sistemlerinin Emniyet Genel Müdürlüğünce trafik ihlallerinin tespiti amacıyla kullanılması durumunda, kesilen trafik idari para cezalarının yüzde 30'u ''sistem kullanımı hizmet bedeli'' olarak belediyelere ödenecek.

-YEŞİLKARTLI İŞE BAŞLARSA-

Mesleki eğitim gören öğrencilerin staj yapabileceği işyeri sayısı artırılıyor. 10'dan fazla işçi çalıştıran işyerleri stajyer uygulama kapsamına alınacak. İşyerinde staj yapan öğrencilerden 18 yaşını bitirenlere, asgari ücretin üçte biri oranında ücret verilecek. 20'nin üzerinde işçi çalıştıran işyerlerindeki stajyerlere ise asgari ücretin üçte ikisi oranında ücret ödenecek. Mevcut düzenlemede yalnızca 20'nin üzerinde işçi çalıştırılan işyerleri stajyer uygulama kapsamında bulunuyor ve stajyerlere de asgari ücretin üçte ikisi oranında ücret veriliyordu.

Yeşil kart sahibinin, sigortalı olarak işe başlaması ve Genel Sağlık Sigortası'ndan yararlanması halinde kendisi ve bakmakla yükümlü olduğu kişilerin yeşil kartları askıya alınacak. Bu kişinin genel sağlık hizmetlerinden yararlanma hakkı sona erdiğinde, kendisi ve bakmakla yükümlü olduğu kişilerin yeşil kartlılığı devam edecek.

Yasaya göre, 65 Yaşını Doldurmuş Muhtaç, Güçsüz ve Kimsesiz Türk Vatandaşlarına Aylık Bağlanması Hakkında Kanun'a göre aylık alanların düzenledikleri belgelerin gerçeğe uymadığının tespit edilmesi durumunda, ödenen aylıklar TÜFE oranları esas alınarak hesaplanacak tutarla geri alınacak. Mevcut düzenlemede, ödenen aylıklar yüzde 50 fazlasıyla geri alınıyordu.

-SİLİKOZİS HASTALARI-

Silikozis hastalarına malulen emekli olma hakkı tanınıyor. Buna göre, sigortalı olmayan ve silikozis hastalığı nedeniyle meslekte kazanma gücünü en az yüzde 15 kaybedenlere SGK tarafından aylık bağlanacak.

Bu kişilerin, yasanın Resmi Gazete'de yayım tarihinden itibaren 3 ay içinde başvurmaları gerekiyor. Kişinin meslekte kazanma gücünü kaybettiğine, meslek hastalıkları tespit hükümleri çerçevesinde, SGK Sağlık Kurulunca karar verilecek.

Aylık almakta iken ölen silikozis hastasının eşine ve çocuklarına da aylık bağlanabilecek. Eş ve çocuklara bağlanacak aylıkların toplamı, hastanın kendisine bağlanan aylık tutarı geçemeyecek. Bu sınırın aşılmaması için gerekirse eş ve çocukların aylıklarından orantılı olarak indirimler yapılabilecek. Bu şekilde aylık alanların çalışmaya başlamaları halinde aylıkları kesilecek.

-İŞSİZLİK SİGORTASI FONU'NUN YÜZDE 30'U-

İşsizlik Sigortası Fonu'nun bir önceki yıl prim gelirlerinin yüzde 30'u, istihdamı artırmaya yönelik politika ve tedbirleri uygulamak, istihdamı koruyucu tedbirler almak, işe yerleştirme ve danışmanlık hizmetleri temin etmek amacıyla kullanılabilecek. Bakanlar Kurulu bunu yarı oranında artırabilecek.

Kısmi süreli çalışanların işsizlik ödeneğinden yararlanabilmelerine engel teşkil eden düzenleme, İşsizlik Sigortası Kanunu'ndan çıkarılıyor. Buna göre, ''hizmet akitlerinin sona ermesinden önceki son 3 yıl içinde en az 600 gün sigortalı olarak çalışıp işsizlik sigortası primi ödemiş ve işten ayrılmadan önceki son 120 gün içinde prim ödeyerek sürekli çalışmış olma'' koşulu kaldırılıyor.

Kamuoyunda ''Torba Yasa'' olarak bilinen, 6111 sayılı ''Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması ile Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu ve Diğer Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun'' Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girdi.

Yasa kapsamında, kısa çalışma ödeneğinin uygulama alanı genişletilerek ödenek miktarı yeniden düzenleniyor. Buna göre, genel ekonomik, sektörel veya bölgesel kriz nedeniyle haftalık çalışma süresinin geçici olarak azaltılması, işyerinin faaliyetinin kısmen veya geçici olarak durdurulması hallerinde işyerinde 3 ayı aşmamak üzere kısa çalışma yapılabilecek.

Kısa çalışma ödeneği İşsizlik Sigortası Fonu'ndan karşılanacak. Ödenek, günlük brüt ücretin yüzde 60'ı oranında olacak. Miktar, asgari ücretin brüt tutarının yüzde 150'sini geçemeyecek. Bakanlar Kurulu, kısa çalışma ödeneğinin süresini 6 aya kadar uzatabilecek.

Yasayla 2015 sonuna kadar ilk defa işe alınacak her sigortalı için özel sektör işverenine sigorta primi desteği getiriliyor. Buna göre, 31 Aralık 2015 tarihine kadar işe alınan sigortalının sigorta primlerinin işverene ait tutarı, işe alındıktan sonra belirli sürelerle İşsizlik Sigortası Fonu'ndan karşılanacak. Sigortalı bu destekten bir kez yararlanabilecek. Bu uygulamadan yararlanacak işverenin SGK'ya prim, para ve gecikme cezası borcu bulunmaması gerekiyor.

Sigorta prim desteği süresi, Bakanlar Kurulu'nca 5 yıla kadar uzatılabilecek.

Kayıtdışı çalıştırma ve kaçak yabancı çalıştırma konusundaki denetimler sıkılaştırılacak. Yabancıların çalışmalarında işverenin yükümlülüklerini yerine getirip getirmediği müfettişlerce denetlenecek.

Erken doğum yapan kadın işçi doğumdan önce kullanamadığı izni doğum sonrasında kullanabilecek. Sekiz haftalık iznin kullanılmayan süresi yine 8 hafta olan doğum sonrası izine eklenecek.

İş sözleşmesi fiilen sona eren işçinin bireysel alacaklarına ilişkin şikayetleri Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı bölge müdürlüklerince incelenecek.

Yasayla işyerlerine vergi levhası asma zorunluluğu kaldırılıyor.

Yaza kapsamında, elektrik motorlu taşıt araçlarına diğerlerinden farklı şekilde ÖTV uygulanmasının önü açılıyor.

-HAZİNENİN ÖZEL MÜLKİYETİNDEKİ TAŞINMAZLAR-

Düzenlemeyle Hazinenin özel mülkiyetindeki taşınmazların KİT'lere devrine imkan sağlanıyor.

Maliye Bakanlığınca belirlenecek rayiç bedeli üzerinden Hazinenin özel mülkiyetindeki taşınmazların; KİT'ler, müesseseler ve bağlı ortaklıklara sermaye olarak konulmasına, ödenmemiş sermayelerine mahsup edilmesine veya sermaye artırımına ilişkin taahhütlerin karşılanmasında kullanılmak üzere mülkiyetlerinin bunlara devrine, ilgili KİT'in talebi ve Hazine Müsteşarlığının görüşü üzerine Maliye Bakanı yetkili olacak.

Maliye Bakanlığınca bu taşınmazların mülkiyetinin devrinin ardından yapılması gereken diğer işlemler Hazine Müsteşarlığınca yerine getirilecek.

-DOĞUM SONRASI BİR YIL GECE ÇALIŞMA YOK-

Yasaya göre, kurumlarında atama imkanı olmayan memurlar, Devlet Personel Başkanlığınca belirlenen başka bir kurumdaki boş kadroya atanabilecek. Bu memurlardan unvanı müdür olanlar ile danışma işlevlerine ilişkin kadroda çalışanlar araştırmacı kadrosuna atanacak. Bu durumdakiler, atama yapılıncaya kadar kurumlarında niteliklerine uygun işlerde çalıştırılacak ve eski kadrolarına ait haklardan yararlanmaya devam edebilecek.

Kadın memurlara, doktor raporunda belirtilmesi halinde, hamileliğin 24. haftasından önce ve her durumda hamileliğin 24. haftasından itibaren ve doğumdan sonraki bir yıl gece nöbeti ve gece vardiyası görevi verilmeyecek. Özürlü memurlara da isteği dışında gece nöbeti ve vardiyası yaptırılmayacak

Memura, aylık ve özlük hakları korunarak, verilecek raporda gösterilecek lüzum üzerine kanser, verem ve akıl hastalığı gibi uzun süreli bir tedaviye ihtiyaç gösteren hastalığı halinde 18 aya kadar, diğer hastalık hallerinde 12 aya kadar izin verilecek.

Görevi sırasında veya görevinden dolayı bir kazaya ya da saldırıya uğrayan, bir meslek hastalığına tutulan memur iyileşinceye kadar izinli sayılacak.

Doğum yapan memura analık izni süresinin bitiminden, eşi doğum yapan memura ise doğum tarihinden itibaren, istekleri halinde, 24 aya kadar aylıksız izin verilebilecek. Üç yaşını doldurmamış bir çocuğu evlat edinen memurlar 24 aya kadar aylıksız izne ayrılabilecek.

Burslu ya da kurumunca, yetiştirilmek üzere yurt dışına gönderilen veya sürekli görevle yurt dışına atanan memurlar veya yurt dışına kamu kurumlarınca gönderilen öğrencilerin memur eşlerine görev veya öğrenim süresi içinde aylıksız izin verilebilecek. Beş yıllık memura, en fazla iki kez olmak üzere, toplam bir yıla kadar aylıksız izin kullandırılabilecek.

Aylıksız izin süresinin bitiminden önce mazereti gerektiren sebebin ortadan kalkması halinde 10 gün içinde göreve dönülmesi zorunlu olacak. Aylıksız izin süresinin bitiminde veya mazeret sebebinin kalkmasını izleyen 10 gün içinde görevine dönmeyenler memuriyetten çekilmiş sayılacak.

Muvazzaf askerliğe ayrılan memurlar askerlik süresince görev yeri saklı kalarak aylıksız izinli sayılacak.

Memurlar, kimlik numarası esas alınarak kurumlarınca tutulacak personel bilgi sistemine kaydolacak. Her memur için bir özlük dosyası tutulacak.

-ÖDÜLLER YENİDEN DÜZENLENİYOR-

Yasayla, başarılı olan memurlara verilen ödül miktarı da günün koşullarına yeniden düzenlenerek teşvik edici hale getiriliyor.

İkamet edilen ilin sınırları dışına çıkma, toplu müracaat ve şikayet ile yasaklanmış yayın bulundurma fiilleri disiplin suçu olmaktan çıkarılıyor.

Yasayla ''aylıktan kesme'' veya ''kademe ilerlemesini durdurma'' cezası alan memurların atanamayacağı görevler yeniden düzenleniyor. Buna göre, aylıktan kesme cezası alanlar 5 yıl, kademe ilerlemesi durdurulanlar 10 yıl boyunca daire başkanlığı, dengi ve daha üst düzey kadrolara; bölge ve il teşkilatlarının en üst yönetici kadrolarına, düzenleyici ve denetleyici kurumların başkanlık ve üyeliklerine; vali ve büyükelçi kadrolarına atanamayacak. Bu sürelerin sonunda bu görevlere atanmaları mümkün olacak.

Düzenlemeyle, ''Aylıktan kesme veya kademe ilerlemesini durdurma cezası verilenlerin sayılan görevlere atanamayacağının'', Bakanlar Kurulu kararıyla atananlar için de uygulanacağı hükmü ise maddeden çıkarılıyor. Ayrıca, disiplin cezalarına itirazlar yeniden düzenlenirken, Anayasa değişikliğine uyum amacıyla uyarma ve kınama cezalarına yargı yolu da açılıyor.

-GEÇİCİ SÜRELİ GÖREVLENDİRME-

Memurlar, geçici görevlendirme yapmak isteyen kurumun talebi ve çalıştıkları kurumun izni ile diğer kamu kurum ve kuruluşlarında geçici süreli olarak görevlendirilebilecek. Geçici süreli görevlendirme yılda 6 ayı geçemeyecek. Memurlar, kamu yararı ve hizmet gerekleri sebebiyle ihtiyaç duyulması halinde kurumlarınca Devlet Personel Başkanlığının uygun görüşü alınarak diğer kamu kurum ve kuruluşlarında 6 aya kadar geçici süreli olarak görevlendirilebilecek.

Sendika üyesi kamu görevlilerine 3 ayda bir 45 TL toplu görüşme primi ödenecek.

Sözleşmeli personel, Anayasa'da ve özel kanunlarda belirtilen hükümler uyarınca, sendikalar ve üst kuruluşlar kurabilecek ve bunlara üye olabilecek. Sözleşmeli personelin grev kararı vermesi, bu yolda propaganda yapması, herhangi bir greve veya grev teşebbüsüne katılması, grevi desteklemesi ya da teşvik etmesi yasak olacak.

Özürlülerin devlet memurluğuna alınma sınavları merkezi olarak yapılacak.

  Kamuoyunda ''Torba Yasa'' olarak bilinen, 6111 sayılı ''Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması ile Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu ve Diğer Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun'' Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girdi.

Yasayla, barajlardan belediyelere sağlanan içme suyu tahsislerine ait tesislerin yatırım bedellerinin geri ödemelerine ilişkin farklı uygulamalara son verilmesi amacıyla düzenlemeler de getiriliyor.

Barajlardan belediyelere sağlanan içme suyu tahsislerine ait tesislerin yatırım bedellerinden, geri ödeme ve süreleri protokole bağlanmış olanlardan; 31 Aralık 2010 itibariyle vadesi geldiği halde ödenmemiş borç için, DSİ'ye başvurmaları şartıyla, fer'i alacakların tamamının tahsilinden vazgeçilecek. Borç, yapılacak bildirimi takip eden aydan başlamak üzere ikişer aylık dönemler halinde azami 12 eşit taksitte ödenecek. Bu düzenlemenin yayımlandığı tarihten önce açılan davalar ve icra takipleri de durdurulacak.

Kurulmuş ve kurulacak hidroelektrik santraller için imzalanan su kullanım hakkı anlaşması hükümleri çerçevesinde DSİ'ye ödenecek enerji hissesi katılım payının hesabında esas alınacak tesis bedeli, tek veya çok maksatlı tesislerde tesisin ihaleye esas ilk keşfi; enerji tesisini ihtiva ediyorsa bunun DSİ tarafından yapılan ilk kısmın ilk keşif bedeli, enerji tesisini ihtiva etmiyorsa ortak tesise ait ilk keşif bedeli, TÜFE/ÜFE ile su kullanım anlaşmasının yapıldığı tarihe getirilen bedelin yüzde 30'undan fazlasını geçemeyecek.

Hükümet konaklarını yapma, satın alma, kiralama ve onarımlarını yapma görevi Milli Emlak Genel Müdürlüğünden alınarak İçişleri Bakanlığına devredilecek.

Yap-İşlet-Devret (YİD) ile ilgili hazırlanan projeler ikinci kez Yüksek Planlama Kuruluna gitmeyecek. YİD çerçevesinde yapılan yatırımlarda görevli şirketçe üretilen mal ve hizmetler için idare tarafından talep garantisi verilebilecek.

YİD modeliyle yapılacak projelerde, Kamu İhale Kanunu'na tabi olunmadan yapım ve işletim sürelerinde müşavirlik hizmet alımı yapılabilecek.

-''UZLAŞMA MÜESSESİ'' GETİRİLİYOR-

Gümrük mevzuatında, idareye, yükümlüden istenilen gümrük vergileri ve cezaların bir kısmından vazgeçilmesi karşılığında, vergi alacağının hemen tahsil edilmesi imkanı sağlayan ''uzlaşma müessesi'' getiriliyor.

''Kalkınma Ajansının yıllık personel giderleri toplamının, gerçekleşen en son yıl bütçe gelirlerinin yüzde 15'ini aşamayacağına'' ilişkin düzenleme 2013 bütçe yılına kadar uygulanmayacak.

Konut edindirme yardımı hak sahiplerine, Emlak Konut Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı AŞ (EGYO) tarafından ödenen kar paylarının EGYO'nun yükümlülüğünü aşan kısmı Hazine tarafından EGYO'ya ödenecek.

Tarım kredi kooperatiflerine ve Halk Bankasına verilen görevler nedeniyle doğan ve bankalar ile tarım kredi kooperatifleri kayıtlarına göre gerçekleşen gelir kayıpları ve görev zararları, Hazine Müsteşarlığı bütçesinde yer alan ilgili harcama tertiplerinden gider kaydedilerek ödenecek.

Türkiye Kalkınma Bankasının, Ankara olan merkezinin belirlenmesi ana sözleşmeye bırakılıyor.

-''DESTEK HİZMETİ KURULUŞU'' TANIMI DEĞİŞTİRİLİYOR-

Yasayla, Bankacılık Kanunu'ndaki ''destek hizmeti kuruluşu'' tanımı değiştiriliyor.

Buna göre, destek hizmeti kuruluşu; ''Bankaların mevduat veya katılım fonu kabulü, nakdi, gayrinakdi her cins ve surette kredi verme ve uygulamada kredi olarak sayılan işlemler dışında kalan faaliyetleri banka adına gerçekleştiren ya da reklamının yapılması hariç olmak üzere, mevduat veya katılım fonu kabulü dışındaki faaliyetlerinden herhangi birinin pazarlanması da dahil gerçekleştirilmesinde bankaya yardımcı nitelikte hizmet veren kuruluş'' olarak adlandırılacak.

Yasayla, bankaların alacakları destek hizmetleriyle ilgili hazırlayacakları raporu Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kuruluna (BDDK) sunma zorunluluğu kaldırılıyor.

BDDK, gerektiğinde bankaların destek hizmeti alabilecekleri konuları belirlemeye veya destek hizmeti alınabilecek konuları sınırlamaya, yasaklamaya, sorumluluk sigortası yaptırılmasını zorunlu tutmaya yetkili olacak. Merkez Bankasınca kurulan ya da bu banka bünyesinde faaliyet gösterenler ile SPK'nın denetiminde bulunan takas, saklama ve merkezi kayıt hizmeti kuruluşları, destek hizmeti kuruluşu olarak değerlendirilmeyecek.

Bankalara hizmet veren bağımsız denetim, değerleme, derecelendirme ve destek hizmeti kuruluşları için getirilen mesleki sorumluluk sigortası sadece bağımsız denetim kuruluşları için uygulanacak.

BDDK'nın elde edeceği sır niteliğindeki bilgi ve belgeler, ceza soruşturması ve kovuşturması kapsamında ilgili adli makamlara ve görevleriyle ilgili olarak işledikleri iddia edilen suçlardan dolayı haklarında başlatılan soruşturma kapsamında talepte bulunacak, görevden ayrılan kurul başkan ve üyeleri ile personele verilebilecek. Mevcut düzenlemede, bu bilgilerin verilmesi yasaklanıyordu.

BDDK'nın merkezi Ankara'dan İstanbul'a taşınacak.

-ÜNİVERSİTEDEN ATILMA KALKIYOR-

Yükseköğretim kurumlarında (hazırlık dahil) bütün sınıflarda, intibak, ön lisans, lisans tamamlama ve lisansüstü öğrenimi gören öğrencilerden her ne sebeple olursa olsun ilişiği kesilenler, kanunun yürürlüğe girmesinden itibaren 5 ay içinde ilişiklerinin kesildiği yükseköğretim kurumuna başvurarak, 2011-2012 eğitim-öğretim yılında öğrenimlerine yeniden başlayabilecekler.

Yurt dışındaki üniversitelerden yatay geçiş yaptıktan sonra, yatay geçişleri iptal edilenler de kapsam içinde olacak.

Türk Silahlı Kuvvetlerine bağlı eğitim kurumları ile polis akademisi ve bağlı yüksek öğretim kurumlarında eğitim görürken ilişiği kesilenler ise YÖK'ün uygun gördüğü yükseköğretim kurumlarına intibak ettirilecek.

Müracaat süresi içinde askerlik zamanı gelmiş olanların askerlikleri tecil edilmiş sayılacak.

Yasanın yürürlüğe gireceği tarihte askerlik görevini yapmakta olanlar ise terhislerini takip eden 2 ay içinde ilgili yükseköğretim kurumuna başvurmaları halinde kanunda belirtilen haklardan yararlanabilecek.

Terör suçlarından hüküm giyenler düzenleme kapsamı dışında olacak.

Üniversiteye dönüşte süre sınırı olmayacak.

Öngörülen sürede bitirememe nedeniyle üniversiteden atılma da kaldırıldı. Üniversite öğrencilerinin uygulamadan yararlanabilmesi için süre aşımının uzunluğuna bağlı olarak katlanarak hesaplanacak katkı payı veya öğrenim ücretlerini ödemeleri gerekecek. Bu oran yüzde 300 fazlasına kadar ulaşabilecek.

-RİSK MERKEZİ-

Merkez Bankası bünyesindeki ''Risk Merkezi'' Bankalar Birliği nezdinde yeniden yapılandırılacak. Kredi kuruluşları ile BBDK tarafından uygun görülecek finansal kuruluşlar, Risk Merkezine üye olacak. Üye kuruluşlar, Risk Merkezince istenilen, müşterileri ile ilgili her türlü bilgiyi verecek. Risk Merkezi, bu yükümlülüğe uymayanlara bilgi akışını durdurabilecek.

Risk Merkezi, topladığı her türlü bilgiyi, BDDK ve Merkez Bankasına istenen sürede verecek.

Merkezin bütün işlem ve kayıtları gizli olacak. Sır sahibinin, bilgilerinin açıklanması konusunda açık rızasının bulunması durumunda, belirlediği kişiye risk bilgileri verilecek.

Risk Merkezindeki sır niteliğindeki bilgileri, kanunen yetkili kılınanlardan başkasına açıklayanlar, kendisi veya başkası yararına kullananlar, yayanlar, verenler, aktaranlar veya ele geçirenlere 1-3 yıl arasında hapis cezası verilecek.

Kamu kurum ve kuruluşları dışındaki meslek ve üst meslek kuruluşları da Risk Merkezi ile işbirliğine girerek bilgi paylaşımından yararlanabilecek.

-SPK İSTANBUL'A TAŞINACAK-

SPK'nın merkezi İstanbul'a taşınacak. Nakil işlemi iki yılda tamamlanacak. Bakanlar Kurulu bu süreyi uzatabilecek.

Sermaye piyasaları açısından yoğun ilişki içinde bulunulan ülkelerde, Bakanlar Kurulu kararıyla yurt dışı temsilcilikleri açılabilecek.

Merkez Bankası, Hazine Müsteşarlığının talebi üzerine, devletin gerek içeride gerekse dışarıda tahsilat ve tediyatını, bütün hazine işlemlerini, yurt içi ve yurt dışı her türlü para nakil ve havale işlerini yapacak.

SGK'nın taşra teşkilatında sosyal güvenlik denetmeni ve denetmen yardımcısı istihdam edilecek. Kurum sosyal güvenlik kontrol memuru kadrolarında çalışanlardan 6 ay içinde açılacak yeterlilik sınavında başarılı olanlar da denetmen kadrolarına atanacak.

Vergi borcu nedeniyle hakkında haciz kararı olanlar yurt dışına çıkabilecek.

-İŞÇİ AKTARIMI-

İl özel idarelerinin sürekli işçi kadrolarında çalışan ihtiyaç fazlası işçiler Karayolları Genel Müdürlüğü taşra teşkilatındaki sürekli işçi kadrolarına; belediyelerin sürekli işçi kadrolarında çalışan ihtiyaç fazlası işçiler ise Milli Eğitim Bakanlığı ve Emniyet Genel Müdürlüğü taşra teşkilatındaki sürekli işçi ile sürekli işçi norm kadro dahilinde olmak üzere ihtiyacı bulunan mahalli idarelere atanacak.

Büyükşehir belediyeleri ve bağlı idareleri ile Hazine Müsteşarlığına borcu olan ve üyeleri belediyelerden oluşan mahalli idare birliklerinin borç ya da alacakları takas ve mahsup edilecek.

Yatırım amacıyla bedelsiz olarak devredilen taşınmazlar için taahhüt ettiği yatırım ve istihdam şartını belirtilen sürede sağlayamayanlara 3 yıl ek süre verildi.

Yasayla, kendi ürettiği sarmalık kıyımlık tütünü satan veya satışa arz edenler hakkında uygulanacak para cezaları kademelendirildi. Para cezaları, tütün miktarına göre 250- 5000 TL arasında değişecek.

Kamuoyunda ''Torba Yasa'' olarak bilinen, 6111 sayılı ''Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması ile Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu ve Diğer Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun'' Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girdi.

Yasaya göre, kamu bankaları ile bu bankaların doğrudan veya dolaylı olarak birlikte ya da ayrı ayrı sermayesinin yarısından fazlasına sahip oldukları şirketlerin yapım ihaleleri, Kamu İhale Kanunu kapsamında olacak. Ancak, TMSF'nin sahip olduğu bankalar, kamu bankalarının yapım ihaleleri dışındaki işlemleri, kamu bankalarının gayrimenkul yatırım ortaklıkları ile enerji, su, ulaştırma ve telekomünikasyon sektörlerinde faaliyet gösteren şirketler Kamu İhale Kanunu kapsamı dışında olacak.

Fakir ailelere kömür yardımı yapılmasına ilişkin Bakanlar Kurulu kararnameleri kapsamında; Türkiye Kömür İşletmelerine ait kömür sahalarından yapacağı mal ve hizmet alımları da Kamu İhale Kanunu kapsamı dışında tutulacak.

Siyasi partilerin mali denetimi Anayasa Mahkemesince yapılacak. Ancak, denetim, siyasi partilerin amaçlarına ulaşmak için yapılmasında fayda görülen faaliyetleri daraltacak veya bunun yerindeliğini içerecek şekilde yapılamayacak.

Siyasi partiler, amaçlarına ulaşmak için, siyasi faaliyetler kapsamında her türlü harcamayı yapabilecek. Partilerin mal ve hizmet alımı yapım işleri açık ihale, kapalı zarf usulü, doğrudan veya pazarlık usullerinden herhangi biriyle yapabilecek. Siyasi partilerin harcamaları fatura, bunun yerine geçen belge; bunların sağlanamaması durumunda harcamanın doğrulayacak nitelikteki diğer belgelerle kayıt altına alınabilecek. Belgenin kaybolması, yırtılması halinde, fatura ve fatura yerine geçen belgeler ile bunları düzenleyenlerden alınacak onaylı örnekleri kullanılabilecek.

Partiler, çalıştırdıkları kişilere ödedikleri ücretler ve sosyal yardım giderleri ile görevlendirdikleri kişilerin yurt içi ve yurtdışı konaklama, yol masrafı ve diğer harcamalarını gider olarak kaydedebilecek.

-UYGUN GÖRÜLEN ORMANDA HAYVAN OTLATILABİLECEK-

Ormanlara her türlü hayvan sokulması yasak olacak. Ancak, kamu yararı gereklerine uygun olarak, orman idaresince belirlenen orman alanlarında hayvan otlatılmasına izin verilebilecek.

Ağaçlandırılan, erozyon kontrolü yapılan, rehabilite edilen sahalardan elde edilen odun dışı orman ürünleri, öncelikle bu sahaların bakımını yapan köy tüzel kişiliklerine kooperatiflere, üretici birliklerine tarife bedeli ile verilebilecek.

İl Afet ve Acil Durum Müdürlüklerinin harcamaları, il özel idarelerinin bütçelerine bu amaçla konulacak ödenekten yapılacak.

Sivil Savunma Arama ve Kurtarma Birlik Müdürlükleri, bulundukları ilin valisi yerine, il afet ve acil durum müdürlüğü emrinde görev yapacak.

Sağlık Bakanlığında döner sermaye gelirlerinden, döner sermayeli sağlık kurum ve kuruluşlarında görevli memurlar ve sözleşmeli personel ile açıktan vekil olarak atananlara ek ödeme yapılabilecek.

Yüksek Öğrenim Kredi ve Yurtlar Kurumu, öğrencinin aldığı kredinin geri ödeme süresini bir yıl uzatabilecek.

Yetkilendirilen haberleşme şirketleri üzerinden hizmet veren haberleşme şirketleri de bu yetkilendirme kapsamında doğan aylık satışlarının yüzde 15'ini Hazine payı olarak ödeyecek.

-MESKENLERDEKİ BÜROLAR-

İlgili kanunlarda düzenleme yapılıncaya kadar, meskenlerdeki avukatlık, hukuk, serbest muhasebeci ve mali müşavirlik büroları faaliyetlerine devam edecek.

Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu, 3 ayda bir, giderlerinin karşılanmasından sonra kalan miktarın yüzde 20'sini ''Araştırma ve Geliştirme (AR-GE) gelirleri'' olarak genel bütçeye gelir kaydedilmek üzere aktaracak.

Ulaştırma Bakanlığı, büyükşehir belediyelerinin bakanlığa devrettiği şehir içi raylı ulaşım sistemleri ve metro projelerini mevcut sözleşmeleriyle devralabilecek. Bu sözleşmeler devralınırken yapılacak işlemler damga vergisi ve harçlardan müstesna olacak.

-SİGARA YASAĞINA UYMAYAN İŞLETMELER-

Belediye encümenlerinin, belediye sınırları içerisinde tütün ürünleri için para cezası kesme yetkileri kaldırılıyor.

Yasaya göre, tütün ürünlerine ilişkin yasakların uygulanması ve tedbirlerin alınması ile ilgili yükümlülükleri yerine getirmeyen işletme sorumluları, işletme iznini veren kurum yetkilileri yerine, denetimi yapan yetkililer tarafından önce yazılı olarak uyarılacak.

Uyarıya rağmen yükümlülüklerini yerine getirmeyenlere mahalli mülki amir tarafından 1000-5000 TL arasında para cezası verilecek. Mevcut düzenlemede, yükümlülükleri yerine getirmeyenlere belediye sınırları içerisinde belediye encümeni ceza uyguluyordu ve cezanın alt sınırı da 500 TL idi.

Sigara yasağından dolayı ceza kesildiği halde, fiilin tekrarlanması halinde, para cezası bu kez bir kat artırılacak.

-ÜCRETSİZ İZİN HAKKI-

DSİ; masrafları ilgililerine ait olmak üzere, elektrik enerjisi üretmek amacıya yapılacak üretim tesislerinin su yapısıyla ilgili kısımları ile gerçek ve tüzel kişilerce inşa edilecek suyla ilgili yapıların inşasının inceleme ve denetimini yapacak ya da gerektiğinde yetkilendirilecek denetim şirketlerine yaptırılacak.

Şeker üreten şirketler, kendi ekim alanlarında yeterli hammadde bulunmadığı takdirde, kendi ekim alanları dışından da üreticilerle sözleşme yaparak pancar temin edebilecek.

Kamu kurum ve kuruluşlarında çalışan sürekli işçiler, birinci derece yakınlarının ağır kaza geçirmesi ve önemli bir hastalığa yakalanması halinde, 6 aya kadar ücretsiz izin kullanabilecek. Bu süre bir katına kadar uzatılabilecek.

Yetiştirilmek üzere yurt dışına gönderilen öğrenci ve memurlarla yurt içine ve dışına sürekli görevle atanan memurların işçi olan eşlerine 1 yıldan az olmamak üzere, en çok 8 yıla kadar ücretsiz izin kullandırılacak.

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığına, çalışma, yurt dışı işçi hizmetleri, iş sağlığı ve güvenliği uzman ve uzman yardımcılıkları ile iş müfettişi ve yardımcılığı kadroları için bin 450 kadro verilecek.

Görme engellilerin talep etmeleri halinde, imza atarken şahit aranacak. Aksi takdirde görme engellilerin imzalarını el yazısı ile atmaları yeterli olacak.

Spor Toto Teşkilat Başkanı, başkan yardımcısı ve teşkilat müdürlüğü görevlerine 65 yaşını geçenler atanamayacak.

-ZAMANINDA GETİRMEYENLERE YENİ FIRSAT-

Yasada yer alan geçici düzenlemelere göre, düzenlemenin Resmi Gazete'de yayımlandığı tarihten önce meydana gelen trafik kazaları nedeniyle sunulan sağlık hizmeti bedelleri SGK tarafından karşılanacak.

Daha önce bildirimde bulundukları halde, yurtdışında bulunan varlıklarını süresi içinde Türkiye'ye getirmeyenler, sürenin bitiminden bu düzenlemenin yürürlüğe girdiği tarihi izleyen ikinci ayın sonuna kadar; yurtdışında bulunan para, döviz, altın, menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası araçlarını ülkeye getirmeleri veya açılacak bir hesaba transfer etmeleri halinde, 1 Ocak 2008 tarihinden önceki dönemlere ilişkin hiçbir suretle vergi incelemesi ve vergi tarhiyatına tabi tutulmayacak.

Yurtdışında öğrenime gönderilen öğrencilerden borçlarının yeniden hesaplanması için müracaat etmeyenler ve haklarında borç takibi yapılanların borçları, yasanın kanunlaşıp yayımlandığı tarihi izleyen 3 ay içinde başvurmaları halinde yeniden hesaplanacak.

Düzenleme kapsamında Kamu İhale Kanununda yapılan değişiklikler, ilan edilmiş ve yazılı olarak duyurulmuş ihaleler hakkında uygulanmayacak.

Maliye Bakanlığı, tabii afet nedeniyle gelir kaybı ve altyapı hasarına uğrayan belediyelere aktarılmak üzere, İller Bankasına ödeme yapmakla yetkili olacak.

Kamulaştırma Kanunu'ndaki ''kamulaştırmasız el koyma sebebiyle tazmin'' hükümleri, 4 kasım 1983 tarihinden sonraki kamulaştırmasız el koyma işlemleri için de uygulanacak. Yürürlükte düzenleme, 1956-1983 dönemini kapsıyor. Ayrıca, kesinleşen mahkeme kararlarına istinaden ödemelerde kullanılmak üzere, idarelerin sermaye giderleri için öngörülen ödeneklerden ayrılacak pay yüzde 2'den yüzde 5'e çıkarılıyor.

-KAPATILAN SİYASİ PARTİLER-

Görüşmeler sırasında verilen bir önergeyle, kapatılan siyasi partilerin, kapatma kararından önceki bir döneme ilişkin sorumluları hakkında açılan ve kesin hükme bağlanmamış davalardan kaynaklanan kamu alacaklarını da yeniden yapılandırma kapsamına alan bir geçici madde yasaya eklendi.

Buna göre, kapatma kararı tarihinden önceki döneme ait, Anayasa Mahkemesince mali denetim yapılmadığı için karar verilmemiş olanların Hazineye intikal etmemiş mal varlıklarıyla ilgili olarak sorumlular hakkında açılan ve kesin hükme bağlanmamış alacak yeniden yapılandırma tabi tutulacak. Bu kapsamda, davaya konu alacak aslının yüzde 50'si ve Hazineye intikal etmesi gereken tarihten yasanın yürürlüğüne kadar olan dönem TEFE/ÜFE aylık değişim oranları esas alınarak hesaplanacak tutar öngörülen süre ve taksitlerde ödenecek. Bu şekilde hesaplanan fer'i (asılla ilgili olmayan) tutar ödenmesi gereken asıl alacak tutarının yarısını geçemeyecek. Bu düzenlemeden yararlanmak isteyen davalılar, yasanın Resmi Gazete'de yayımını izleyen ikinci ayın sonuna kadar başvuracak.

Bu maddeye ilişkin önergenin gerekçesinde, ''Anayasa'nın ve Siyasi Partiler Kanunu'nun hükümlerine rağmen, Anayasa Mahkemesi tarafından yapılan bir mali denetime ve karara dayanmaksızın; kapatılan bir siyasi partinin kapatılma tarihinden önceki bir döneme ilişkin olarak Siz de diğerleri gibi İngilizce konuşabilirsiniz. Nasıl mı ? Tıklayın ! var addthis_pub = 'tayfunsalci'; var addthis_localize = {share_caption:'Paylaş', email_caption:'Arkada?yna Gönder!', email:'E-posta', print:'Yazdyr', favorites:'Favoriler', more:'• daha...'};


View the original article here


This post was made using the Auto Blogging Software from WebMagnates.org This line will not appear when posts are made after activating the software to full version.