11 Mart 2011 Cuma

Elektrik tüketimi Şubat'ta arttı

Türkiye'nin elektrik tüketimi Şubat'ta, 2010 yılı Şubat ayına göre yüzde 12,8 arttı.

Türkiye Elektrik İletim Anonim Şirketi'nin (TEİAŞ) geçici işletme sonuçlarından yaptığı derlemeye göre, 2010 yılının Şubat ayında 15 milyar 720,5 milyon kilovatsaat (kWh) olan elektrik tüketimi, geçen ay 17 milyar 730,1 milyon kWh olarak gerçekleşti.

Yılın ilk iki ayında, toplam elektrik tüketimi 37 milyar 351,5 milyon kWh'yı bulurken, geçen yılın ilk ayına göre artış oranı yüzde 13 oldu. Elektrik tüketimi bu yılın Ocak ayında 19 milyar 621,4 milyon kWh düzeyinde gerçekleşmişti.

Şubat ayında 17 milyar 591 milyon kWh elektrik üretilirken, 361,4 milyon kWh dış alımla tüketime sunulan enerji 17 milyar 952,4 milyon kWh'ya ulaştı.

Üretimin 5 milyar 344,4 milyon kWh'sı Elektrik Üretim A.Ş. (EÜAŞ) santrallerinden (kamuya ait santraller), 1 milyar 645,4 milyon kWh'sı EÜAŞ'ye bağlı ortaklıklardan, 386,6 milyon kWh'sı işletme hakkı devri santrallerinden, 991,8 milyon kWh'sı otoprodüktörlerden, 3 milyar 822,2 milyon kWh'sı yap-işlet santrallerinden, 1 milyar 111,4 milyon kWh'sı yap-işlet-devret santrallerinden, 4 milyar 289,4 milyon kWh'sı da serbest üretim şirketleri tarafından gerçekleştirildi.

EÜAŞ'ın termik santrallerinden üretim yüzde 24,5 artarken, hidrolik santrallerden üretim yüzde 36,2 oranında azaldı.

İngilizce konuşmak için kursa gitmek şart değil? Tıklayın! var addthis_pub = 'tayfunsalci'; var addthis_localize = {share_caption:'Paylaş', email_caption:'Arkada?yna Gönder!', email:'E-posta', print:'Yazdyr', favorites:'Favoriler', more:'• daha...'};


View the original article here


This post was made using the Auto Blogging Software from WebMagnates.org This line will not appear when posts are made after activating the software to full version.

Esenler’deki okulları 'robotlar' temizleyecek

Milli Eğitim Bakanı Nimet Çubukçu, Esenler Belediyesi'nin ilçedeki 35 okula temizlik robotu dağıtım törenine katıldı. Belediye yetkililerine teşekkür eden Çubukçu, bakanlık olarak bu yıl ilk kez okulların hijyen ve güvenliği için ödenek ayırdıklarını söyledi.      

Esenler Belediyesi, öğrencilerin temiz ve hijyen bir ortamda öğrenim görebilmesi için ilçedeki 35 okula temizlik robotu dağıttı. Etkiliğe katılan Milli Eğitim Bakanı Nimet Çubukçu, belediye yetkililerine teşekkür etti. Çubukçu, eğitim ve öğretimin yanında hijyen ve temizliğin de çok önemli olduğunu belirterek, bakanlık olarak bu yıl ilk kez okulların hijyen ve güvenliği için ödenek ayırdıklarını söyledi.      

Konuşmaların ardından Bakan Çubukçu, Esenler Kaymakamı Nazım Madenoğlu ve Esenler Belediye Başkanı Tevfik Göksu, temizlik robotlarını okul yöneticilerine teslim etti. Öğrenciler de, tören sonrası Çubukçu'ya çiçek verdi.

İngilizce konuşmak için kursa gitmek şart değil? Tıklayın! var addthis_pub = 'tayfunsalci'; var addthis_localize = {share_caption:'Paylaş', email_caption:'Arkada?yna Gönder!', email:'E-posta', print:'Yazdyr', favorites:'Favoriler', more:'• daha...'};


View the original article here


This post was made using the Auto Blogging Software from WebMagnates.org This line will not appear when posts are made after activating the software to full version.

'Erkekçe yüzüme söylesinler'

Kardemir Karabükspor maçının son dakikasında taraftarlarca istifaya davet edilen Galatasaray Teknik Direktörü Gheorghe Hagi, koltuğa bağlı olmadığını belirterek, ''Bazıları istifa etmem gerektiğini söylüyor, bunu erkekçe yüzümü söylesinler'' dedi.

Maçtan sonra düzenlediği basın toplantısında, sadece 2-3 soruya cevap vereceğini belirten Hagi, bu akşam çok üzüldüğünü belirterek, ''Hocalık hayatı böyledir. Son 4 ayla ilgili sorumluluk bana ait. Söylenen her şeye karşı saygı gösteriyorum. Birçok konularda çok fazla şeyler söylendi. Bu konuda biraz hayal kırıklığı yaşıyorum. Geldiğimden beri bana gösterilen muameleden hayal kırıklığı yaşıyorum. Bu kadar fazla eleştiriler olacağını sanmıyordum, bunları hak etmediğimi zannediyorum'' dedi.

''İstifamı isteyen taraftarlara ve diğerlerine de şunu hatırlatmak istiyorum'' diyen Hagi, sözlerini şöyle sürdürdü:

''Ben 4 ay önce takımın başına geldim. Geldiğim zaman uzun bir süre için imza attım. Takıma son gelen benim. Geldiğimde işler iyi değildi. Son 4 aydaki bütün sonuçlardan tabii ki sorumluluk taşıyorum. Ama onun dışında çok fazla şeyler söylendi. Bence her şey zaman içinde çözülür. Benim de herkes gibi zamana ihtiyacım var. Ama maalesef bunun arkasında başka menfaatler var. Ben koltuğa bağlı değilim. Yaptığım her şeyi zevkle yapmaya çalışıyorum. Ama Galatasaray camiası, Galatasaraylılar bunu düşünüyorlarsa; Hagi 'Galatasaray için artık önemli değil' desinler, birlikte çözüm buluruz. Onun dışında anlamadığım şeyler var. Bana, doğru dürüst, yüzüme söylesinler. Çünkü en son gelen benim. Çünkü bu durum beni değil, oyuncularımı da aşıyor. Burada sözümü kesmek istiyorum, fazla konuşmak istemiyorum. İşler çok mükemmel olduğu zaman gelmedim. Ocak ayından sonraki takım bambaşka oynuyor. Bunu yapabilecek bir şey yok, bence dünyada da bunu yapacak kimse yok. Hagi'nin gitmesi lazım deniliyor, bunu, kim olursa olsun erkekçe gelsin yüzüme söylesin. Fazla ızdırap çekmeye gerek yok, çözümler mutlaka bulunur.''

Maçtaki oyunla ilgili fazla söylenecek bir şey olmadığını anlatan Hagi, ''İstekli, arzulu oynadık ama başarılı olamadık. Herhangi bir ceza almak istemiyorum. Bunun için sizden fazla soru almayacağım. Zor bir durumdayız, büyük bir baskı altında oynuyoruz. Her taraftan baskı altındayız. Bu normal, iyi durumda değiliz. Oyuncular istekliler, arzulular, bunu sahada gösteriyorlar. İyi oynuyorlar, son 30 metrede ise gerginlik var, başarılı olamıyorlar'' ifadesini kullandı.

Maçta yaşanan penaltı pozisyonu için görüşü sorulan Hagi, ''Sadece yazık diyorum. Çünkü çok iyi çalışıyoruz. Son 2 maçı değil, birçok maçı konuşabiliriz. Ama konuşmak istemiyorum, çünkü ceza almak istemiyorum. Siz bunları görüyorsunuz'' dedi.

Hagi, takımın potansiyelinin bulunduğunu ve yavaş yavaş kenetlendiklerini de sözlerine ekledi.

Bu arada, Hagi, maçtan sonra Lig TV'de canlı yayında yaptığı açıklamada ise şunları söyledi:

''Taraftarların ''Hagi istifa'' diye bağırması tabii ki beni üzdü. Ama onlar bir şeyi unutmasınlar. Galatasaray'a son olarak ben katıldım. İşler iyi gidiyordu da ben gelip bozmadım. Takımı alıp da bir şeyler yapmak istiyorum. Bu amaçla geldim. Gelişimden itibaren alınan sonuçlardan sorumluluk taşıyorum. Başarısızlığın bir parçasıyım ama yüzde yüz suç bana ait değil. Böyle olacağına hiç inanmıyordum. İmza attığımda çok iyi niyetle, güzel fikirlerle gelmiştim. Ancak tabii ki artık beni istemeyen varsa gelip karşıma söylesin, onu hep birlikte değerlendirelim. Başaramadım, evet bu da doğru.''

-KAZIM: ''YÜZDE 150 PENALTI''-

Galatasaraylı futbolcu Kazım Kazım ise maçtaki penaltı pozisyonuyla ilgili yorum yapmak istediğini belirterek, ''Herkes gördü. Kim seyrettiyse bu pozisyonunu yüzde 150 penaltı olduğunu görebilir. Kolay kolay kendimi yere bırakmam. Bileğime yapılan darbe var. Bu nerede olursa olsun penaltıdır. Ne olursa olsun bu pozisyon penaltıydı'' dedi.

Gökhan Zan ise zorunluktan dolayı gelip konuştuğunu ifade ederek, ''Tabii ki üzgünüz, çok zor dönemler geçiriyoruz. Seyircilerimizin böyle maçlarda 1. dakikadan 90. dakikaya kadar bizi ıslıklaması, hepimizi derinden etkiliyor. Onlardan en azından maç boyunca destek bekliyoruz, çünkü Galatasaray formasını giyiyoruz. Sezon sonuna kadar buradayız, sezon sonu burada olur muyuz, olmaz mıyız bilemiyorum. Ama maç içinde bizi desteklesinler. Maçtan sonra protesto edebilirler. Bütün taraftarlarımızdan özür diliyoruz. Hepimiz onurlu kişiyiz. Artık bundan sonra bütün maçlarımızı kazanmak istiyoruz'' diye konuştu.

Lorik Cana ise Lig TV'de yaptığı açıklamada, taraftarının protestosunun normal olduğunu vurgulayarak, ''Taraftarlar gibi bizler de mutlu değiliz. Bu akşam hak ettiğimiz bir maçtı. Maçın başında penaltımız verilmedi. Ne yazık ki bu sene olmuyor. Sonuçta Galatasaray büyük bir camia. Böyle bir şeyi hak etmiyor. Önümüzde 10 maç daha var. Galatasaray gibi büyük bir camia bu durum içinden çıkacaktır. Yine eski başarılı anlarına dönecektir'' şeklinde konuştu.

İngilizce konuşmak için kursa gitmek şart değil? Tıklayın! var addthis_pub = 'tayfunsalci'; var addthis_localize = {share_caption:'Paylaş', email_caption:'Arkada?yna Gönder!', email:'E-posta', print:'Yazdyr', favorites:'Favoriler', more:'• daha...'};


View the original article here


This post was made using the Auto Blogging Software from WebMagnates.org This line will not appear when posts are made after activating the software to full version.

Antep'in Tosun'u var!

Spor Toto Süper Lig'in 23. haftasında Gaziantepspor sahasında Eskişehirspor'u 2-1 mağlup etti. Ev sahibi ekibe 3 puanı getiren golleri son haftaların formda ismi Cenk Tosun kaydetti.

GAZİANTEPSPOR: 2 - ESKİŞEHİRSPOR: 1

STAT: Kamil Ocak
HAKEMLER: Barış Şimşek, Serdar Diyadin, Mehmet Cem Hanoğlu

GAZİANTEPSPOR: Karcemaskas, Yalçın, Murat Ceylan (Dk. 66 Zurita), Ivan, Dany Nounkeu, Şenol, Sosa (Dk. 65 Olcan), Cenk Tosun (Dk. 86 Muhammed Demir), Wagner, Hürriyet, Popov
TEKNİK DİREKTÖR: Tolunay Kafkas

ESKİŞEHİRSPOR: Ivesa, Sezgin, Koray (Dk. 71 Saffet), Diego, Volkan, Burhan, Erkan (Dk. 71 Doğa Kaya), Sezer, Pele  (Dk. 46 Ümit Karan), Alper, Serdar
TEKNİK DİREKTÖR: Bülent Uygun

GOLLER: Dk. 3 ve 37 Cenk Tosun (Gaziantepspor), Dk. 87 Ümit Karan (Eskişehirspor)
SARI KART: Dk. 45 Hürriyet (Gaziantepspor), Dk. 42 Diego, Dk. 45 Volkan (Eskişehirspor)

İLK YARIDAN POZİSYONLAR
3. dakikada ceza sahası önünde Popov'un pasıyla hareketlenen Cenk Tosun, topu düzeltip güzel bir vuruşla topu filelere gönderdi: 1-0.
7. dakikada Sezer topu ceza sahası önündeki Erkan'a aktardı, bu oyuncunun vuruşunda top az farkla auta gitti.
22. dakikada Serdar'ın pasında topla buluşan Sezer sert vurdu, kaleci Karcemarskas topu yumruklayarak kornere çeldi.
37. dakikada Sosa'nın pasıyla ceza sahasına doğru hareketlenen Cenk Tosun defans oyuncularını çalımlayarak oyundan düşürdü, kaleci Ivesa ile karşı karşıya kaldı ve soğukkanlı bir vuruşla topu filelerle ikinci kez buluşturdu: 2-0

İKİNCİ YARIDAN POZİSYONLAR
48. dakikada Burhan sağ kanattan hızlı hareketlerle Gaziantepspor ceza alanına kadar sokuldu, bekletmeden ortaladı, Serdar defansı geçen topa ayağıyla sert vurdu, üst direkten dönen topu defans uzaklaştırdı.
78. dakikada İvan Eskişehirspor ceza sahasına girdi, Sezgin tarafından yere düşürüldü. Hakem penaltı noktasını gösterdi. Penaltı atışını kullanan Popov'un vuruşunda topu kaleci Ivesa önledi.
80. dakikada Ivan'ın pasıyla hareketlenen Cenk, topu düzelterek Popov'a uzattı, bu oyuncunun vuruşu üst direğe çarparak oyun alanına döndü, tehlikeyi defans uzaklaştırdı.
87. dakikada Eskişehirspor kontratağında, Burhan sağ kanattan hızlı hareketlerle ceza alanına kadar sokuldu ve ortaladı. Ümit Karan düzgün bir vuruşla topu filelerle buluşturdu: 2-1.


View the original article here


This post was made using the Auto Blogging Software from WebMagnates.org This line will not appear when posts are made after activating the software to full version.

TSK'dan terörle mücadele açıklaması

Genelkurmay Başkanlığı, bazı haber ve yorumlarda ifade edildiği gibi, Türkiye Cumhuriyeti sınırları içinde bazı bölgeleri ''riskli ve girilemez bölgeler'' olarak nitelendirmenin, bölücü terör örgütünün amaçlarına hizmet etmekle eş anlamlı olduğunu kaydetti.

Genelkurmay Başkanlığının internet sitesinde, 3 Mart 2011 tarihli Akit Gazetesi'nde yer alan ''TSK'da ölüm sevkıyatı'', 4 Mart 2011 tarihinde Zaman Gazetesi'nde yer alan ''Sınır bölgesine riskli operasyon'', 3 Mart 2011 tarihli Taraf Gazetesi'nde yer alan ''Heron PKK'lıları gördü'' başlıklı haberlerle bağlantılı çeşitli basın-yayın organlarında çıkan yorumlar hakkında basın açıklaması yapıldı.

Haber ve yorumlarda; Türk Silahlı Kuvvetlerini, ''Devam eden bazı davalarla da ilişkilendirerek, istihbari bilgiye dayanmadan, son derece riskli bölgelere ve tecrübesiz birliklerle, terör örgütünün amacına hizmet edecek biçimde yanlış operasyonlar planladığı'' şeklinde suçlayıcı bir takım iddialara yer verildiği belirtilen açıklamada, ''Teknik ve operasyonel konulara temas eden bu iddialar gerçeği yansıtmamaktadır'' denildi.

Açıklamada şunlar kaydedildi:

''Haber ve yorumlarda ifade edildiği gibi, Türkiye Cumhuriyeti sınırları içinde bazı bölgeleri 'riskli ve girilemez bölgeler' olarak nitelendirmek, bölücü terör örgütünün amaçlarına hizmet etmekle eş anlamlıdır.

Bölücü terör örgütü, bölgedeki huzur ve güvenliği tehdit ettiği sürece Türk Silahlı Kuvvetleri yasalar çerçevesinde teröristle mücadelesine kararlılıkla devam edecektir.''

Açıklamada, Taraf gazetesindeki haberle ilgili olarak da şu ifadelere yer verildi:

''Sınır bölgelerinde zaman zaman hem terörist hem de kaçakçı geçişlerine rastlanmaktadır. Teröriste ve kaçakçıya karşı müdahale işlemleri yasalar gereği farklılıklar arz etmektedir.

Bu kapsamda, bahse konu haberde geçen olayla ilgili gerekli değerlendirmeler yapılmış ve kara birlikleriyle gruba yönelik operasyonel faaliyet icra edilmiştir.''

İngilizce konuşmak için kursa gitmek şart değil? Tıklayın! var addthis_pub = 'tayfunsalci'; var addthis_localize = {share_caption:'Paylaş', email_caption:'Arkada?yna Gönder!', email:'E-posta', print:'Yazdyr', favorites:'Favoriler', more:'• daha...'};


View the original article here


This post was made using the Auto Blogging Software from WebMagnates.org This line will not appear when posts are made after activating the software to full version.

Sporda da tarihe izlerini bıraktı

Osmanlı İmparatorluğu yalnızca, bilimde, ekonomide, mimaride, sanatta ve kültürde ilklere imza atmakla kalmayıp günümüz sporunun temelini teşkil eden uygulamalarıyla da geleceğe izlerini bıraktı.

Gençlik Spor Genel Müdürlüğü tarafından hazırlanan ''Türk Dünyasında Ortak Sporlar'' isimli kitapta yer alan bilgiler, Osmanlı İmparatorluğu'nun, sporda çıkardığı kanun ve yaşattığı geleneklerle spor kültürü ve ahlakında da günümüz sporunun ilham kaynağı olduğunu gösteriyor.

Osmanlılar, daha önceki dönemlerden devraldığı güreş, okçuluk, binicilik ve avcılık gibi evrensel sporların geleneklerini hem savaş eğitimi, hem de müsabaka sporları olarak, geliştirerek yaşattı.

Bu sporların eğitiminin geliştirilmesinin yanında, müsabaka geleneği ve kuralları da oluşturularak organizasyonel hale gelmesi sağlandı. Osmanlı devleti, bilim, sanat, edebiyat ve askerlik yanında spor kültürü bakımından da önemli geleneklere ve kurumlara sahipti.

Osmanlı'da spor meydanlarının vakfedilmesi, spor için gerekli sportif gereçlerin imalatı, sporun tekkelerle bütünleşmesi, padişahın da katıldığı spor müsabakalarında centilmenlik ve liyakatin geçerliliği, bazı sporlarda bir tür okullaşmaya gidilmesi ve ilk sporcu transferi, spora ne kadar önem verildiğinin aynı zamanda bir göstergesi.

-DÜNYADA İLK SPORCU TRANSFERİ-

Sporda birçok ilke Osmanlı döneminde imza atıldı. Dünyada ilk sporcu transferi Sultan İkinci Bayezid döneminde gerçekleştirildi. Sultan II.Bayezid'in, Amasya'daki ünlü sporcuları İstanbul'a getirmesi, tarihte ilk sporcu transferi olarak kabul ediliyor. Ayrıca, Sadrazam Kara Mustafa Paşa'nın emriyle 1682 yılında hazırlanan ve aslı Topkapı Müzesi Arşivi'nde bulunan Atıcılar Kanunu da ''Kanunname-i Rimat'' adıyla, ilk spor kanunu olarak tarihteki yerini aldı.

Osmanlı'da sporun biçimi ve organizasyonu rastgele ve sıradan olmayıp kurumlaştırılmıştı. Spor tekkeleri ve vakıflar kurulmuş, dünyada okçuluk konusunda ilk spor kanunu çıkarılmış, atıcılar için kabza alma (lisanslı sporcu olma) törenleri düzenlenmiş, sporcu davranışlarını belirleyen, kurallarda sürekliliği muhafaza eden gelenekler oluşturulmuş ve seçkin sporcuların çıkarılması için her türlü imkan hazırlanmıştı. Osmanlı devletindeki bu an'ane ve felsefenin etkisi günümüzde de kendisi gösteriyor.

Aba, Karakucak ve Kırkpınar güreşlerinin günümüzde hala otantik haliyle yaşaması bunun en güzel yansımaları. Osmanlı, Kırkpınar'ın yaşayabilmesi için hiçbir millette bulunmayan ağalığı ve sporda yasa gibi geçerli olan ''Adat-i Kadimeler'i belirleyerek, sporu ve sporcuları korudu. Ağalık müessesesi, günümüz sponsorluğunun da temelini oluşturdu.

İstanbul'da 1453 yılından beri var olan ve ok atmanın yanı sıra atletik sporların da yapıldığı Okmeydanı'na abdestsiz ve içkili girilmezdi. Yine okçular kendi branşlarında yükseldiklerini başkalarına göstermek için kabza (lisans) sınavına tabi tutulur ve ahlaken atıcılığa layık görülürlerse bu sınava alınırdı.

Spor için getirilen yazılı ve yazısız bu kurallar sporda hakkaniyeti, adaleti ve eşit şartlar altında yarışma ortamını sağladı. Yine sporda neyin değerli, neyin değersiz olduğuna ilişkin şeyh, usta ve çırak ilişkisiyle sporculara kazandırılan ahlaki davranışlarla, saygı ve hürmet gösteren, menfaat gözetmeyen, hileye başvurmayan, yardımlaşmayı seven örnek bir sporcu kişiliğinin oluşturulması amaçlandı.

Sporcular verilen çok büyük ödüllere rağmen amatörlük ruhunu muhafaza etmeyi başarmıştı. Pehlivanların, atıcıların (kemankeşlerin) ve cündilerin (binicilerin) örnek sporcu davranışları, toplumun düşüncelerini ve ferdi davranışlarını da etkiledi.

Örneğin cirit oyununda ciritçilerin kin gütmemesi, oyunun en başta gelen kuralıydı. Ayrıca, oyunda ciridi ata atmak da yasaklanmıştı. Yine geleneksel güreşlerde rakibini yukarıya kaldırıp üç adım atan pehlivan galip sayılıyordu. Bu güçlü pehlivanın rakibini yere atmasını önlemek ve doğabilecek bir sakatlığın önüne geçebilmek için getirilmiş bir kuraldı.

Osmanlı Devleti'ndeki spor kurumları ve alanlarında varlıklı-yoksul, asil-hakir ayırımı yapılmaz, müsabakalarına ve spor kurumlarındaki ziyafetlere sporcu olarak katılan vezirler ve devlet erkanı, protokolde resmi memuriyetlerine göre değil, spor sicilindeki derece, mertebe ve kıdemlerine göre yer alırlardı.

-OSMANLI'NIN SPORCU PADİŞAHLARI-

Osmanlı padişahları sanat, edebiyat ve bilimdeki üstün eğitimlerinin yanı sıra güreşten okçuluğa, binicilikten avcılığa kadar çeşitli spor dallarındaki başarılarıyla da tanındılar.

Padişahlardan 4. Murad, güreş, ok atma, binicilik, cirit, tüfek atma, gürz kaldırma, labut ve hışt atma ve tomakta üstün başarı gösterirken, 2. Mahmud da ok atma, binicilik, cirit, tüfek atma ve mızrakta, 4. Mehmed binicilik, cirit, tüfek atma ve tomakta devlet adamlığının yanı sıra, aynı zamanda iyi birer sporcuydular.

4. Murad'ın mermerden yapılma 102 kilogram ağırlığında bir gülleyi her sabah halkasından tutarak haremden has odaya ya da Bağdat Köşkü'ne kadar götürdüğü, akşam hareme dönerken de aynı şekilde getirdiğini çeşitli tarihi kaynaklarda görmek mümkün.

Yine aynı kaynaklarda Murat Han'ın bir cirit mızrağı ile arka arkaya konan dokuz kalkanı bir atışta deldiği, 200 okkalık bir gürzü kolayca kaldırıp salladıktan sonra fırlattığı, savaş zamanlarında metrise girip, topla nişan alıp düşmana isabet ettirdiği ve İstanbul Okmeydanı'ndaki kemankeşlik (okçuluk) müsabakalarında 707.5 metre mesafeye okunu atıp rekor kırdığı ve okun düştüğü yere rekorunu belgeleyen menzil taşı diktirdiği anlatılmakta.

Cihan pehlivanları ile güreşebilecek güce sahip olan Abdülaziz de ok atmayı, ata binmeyi, avlanmayı ve özellikle de güreşmeyi çok severdi.

Osmanlı İmparatorluğu'nda cirit de büyük ilgi gören bir spordu. Saraya kadar giren bu spor, günümüzde derbi maçlarını aratmayacak bir taraftar topluyordu. ''Lahana'' ve ''Bamya'' 2. Murad döneminde kurulan iki spor takımına girebilmek için çok iyi kılıç pala kullanmak ve iyi binici olmak gerekirdi. 3. Selim ''Lahana'' sporu tutarken, 2. Mahmud'un gönlü de ''Bamya'' spordan yanaydı.

İngilizce konuşmak için kursa gitmek şart değil? Tıklayın! var addthis_pub = 'tayfunsalci'; var addthis_localize = {share_caption:'Paylaş', email_caption:'Arkada?yna Gönder!', email:'E-posta', print:'Yazdyr', favorites:'Favoriler', more:'• daha...'};


View the original article here


This post was made using the Auto Blogging Software from WebMagnates.org This line will not appear when posts are made after activating the software to full version.

Maden ocağında göçük!

05 Mart 2011 Cumartesi, 19:04:01

AHT

Zonguldak'ın Gelik Beldesi Dağbaca mevkiinde bulunan kaçak işletilen bir kömür ocağnda tavan çökmesi sonucu göçük meydana geldi. Ocak içerisinde üretim işçisi olarak çalışan 4 işçi kaçarak kurtulurken, 28 yaşındaki Serkan Malkoç isimli madenci toprak altında kaldı.

Göçük altında kalan madencinin hayatını kaybetme ihtimalinin yüksek olduğunu söyleyen kurtarma ekibi yetkilileri çalışmaların aralıksız olarak sürdüğünü bildirdi.


View the original article here


This post was made using the Auto Blogging Software from WebMagnates.org This line will not appear when posts are made after activating the software to full version.

İstanbul'da suç örgütü operasyonu!

İstanbul'da bir suç örgütüne yönelik düzenlenen operasyonda tefecilik, yağma, adam kaçırma ve iş yeri kurşunlama gibi suçlara karıştıkları öne sürülen 12 kişi gözaltına alındı.

Alınan bilgiye göre, yapılan ihbarlar ve şikayetçilerin ifadelerini değerlendiren Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri, ''yağma'' suretiyle haksız kazanç elde eden, kurşunlama eylemleri gerçekleştiren ve bazı üyeleri daha önce yakalanarak cezaevine gönderilen suç örgütünün diğer üyelerinin faaliyetlerini sürdürdüğünü tespit etti.

Gaziosmanpaşa, Bayrampaşa, Eyüp, Arnavutköy, Şişli ve Esenler'de belirlenen adreslere düzenlenen operasyonlarda 12 kişi gözaltına alındı. Şüphelilerin ev ve iş yerlerinde yapılan aramalarda 1 kuru sıkı tabanca, 11 fişek, 1,5 gram esrar ile 12 senet ele geçirildi.

İstanbul'un Gaziosmanpaşa, Şişli ve Esenler ilçeleri ile Tekirdağ'da yağma, adam kaçırma, iş yeri kurşunlama, tefecilik ve tehditle tahsilat gibi suçlara karıştıkları öne sürülen şüpheliler, emniyetteki işlemlerinin ardından Beşiktaş'taki İstanbul Adliyesine sevk edildi.

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının talimatıyla Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekiplerince 23 Ekim 2010'da Gaziosmanpaşa, Eyüp, Bayrampaşa ve Fatih'te düzenlenen operasyonlarda 86 kişi gözaltına alınmış, bu kişilerden, suç örgütünün elebaşı olduğu öne sürülen K.Ç. ile oğlunun da aralarında bulunduğu 37'si tutuklanmıştı.

AA


View the original article here


This post was made using the Auto Blogging Software from WebMagnates.org This line will not appear when posts are made after activating the software to full version.

"Polat Alemdar odun gibi"

Malkoçoğlu, Battal Gazi, Kara Murat gibi canlandırdığı karakterlerle Türk sinemasının bir dönemine damga vuran Cüneyt Arkın, Kurtlar Vadisi'nin Polat Alemdar'ını hem eleştirdi hem de tavsiyelerde bulundu. Arkın, Türk toplumunun sinemada bir kahramana ihtiyacı olduğunu belirterek "Çatık kaşla kahraman olunmaz. Adam 4 yıldır kaşlarını çatarak milyarlar kazandı. Vücudunu odun gibi kullanıyor, tavsiyem bir karate kursuna gitsin" dedi.

"BEN BİR KAHRAMANDIM"
Yeşilçam'ın ünlü isimlerinden Cüneyt Arkın, Zeytinburnu Belediye Başkanı Murat Aydın'ı makamında ziyaret etti. Samimi bir ortamda gerçekleşen ziyarette, konu bugünkü Türk sinemasına gelince Cüneyt Arkın, sözünü esirgemedi. Türk sinemasına bugüne kadar 187 tane film kazandırdığını anlatan ünlü sanatçı, "Ben bir kahramandım ve insanların gönlünde hâlâ öyleyim" dedi. Günümüzde Türk sinemasının bir kahramanı bulunmadığını anlatan Arkın, Türk toplumunun sinemada bir kahramana ihtiyacı olduğunu, fakat zamane sanatçıları arasında bu özellikleri taşıyan bir karakterin bulunmadığını söyledi.

"VÜCUDUNU ODUN GİBİ KULLANIYOR"
Malkoçoğlu'nun hedefinde ise Kurtlar Vadisi'nin Polat Alemdar'ı Necati Şaşmaz vardı. Malkoçoğlu, Battal Gazi, Kara Murat karakterlerinin insanların hafızasında derin bir yer edindiğini anlatan Cüneyt Arkın, "Polat Alemdar... Adamın kaşları sürekli çatık. Çatık kaşla 4 yıldır milyarlar kazanıyor. Ayrıca vücudunu da odun gibi kullanıyor. Kendisine tavsiyem bir an önce bir karate kursuna yazılsın. Tekvando ya da eskrim de olabilir. O zaman mimiklerine daha iyi hükmedebilir" diye konuştu.


View the original article here


This post was made using the Auto Blogging Software from WebMagnates.org This line will not appear when posts are made after activating the software to full version.

Otomobil hırsızlığı operasyonu

Zonguldak'ın Ereğli ilçesinde, çaldıkları 14 otomobilin motor ve şasi numaralarını değiştirip sattıkları iddiasıyla gözaltına alınan 6 kişiden 3'ü tutuklandı.

Alınan bilgiye göre, Ereğli Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şubesi ekipleri, yaklaşık 7 aydır yaptıkları takip sonucu, İstanbul, Kocaeli ve Bursa'dan çaldıkları otomobilleri motor ve şasi numaralarını değiştirip sattıkları iddia edilen kişilere yönelik operasyon düzenledi.

Operasyonda, 14 otomobili motor ve şasi numaralarını değiştirip sattıkları önü sürülen A.K, N.T, D.K, Ş.D, M.S. ve İ.A. gözaltına alındı.

Zanlılar emniyetteki sorgularının ardından ''örgüt kurmak ve yönetmek, örgüte üye olmak, çalıntı, hacizli ve yakalamalı otomobilleri motor ve şasi numaralarını değiştirmek, bu araçları satarak haksız kazanç elde etmek'' suçundan adliyeye sevk edildi.

Mahkemeye çıkarılan zanlılardan A.K, Ş.D ve N.T tutuklandı, M.S, İ.A. ve D.K. ise tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı.

İngilizce konuşmak için kursa gitmek şart değil? Tıklayın! var addthis_pub = 'tayfunsalci'; var addthis_localize = {share_caption:'Paylaş', email_caption:'Arkada?yna Gönder!', email:'E-posta', print:'Yazdyr', favorites:'Favoriler', more:'• daha...'};


View the original article here


This post was made using the Auto Blogging Software from WebMagnates.org This line will not appear when posts are made after activating the software to full version.

10 Mart 2011 Perşembe

Felç olunca nişanlısı terk etti ama o azmetti

Samsun'da yaklaşık 2 yıl önce geçirdiği trafik kazası sonrası felç olan ve boynundan aşağısı tutmayan genç, nişanlısı tarafından da terk edilince hayata küsmedi. Ailesinin desteği ile hayata tutunan 23 yaşındaki Fehmi Onur Akman, iki yıl süren tedavisinin ardından artık destekle yürüyebiliyor.

İki yıl önce, sağlıklı, mutluyken ve yuva kurmanın hazırlığı içindeyken geçirdiği trafik kazası ile tüm hayatı değişen Akman'ın yaşadıkları, azmin gücünü adeta gözler önüne seriyor.

Samsun Fiziksel Tedavi ve Rehabilitasyon Hastanesi'nde tedavisi süren Akman, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 2009 yılının temmuz ayında nişanlısı ile bir seyahatten dönerken otomobilin direksiyon hakimiyetini kaybettiğini belirterek, elektrik direğine çarptıkları kazada boynundan yaralandığını anlattı.

Nişanlısının kazadan yara almadan kurtulduğunu, kendisinin ise ambulansla Mehmet Aydın Eğitim ve Araştırma Hastanesine kaldırıldığını ifade eden Akman, burada, ''bir şeyinin olmadığı, yürüyememesinin geçici bir durum olduğu'' söylenerek eve gönderildiğini kaydetti.

Kendilerinin kiraladıkları özel ambulansLa eve geldiklerini belirten Akman, geçen zamana rağmen durumunda bir değişiklik olmayınca bu kez yine aynı hastaneye gittiklerini, boynunda kırık olduğunun anlaşıldığını ve Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Tıp Fakültesi Hastanesi'nde ameliyat olduğunu dile getirdi.

-''YÜZÜME KONAN SİNEKLERİ BİLE KOVAMIYORDUM''-

OMÜ Tıp Fakültesi'ndeki doktorların kendisine yürüme şansının olmadığını söylediklerinde hayatının da yeni bir döneme girdiğini anlatan Akman, sözlerini şöyle sürdürdü:

''Evde hiç kıpırdayamadığım için ailem beni tekrar Mehmet Aydın Eğitim ve Araştırma Hastanesine götürdü. Boyun filmi çektiler. Boynumda kırık olduğu anlaşıldı. Oradan ailem beni OMÜ Tıp Fakültesi Hastanesine götürdü. Ameliyata alındım, ameliyattan çıktıktan sonra da yalnızca göz kapaklarımı oynatabiliyordum. Yüzüme konan sinekleri bile kovamamak, kıpırdayamamak çok kötüydü. Daha da kötüsü doktorların aileme, ''Bu çocuk bırakın yürümeyi tekerlekli sandalyeye oturabilirse şükredin'' demeleriydi.''

-''BAHANELER ÖNE SÜREREK BENİ BIRAKTI''-

Kaza anında arabanın elektrik direğine çarpacağını anladığında direksiyonu kendi tarafına kırdığını söyleyen Akman, şunları anlattı:

''Kaza anında direğe, nişanlımın olduğu taraftan vuruyordum. Direksiyonu kırdım takla atıp benim tarafımdan vurduk. Direksiyonu nişanlımı korumak için kendi tarafıma kırdım. Doktorlar yürüyemeyeceğimi söyleyince nişanlım farklı bahaneler öne sürerek bıraktı beni. Terk edildikten sonra daha çok azim yaptım ve ''ben yürüyeceğim' dedim, benim hayatımda hiçbir zaman yarım bıraktığım işim olmadı.''

-''YÜRÜYEBİLMEK YENİDEN DOĞMAK GİBİ''-

Kaza geçirmeden önce futbolcu olduğunu belirten Akman, sporcu olduğu için bünyesinin güçlü olduğunu bu nedenle tedaviye kısa zamanda yanıt verdiğini söyledi. Akman, bu sürede annesi ve babasının sevgiyle, şefkatle hep yanında olduklarını, yakınlarının, arkadaşlarının kendisini yalnız bırakmadığını anlattı.

Tüm bunların kendisine güç verdiğini vurgulayan Akman, Samsun Fiziksel Tedavi ve Rehabilitasyon Hastanesi'ndeki tedavi süreci hakkında ise şunları kaydetti:

''Ailemin, sevdiklerimin desteğinin yanı sıra buradaki doktorlarımın, hemşirelerimin fizyoterapistlerimin hepsi benimle yakından ilgilendi. Bir süre sonra kollarımı oynatmaya başladım. Tekerlekli sandalyeden yatağıma geçebiliyorum, şimdi kendi yemeğimi kendim yiyebiliyorum. En önemlisi artık destekle yürüyebiliyorum. Bu benim için yeniden doğmak gibi. Çok güç denilebilen bir şeyi başarabildim. Başta aileme ve bana destek olan herkese çok şey borçluyum.''

-ANNE AKMAN: ''BU BİR MUCİZE''-

Daha önce bir çocuğunu kaybeden anne Işıl Akman, oğlunun yeniden yürümeye başlamasının adeta bir mucize olduğunu söyledi.

Oğlu tekrar yürüyebildiği için çok mutlu olduğunu dile getiren ve kendilerine destek olan hastane çalışanlarına teşekkür eden anne Akman, şunları dile getirdi:

''Buraya gelene kadar hep sıkıntı çektik ama buradaki doktorlardan, personelden Allah razı olsun. Çocuğum kaza geçirdikten sonra büyük sıkıntılar çektik ama şükürler olsun oğlum artık yürüyebiliyor. Onu ayağa kaldırdılar hepsine teşekkür ediyorum. Hastane mekan açısından yetersiz olduğu için salı günü taburcu olacağız ama sürekli kontrollere devam edeceğiz. Fiziki olarak yetersiz olduğu halde bu kadar iyi hizmet vermelerini ve bu gayreti göstermelerini takdirle karşılıyorum.''

-''HASTAMIZLA TOKALAŞABİLMEK BİZİM İÇİN EN BÜYÜK MUTLULUK''-

Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Hastanesi Başhekimi Dr. Cevdet Şahin, Akman'ın kendilerine geldiğinde hemen hemen hiçbir tarafını hareket ettiremediğini belirtti.

Zaman içinde Akman'ın azmiyle ve uygulanan tedaviyle ellerini kollarını hareket ettirmeye başladığını ve her gün daha iyiye gittiğini söyleyen Şahin, ''Hastamızın şu anda ayağa kalkmış halini görmek, ellerini kıpırdatamayan hastamızla tokalaşabilmek bizim için en büyük mutluluk. Kendisi yemeğini yiyebiliyor, oturup, kalkabiliyor, işte bizim mutluluğumuz bu'' diye konuştu.

Şahin, Fehmi Onur Akman'ın, taburcu olduktan sonra da tedavisinin süreceğini, Akman'ı bir gün futbol oynarken izleyebilmeyi umut ettiklerini sözlerine ekledi.

İngilizce konuşmak için kursa gitmek şart değil? Tıklayın! var addthis_pub = 'tayfunsalci'; var addthis_localize = {share_caption:'Paylaş', email_caption:'Arkada?yna Gönder!', email:'E-posta', print:'Yazdyr', favorites:'Favoriler', more:'• daha...'};


View the original article here


This post was made using the Auto Blogging Software from WebMagnates.org This line will not appear when posts are made after activating the software to full version.

'Ümit'siz veda!

Spor Toto Süper Lig'de Gençlerbirliği, Ankaragücü'nü 4-2 mağlup etti.

İlk yarısı golsüz sona eren maçın ikinci yarısında heyecan fırtınası yaşandı. Oktay ve Mustafa Pektemek'in attığı gollerle Gençlerbirliği 2-0 öne geçti.

Ankaragücü Metin Akan ve Orhan Şam'ın kendi kalesine attığı gollerle skoru eşitledi.

Gol yağmuru durmadı. 75'te kendi ağlarını havalandıran Orhan Şam, 78'de takımını 3-2 öne geçirdi.

Derbide son sözü Serkan Çalık söyledi. Genç oyuncu, 85'te takımının 4. golünü attı ve skoru belirledi; Gençlerbirliği: 4- Ankaragücü: 2...

Bu arada sarı-lacivertli ekipte son maçına çıkan teknik direktör Ümit Özat, 4. golün ardından mücadelenin bitmesini beklemeden stadı terk etti.

Bu galibiyetin ardından Gençlerbirliği puanını 27'ye çıkardı. Ankaragücü ise 25 puanda kaldı.

ANKARAGÜCÜ: 2 - GENÇLERBİRLİĞİ: 4

STAT: 19 Mayıs
HAKEMLER: Aytekin Durmaz, Serkan Gençerler, Gökhan Memişoğlu

ANKARAGÜCÜ: Özden, Zewlakow, Rajnoch, Aydın, Murat, Kağan (Dk. 60 Gabriç), Adem, Sestak (Dk. 69 Turgut), Sapara, Serdar (Dk. 20 Metin), Fatih GENÇLERBİRLİĞİ: Serdar, Orhan, Burak, Aykut, Murat, Cem Can, Azofeifa (Dk. 82 Harbuzi), Oktay, Serkan, Hurşut (Dk. 65 Yasin), Mununga (Dk. 46 Mustafa)

GOLLER: Dk. 47 Oktay, Dk. 58 Mustafa, Dk. 78 Orhan, Dk. 85 Serkan (Gençlerbirliği), Dk. 67 Metin, Dk. 75 Orhan (kendi kalesine) (Ankaragücü)
SARI KARTLAR: Dk. 29 Mununga, Dk. 40 Hurşut, Dk. 88 Yasin (Gençlerbirliği)

İLK YARIDAN POZİSYONLAR
1. dakikada gelişen Ankaragücü atağından ceza alanı içinde topla buluşan Fatih'in yerden vuruşundan kaleci Serdar topu yatarak önledi.
30. dakikada Ankaragücü'nün kazandığı serbest vuruşta Sapara, topu altıpas içine gönderdi. Defanstan çıkan Rajnoch'un kafa vuruşunda meşin yuvarlak üstten auta çıktı.
33. dakikada Azofeifa'nın yaklaşık 30 metreden attığı sert şutta top kaleci Özden'den döndü. Dönen topa yetişen Mununga'nın vuruşunda Özden meşin yuvarlağa müdahale ederken, Mununga'ya çarpan top auta gitti.
44. dakikada Gençlerbirliği'nin kullandığı serbest vuruşu Azofeifa doğrudan kaleye gönderirken top direkten döndü. Dönen topu Burak, geride ceza alanı içinde bulunan Serkan'a çıkardı. Bu futbolcunun yerden attığı sert şutta Oktay'a çarpan meşin yuvarlak auta çıktı.

İKİNCİ YARIDAN POZİSYONLAR
47. dakikada ceza sahası içinde Mustafa ile Oktay'ın paslaşmasında, topla son buluşan Oktay'ın vuruşunda meşin yuvarlak kalecinin solundan ağlarla buluştu: 0-1
58. dakikada Azofeifa'nın sağ kanattan arka direğe gönderdiği topa Mustafa uçarak kafaya vurdu ve takımını 2-0 öne geçirdi.
67. dakikada gelişen Ankaragücü atağında Burak'ın kafasından seken top ceza alanı içinde Metin'in önünde kaldı. Bu futbolcunun şert şutunda top ağlara gitti: 1-2
75. dakikada Sapara'nın kullandığı serbest vuruşta ceza alanı içinde Orhan ters bir vuruşla meşin yuvarlağı filelelere gönderdi: 2-2
78. dakikada Azofeifa'nın kullandığı köşe atışında arka direkte topla buluşan Orhan'ın vuruşunda top kale çizgisini geçerken en son Adem müdahale etmek istedi, ancak gol oldu: 2-3
85. dakikada Mustafa'nın pasıyla defansın arkasına sarkan Yasin, topu biraz sürdükten sonra meşin yuvarlağı Serkan'a aktardı. Bu futbolcu da yerden düzgün bir vuruşla topu ağlarla buluşturdu: 2-4


View the original article here


This post was made using the Auto Blogging Software from WebMagnates.org This line will not appear when posts are made after activating the software to full version.

Trabzonspor, İstanbul'da coşkuyla karşılandı

Trabzonspor, yarın akşam Beşiktaş ile oynayacağı karşılaşma için İstanbul'a geldi.

Sabiha Gökçen Havalimanı'na gelen kafileyi yaklaşık 300 kişilik bir taraftar grubu karşıladı. Bordo-mavili taraftarlar, teknik direktör Şenol Güneş ve futbolculara tezahürat yaptı. Bir grup taraftar Şenol Güneş ve futbolculardan Umut'a çiçek verip, baklava ikram etti. Bu arada futbolcular, basına açıklama yasak olduğu için maçla ilgili konuşmayarak havalimanından ayrıldı.

İngilizce konuşmak için kursa gitmek şart değil? Tıklayın! var addthis_pub = 'tayfunsalci'; var addthis_localize = {share_caption:'Paylaş', email_caption:'Arkada?yna Gönder!', email:'E-posta', print:'Yazdyr', favorites:'Favoriler', more:'• daha...'};


View the original article here


This post was made using the Auto Blogging Software from WebMagnates.org This line will not appear when posts are made after activating the software to full version.

Edirne'de 27 kaçak yakalandı

Edirne'de, yasa dışı yollardan yurt dışına gitmek isteyen yabancı uyruklu 17 kişi yakalandı.

Alınan bilgiye göre, sınır devriye ekiplerince il merkezine bağlı Bosnaköy'de yapılan kontrolde, yasa dışı yollardan yurt dışına gitmek isteyen Filistin ve Myanmar uyruklu 17 kişi yakalandı.

Yakalanan kaçaklar, sınır dışı edilmek üzere Edirne Emniyet Müdürlüğü Pasaport ve Yabancılar Şubesine götürüldü.

İngilizce konuşmak için kursa gitmek şart değil? Tıklayın! var addthis_pub = 'tayfunsalci'; var addthis_localize = {share_caption:'Paylaş', email_caption:'Arkada?yna Gönder!', email:'E-posta', print:'Yazdyr', favorites:'Favoriler', more:'• daha...'};


View the original article here


This post was made using the Auto Blogging Software from WebMagnates.org This line will not appear when posts are made after activating the software to full version.

YÖK, ÖSYM başkan adaylarını belirledi

Yükseköğretim Kurulu (YÖK), yürürlüğe 3 Mart 2011'de giren Ölçme Seçme ve Yerleştirme Merkezi (ÖSYM) ile ilgili kanun kapsamında, ÖSYM Başkanlığı için Milli Eğitim Bakanlığı'na önermek üzere üç isim belirledi.

YÖK Genel Kurulu, ÖSYM Başkanlığı için önerilecek üç isim belirlemek amacıyla YÖK Başkanı Prof. Dr. Yusuf Ziya Özcan başkanlığında YÖK'te olağanüstü toplandı. Bazı üyelerin olumsuz hava koşulları nedeniyle katılamadığı toplantıda, ÖSYM Başkanlığı için önerilecek isimler görüşüldü.

Toplantıda, ÖSYM Başkanlığı için halen başkan vekilliği görevini yürüten Prof. Dr. Ali Demir ile Sakarya Üniversitesi Elektrik Elektronik Mühendisliği Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Uğur Arifoğlu ve Kırıkkale Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi öğretim üyesi Prof. Dr. Mustafa Acar'ın isimlerinin önerilmesi kararlaştırıldı.

Belirlenen isimler Milli Eğitim Bakanlığına sunulacak ve müşterek kararnameyle dört yıllığına Cumhurbaşkanı Abdullah Gül tarafından atanacak.

Kanunda, ''ÖSYM Başkanı devlet üniversitelerinde görev yapan profesör unvanına sahip öğretim üyelerinden YÖK'ün önereceği üç aday arasından müşterek kararname ile dört yıllığına atanır. Süresi dolan Başkan bir defaya mahsus olmak üzere yeniden atanabilir. Başkan ve devlet üniversitelerinde görevli öğretim üyeleri arasından atanan başkan yardımcılarının yaş haddi öğretim üyelerinde olduğu gibidir. Görev süresi biten başkan yeni başkan atanıncaya kadar görevine devam eder. Başkan, görev süresince kadrosunda bulunduğu üniversitede ücretsiz izinli sayılır'' deniliyor.

İngilizce konuşmak için kursa gitmek şart değil? Tıklayın! var addthis_pub = 'tayfunsalci'; var addthis_localize = {share_caption:'Paylaş', email_caption:'Arkada?yna Gönder!', email:'E-posta', print:'Yazdyr', favorites:'Favoriler', more:'• daha...'};


View the original article here


This post was made using the Auto Blogging Software from WebMagnates.org This line will not appear when posts are made after activating the software to full version.

Ünlüler Beyoğluna çıktı! GALERİ

Dizilerin ünlü oyuncuları, şarkıcılar, Beyoğlu'ndaydı...

Aşk ve Ceza, Ezel, Behzat Ç.'nin yıldızları, Tanem, Yıldız Tilbe gibi birçok ünlü isim Beyoğlu gecelerinde boy gösterdi. Kimisi basın mensuplarına kızdı, bazıları açıklama yaparken bazıları kameralardan kaçtı...

HT MAGAZİN / BORA BAĞCIBAŞI

 İŞTE O ÜNLÜLER...


View the original article here


This post was made using the Auto Blogging Software from WebMagnates.org This line will not appear when posts are made after activating the software to full version.

"Pornoya bayılıyorum" GALERİ

Yeni filmi Bad Teacher'ın tanıtım kampanyası kapsamında Jimmy Kimmel Live programına konuk olan güzel yıldız Cameron Diaz, otellerde konaklamaya bayıldığı ve otelde kaldığı her seferde porno film satın aldığını itiraf etti. Diaz'ın bu açıklaması Jimmy Kimmel ve seyircileri kahkahaya boğarken, Kimmel ünlü yıldızın daha önce Playboy dergisine verdiği röportajdaki itirafını hatırlatarak ünlü oyuncuyu kahkahalara boğdu. Diaz, Playboy'a "Sevişmek için dünyanın öbür ucuna gidebilirim" demişti.


View the original article here


This post was made using the Auto Blogging Software from WebMagnates.org This line will not appear when posts are made after activating the software to full version.

Irak'ın kaynağı emrinize amade!

Toplu Konut İdaresi’nin (TOKİ) düzenlediği 2011 Konut Kurultayı, dün İstanbul Kongre Merkezi’nde başladı. Kurultayda kentsel dönüşümün aktörlerini bir araya getiren TOKİ, ‘Bakanlar ve Uluslararası Kuruluşlar Arasında İşbirliği Çalıştayı da düzenledi. Toplantıda konuşma yapanlar arasında yer alan Irak İnşaat ve Konut Bakanı Muhammed El-Darraji, “Bizim kaynaklarımız çok geniş. TOKİ ile bunları nasıl değerlendireceğimizi konuşmalıyız. Bu kaynaklar değerlendirilerek pek çok yatırım yapılabilir” dedi.

KENDİLERİ ANCAK 15 BİN KONUT YAPABİLİYOR
Irak, 3 yıl içinde 2 milyon konut üretim hedefini TOKİ kanalıyla gerçekleştirmek istiyor. Konut Kurultayı kapsamında yapılan Bakanlar ve Uluslararası Kuruluşlar Arasında İşbirliği Çalıştayı’nda ele alınan konulara ilişkin gazetecilerin sorularını yanıtlayan bir TOKİ yetkilisi, çalıştaya katılan Irak Bayındırlık Bakanı Muhammed El-Darraji’nin, Irak’ın 3 yıl içinde 2 milyon konut üretimi hedefi koyduğunu, fakat devlet bütçesiyle ancak 15 bin konut yapılabildiğini ifade ettiğini belirtti. Öte yandan Tanzanya Toprak, iskan ve İnsan Yerleşimlerinin Geliştirilmesinden Sorumlu Bakan Yardımcısı Goodluck Ole Medeye de şöyle konuştu: “Tanzanya’da 2009’a kadar bir binanın tek sahibi olabiliyordu. Kat mülkiyetine 2009’da geçtik. TOKİ’nin tecrübesi, bilgi birikimi çok önemli. Biz de tüm dünyadan yatırım bekliyoruz. Özellikle gecekondu dönüşümü çok önemli bizim için. Arsa havuzu kuruyoruz. Yatırımcılar buradan arsa alıp 20-25 yıllığına kiralayabilir. Bu süreyi uzatacağız. Çok fazla arsamız, iyi ve uygun bir yatırım ortamımız, zengin yerel kaynağımız var. Bu kaynakları sektörün hizmetine veririz. Hepsi kullanıma açık. Buradan size yatırım çağrısında bulunuyorum.”

AA


View the original article here


This post was made using the Auto Blogging Software from WebMagnates.org This line will not appear when posts are made after activating the software to full version.

Türk televizyon tarihinde bir ilk!

Murat Bardakçı, Erhan Afyoncu ve Pelin Batu'nun ortak sunumuyla gerçekleşen Tarihin Arka Odası Programında bir ilk yaşandı.

Aslında İngiliz olan ama uzun yıllardır Türkiye'de yaşayan,  Türkiye'nin medarı iftiharı olan safkan İngiliz atı Ney, canlı yayında Tarihin Arka Odası'na konuk oldu.

Murat Bardakçı'nın diğer konukları ise Türkiye Jokey Kulübü Başkanı Ömer Faruk Girgin, aktör Demir Karahan ve okçu Adnan Bey'di.

 Pelin Batu at sırtında...

 At üzerinde okçuluk şovu...

 Programı izlemek için tıklayınız...


View the original article here


This post was made using the Auto Blogging Software from WebMagnates.org This line will not appear when posts are made after activating the software to full version.

Aslan'da muhalefet çalışıyor!

Başkan Adnan Polat ile ters düşen yöneticiler Mehmet Helvacı, Vedat Eşkinat ve Doğan Yalçınkaya ile merhum eski başkan Özhan Canaydın'ın oğlu Murat Canaydın'ın da katıldığı toplantıda, kulübün sorunları masaya yatırıldı.

Helvacı, burada bir konuşma yaparak son dönemde yaşananlarla ilgili üyelere bilgi verdi.

Toplantıda, kulübün her branşının sorunları ve nasıl yönetilmesi gerektiği tartışıldığı öğrenildi. 50-60 üyenin katıldığı toplantı sonunda bir kulübün nasıl yönetilmesiyle ilgili görüşler ortaya koyacak bir çalışma grubu kurulması ve toplantıların her hafta tekrarlanması kararlaştırıldı.


View the original article here


This post was made using the Auto Blogging Software from WebMagnates.org This line will not appear when posts are made after activating the software to full version.

Mahkemeye sevk edildiler

Bülent CEYHAN-Müslim SARIYAR-Mustafa GÖKKILIÇ/AHT

Ergenekon soruşturması kapsamında gözaltına alındıktan sonra adliyeye çıkarılan gazeteciler Nedim Şener, Ahmet Şık ve İklim Bayraktar ile polis memuru Aydın Bıyıklı'nın savcılık sorguları tamamlandı.

Savcılık sorgusu 5 saat süren gazeteci Nedim Şener ile 1,5 saat sorgulanan Ahmet Şık tutuklanmaları istemiyle mahkemeye sevk edilirken, İklim Bayraktar ile Aydın Bıyıklı serbest bırakıldı.

 Video için tıklayınız...


View the original article here


This post was made using the Auto Blogging Software from WebMagnates.org This line will not appear when posts are made after activating the software to full version.

Yeni aracında zorunlu isim değişikliği

Otomobil sporları Formula 1'de mücadele eden Ferrari takımı, yeni sezon aracında isim değişikliğine gitti.

Amerikan otomotiv devi Ford ile yeni aracına koyduğu ''F150'' ismi nedeniyle davalık olan İtalyan otomobil firması Ferrari, Amerikan firmasıyla arasındaki ihtilafı sonlandırmak için yeni sezon aracına koyduğu isimde değişiklik yaptı.

Ferrari'den yapılan açıklamada, eski isminden farklı olarak 'F' harfinin çıkarıldığı ve yeni ismin ''Ferrari 150 Italia'' olacağı bildirildi. Bu değişikliğin sadece isimden ibaret olduğu da açıklamada yer aldı.

İtalyan Ferrari firması, geçen Ocak ayının son günlerinde, Maranello kentindeki yerleşkesinde yaptığı tanıtımda, yeni sezon aracına İtalya'nın birlik oluşunun 150. yıldönümü anısına ''F150'' ismini verdiğini açıklamış, ancak bu isim, Ford ile arasında ihtilaf çıkarmıştı. Amerikan Ford firması, Ferrari'nin ''F150'' ismini kullanamayacağını, buna neden olarak da kendilerinin aynı isimli (F) serisi kamyonet tarzı araçlarının bulunması olduğunu belirtmişti.

İngilizce konuşmak için kursa gitmek şart değil? Tıklayın! var addthis_pub = 'tayfunsalci'; var addthis_localize = {share_caption:'Paylaş', email_caption:'Arkada?yna Gönder!', email:'E-posta', print:'Yazdyr', favorites:'Favoriler', more:'• daha...'};


View the original article here


This post was made using the Auto Blogging Software from WebMagnates.org This line will not appear when posts are made after activating the software to full version.

Kayseri'yi elektriksiz bıraktı

Kayseri'de, BOTAŞ'a yaptığı işin parasını alamadığını ileri süren bir kişi, protesto için 85 bin kilovatlık enerji nakil direğine çıktı. Protestocunun can güvenliği için nakil hattındaki enerji akımı kesilince, kentin üçte birine yaklaşık 1 saat süreyle elektrik verilemedi.

AA muhabirinin aldığı bilgilere göre, Ali O, Kayseri'nin girişinde bulunan Anbar semtindeki Türkiye Elektrik İletim A.Ş'ye ait 85 bin kilovatlık enerji nakil hattı direğine çıktı. Vatandaşların ihbarı üzerine olay yerine gelen güvenlik güçleri ve itfaiye ekipleri çevrede önlem alırken, elektrik şirketi yetkilileri de, direğe çıkan kişinin can güvenliği için nakil hattındaki enerji akımını kesti.

Emniyet güçleri, enerji nakil hattı direğine çıkan Ali O'yu aşağı inmesi için ikna etmeye çalışırken, Ali O, BOTAŞ'a iş yaptığını ancak parasını alamadığı için maddi sıkıntıya düştüğünü ileri sürdü.

Yetkililerin, aşağı inmesi konusunda verdikleri uğraşlara uzun süre cevap vermeyen evli ve 2 çocuk babası Ali O, olay yerine gelen İl Sağlık Müdürlüğünden bir yetkilinin çalışmaları sonucu, itfaiye ekipleri tarafından direkten indirildi. Ali O, ifadesinin alınması için Emniyet Müdürlüğüne götürüldü.

Bu arada, direğe çıkan kişinin zarar görmemesi için enerji nakil hattındaki akımın kesilmesi üzerine Kayseri'nin üçte birine yaklaşık 1 saat süreyle elektrik verilemedi.

İngilizce konuşmak için kursa gitmek şart değil? Tıklayın! var addthis_pub = 'tayfunsalci'; var addthis_localize = {share_caption:'Paylaş', email_caption:'Arkada?yna Gönder!', email:'E-posta', print:'Yazdyr', favorites:'Favoriler', more:'• daha...'};


View the original article here


This post was made using the Auto Blogging Software from WebMagnates.org This line will not appear when posts are made after activating the software to full version.

Kükreyen Focus! (GALERİ)

Yeni Ford Focus'un 180 PS gücündeki 1.6L EcoBoost benzinli motoruna yapılan akustik ayarla, ani hızlanmalarda etkileyici ve spor bir ''kükreme efekti'' elde edildiği, kullanılan özel teknolojiyle de istenmeyen motor gürültüleri filtre edilip kulağa hoş gelenleri otomobilin içine verilerek sürücünün keyfini en üst düzeye çıkarmanın amaçlandığı bildirildi.

Ford Otosan'dan yapılan yapılan yazılı açıklamada, mayıs ayı itibariyle Türkiye'de de satışa sunulacak olan Yeni Ford Focus'un 180 PS gücündeki 1.6L EcoBoost motorunun, sürüş keyfinin daha da üst seviyelere çıkarılması için özel akustik çalışmalarına tabi tutulduğu bildirildi.

EcoBoost'ta, büyük motorların gücünü ve torkunu sağlayan motorun turboşarj ünitesinin, özellikle yüksek devir aralıklarında motorun doğal sesini kaçınılmaz şekilde kestiğinin belirtildiği açıklamada, turboşarj özelliğine sahip bir otomobilde gaz pedalına yüklenilse bile turbonun ıslığı andıran sesinin sürücüye keyif veren motor sesini bastırabildiği ifade edildi. Ford mühendislerinin yeni Focus'ta bu işitsel zaafı 1.6L EcoBoost motoruna ''ses symposer'' adı verilen, küçük ama çok etkili bir cihaz ekleyerek aştıkları bildirilen açıklamada, Ford mühendislerinden Ralf Heinrichs'in şu görüşlerine yer verildi:

''Symposer, motordan çıkan güzel frekansları hava giriş sisteminden toplayan ve daha sonra da bu frekansları doğrudan kabine gönderen bir ses kutusu.

Bütün motorların kendi ses karakteri vardır ve bu karakteri belirleyen egzoz ve/veya emme sistemidir. Tipik olarak düşük devirlerde motor sesini egzoz sistemi belirlerken, yüksek devir aralıklarında motorun kendine özgü sesi ortaya çıkar.

 Galeri için tıklayınız...

Turboşarjlı motorlarda turbo, emme sisteminin entegre bir parçasıdır ve turbo yüksek hızlara çıktığında ıslık sesi baskın hale geldiği için indüksiyonun sesini kapatır.

''Heyecan verici indüksiyon sesini yeniden yakalamak veya yeniden yaratmak zorundaydık ve symposer ile yaptığımız, emme sistemi içinde turbodan gelen motor titreşimlerini yakalayarak doğrudan kabine gönderip güzel ve spor bir kükreme sesi elde etmek oldu.''


View the original article here


This post was made using the Auto Blogging Software from WebMagnates.org This line will not appear when posts are made after activating the software to full version.

TGC internet sitesine saldırıyı kınadı

Türkiye Gazeteciler Cemiyeti, resmi internet sitesinin ”hacklenmesinin” basın özgürlüğüne tahammülsüzlüğün yeni bir örneği olduğunu belirterek şu açıklamayı yaptı:

“Basın özgürlüğüne ve düşünceyi ifade özgürlüğüne tahammülsüzlüğün yeni bir örneğini yaşadık. Bu girişim Türkiye’de cezaevlerinde 68 gazetecinin tutuklu olmasını, gazetecilerle ilgili 2 bin dava ve 4 bin soruşturma açılmasını yok saymanın bir başka biçimidir. Basın özgürlüğü ve gazetecilerle ilgili baskılar konusunda 1946 yılından bu yana çalışan Türkiye Gazeteciler Cemiyeti, meslekteki her görüşten tüm gazetecileri kapsayan ve kucaklayan çalışmalarını sürdürmeye kararlıdır. Her türlü tehdit ve hedef gösterme, Türkiye Gazeteciler Cemiyeti’ni doğru bildiği yoldan döndürmeye yetmeyecektir.“

İngilizce konuşmak için kursa gitmek şart değil? Tıklayın! var addthis_pub = 'tayfunsalci'; var addthis_localize = {share_caption:'Paylaş', email_caption:'Arkada?yna Gönder!', email:'E-posta', print:'Yazdyr', favorites:'Favoriler', more:'• daha...'};


View the original article here


This post was made using the Auto Blogging Software from WebMagnates.org This line will not appear when posts are made after activating the software to full version.

Aslan yine yaralı!

GALATASARAY - KARABÜKSPOR KARŞILAŞMASININ TÜM AYRINTILARI VE İSTATİSTİKLER HTSPOR ARENA'DA. HTSPOR ARENA'YA ULAŞMAK İÇİN TIKLAYIN

Spor Toto Süper Ligde istediği sonuçları alamayan, son olarak Ziraat Türkiye Kupası'ndan da elenerek tarihinin en kötü sezonunu yaşayan Galatasaray, daha önce ligde hiç puan kaybetmediği Aslantepe'de çıktığı Karabük karşılaşmasından da 0-0'lık beraberlikle ayrıldı.
 Galeri için tıklayınız...

Karşılaşmaya hızlı başlayan taraf evsahibi Galatasaray oldu. 3. dakikada Kazım ceza sahası içinde yerde kaldı. Karşılaşmanın hakemi pozisyona devam kararı verirken bu karar tribünlerin tepkisini çekti. 11. dakikada  Culio'nun ortasında, ceza sahasında ön direkte Baros'un vuruşunda, meşin yuvarlak yan direkten döndü. İlk yarının  kalan dakikaları orta saha mücadelesi şeklinde geçerken taraflar pozisyon üretmekte zorlandılar ve devre 0-0'lık beraberlikle tamamlandı.

İkinci yarıyada etkili başlayan taraf ilk yarıdaki gibi evsahibi Galatasaray oldu. 51. dakikada Cimbom'un yeni transferi Yekta Kurtuluş, kaleci Tomic ile karşı karşıya kaldı. Karabükspor kalecisi  topa sahip olarak Cimbom'a gol şansı vermedi. Karabükspor kalesine etkili ataklarla gelen Aslan'da 62.dakikada Yekta sağ kanattan ceza sahası içine ortasını yaptı, Kazım Kazım yükseldi kafayı vurdu ama etkisiz bir vuruş olunca top savunmada kaldı. İlerleyen dakikalarda Karabükspor üzerindeki baskısını arttıran Galatasaray karşılaşmayı adeta tek kaleye çevirdi. Baros, Pino, 82. dakikada oyundan çıkana kadar Kazım ve oyuna sonradan giren Kewell'la etkili pozisyonlar bulan Galatasaray, topu ağlarla buluşturamadı ve karşılaşma başladığı gibi 0-0'lık beraberlikle sona erdi.

GALATASARAY - KARABÜKSPOR

STAT: Türk Telekom Arena
HAKEM: İlker Meral

GALATASARAY: Zapata, Gökhan, Cana (Dk. 75 Kewell), Servet, Hakan, Neill, Culio, Yekta, Kazım (Dk. 82 Aydın), Stancu (Dk. 71 Pino), Baros
TEKNİK DİREKTÖR: Gheorge Hagi

KARABÜKSPOR: Tomic, Diego, Muhammet Ö., Deumi, Seric, Şenol (Dk. 85 Bülent Bal) , Ragued, Hakan Söyler, Hakan Özmert (Dk. 71 Birol), Cernat (Dk. 56 Bülent Kocabey), İlhan
TEKNİK DİREKTÖR: Yücel İldiz

SARI KARTLAR: Gökhan Zan, Şenol, Baros, Hakan Özmert

İLK YARIDAN DAKİKALAR
11. dakikada soldan çizgiye kadar inen Culio'nun ortasında, ceza sahasında ön direkte Baros'un vuruşunda, meşin yuvarlak yan direkten dönerken, daha sonra kaleci Tomic topa sahip oldu.
12. dakikada gelişen Kardemir Karabükspor atağından sağdan hareketlenen İlhan, ceza sahasına girmeden vuruşunu yaparken, top kaleye paralel olarak auta gitti.
34. dakikada Yekta'nın ceza yayı önünden sert şutunda, top yandan auta çıktı.
41. dakikada Şenol ile paslaşarak ceza sahasına giren Hakan Özmert'in vuruşunda, meşin yuvarlak üstten auta gitti.

İKİNCİ YARIDAN DAKİKALAR
51. dakikada Hakan'ın pasıyla ceza sahasında topla buluşan Baros, sağda müsait durumda bulunan Yekta'yı gördü. Bu futbolcunun kaleciyle karşı karşıya kaldığı pozisyonda yaptığı vuruşta, meşin yuvarlak kaleci Tomic'ten döndü.
54. dakikada gelişen Galatasaray atağında ceza sahasında sağ çaprazda topla buluşan Kazım'ın sert vuruşunda, meşin yuvarlak yandan auta gitti.
78. dakikada Yekta'nın ortasında ceza sahasında Kewell, topu kafayla müsait durumda bulunan Baros'a indirdi. Bu futbolcu vuruşunu yapamayınca, araya giren savunma tehlikeyi uzaklaştırdı.
81. dakikada Pino'nun ceza sahası dışında sol çaprazdan vuruşunda, top yandan auta çıktı.
89. dakikada Neill'in sağdan ortasında ceza sahasında müsait durumda bulunan Servet, topu kontrol etmeye çalışırken araya giren savunma tehlikeyi uzaklaştırdı.


View the original article here


This post was made using the Auto Blogging Software from WebMagnates.org This line will not appear when posts are made after activating the software to full version.

"Bizim için ilklerin günüydü"

Galatasaray'ı 3-1 yenen İstanbul BŞB'de teknik direktör Avcı, maçtan sonra düzenlenen basın toplantısında yaptığı konuşmada, karşılaşmanın zor hava şartlarında oynandığını belirterek, şunları kaydetti:

''Galatasaray'ı yenerek, onun üstüne çıktık, Beşiktaş'ı da yakalayacağız. Geçen sezon ligi 6. bitirmiş bir takım olarak bizim için önemli bir müsabakaydı. Oyun anlamında ilk yarıda ön taraftaki oyuncularımız hiç katkı sağlamadı. Kaybettiğimiz basit bir top sonrasında kontrataktan gol yedik ve ilk yarıyı mağlup kapattık. Ama ikinci yarıda öndeki yetenekli oyuncuların hareketlenmesiyle beraber, kazanma duygusuyla oynadık. İkinci yarıda Gökhan Ünal olsun, İbrahim Akın olsun, sonradan giren Ali Güzeldal olsun inanılmaz derece katkı sağladılar. Çok yetenekli oyuncular oldukları için oyunun şeklini değiştirdiler. Geriden gelip kazanmak bizim için önemliydi.''

Bu galibiyetle puanlarını 33'e çıkartıklarını anlatan Avcı, ''Bizim için bu maç bitti. 33 puan yaptık. Ligin bu haftasında geçen seneye göre hem oyun anlamında hem de puan anlamında daha iyi durumdayız. Perşembe günü kulübümüz tarihinin önemli müsabakalarından biri var. Kasımpaşa ile kupada oynayacağız yarı final müsabakasına odaklanacağız. Umarım o maçı da kazanır ve bir ilki daha başarırız'' diye konuştu.

Avcı, adının Galatasaray teknik direktörlüğü için geçmesiyle ilgili bir değerlendirme üzerine, ''Ben onları aştım, o süreç 2,5 sene evveldi ve bitti. O süreçle ilgili hiç bir sıkıntım yok. Bulunduğum kurumda her zaman üstüne koyup, daha iyisini yapma çalışmalarım var. Hiç etkilenmiyorum'' ifadelerini kullandı.

İstanbul Büyükşehir Belediyesporlu futbolcu Ekrem Ekşioğlu, karşılaşmanın ilk yarısında istediklerini sahaya yansıtamadıklarını belirterek, ikinci yarıda Galatasaray'dan daha iyi oynadıklarını ve kazanmayı bildiklerini söyledi.

Ekrem penaltı pozisyonunda Kazım'ın kendisine faul yaptığını, hakemin kararının doğru olduğunu dile getirdi.

Samuel Holmen de Galatasaray'dan daha iyi mücadele ederek, haklı bir galibiyet elde ettiklerini ifade etti.


View the original article here


This post was made using the Auto Blogging Software from WebMagnates.org This line will not appear when posts are made after activating the software to full version.

Dilovası S.O.S veriyor

Kocaeli Üniversitesi (KOÜ) Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Onur Hamzaoğlu, Dilovası'nda gerçekleşen 100 ölümden 33'ünün kanser nedenli olduğunu öne sürerek, ''2005'te yapılan araştırmada, bölgede 10 yıl ve üzerinde yaşayanlarda ölme riskinin 10 yıldan daha az yaşayanlara göre 4,5 kat fazla olduğu hesaplandı'' dedi.

Yuvam Akarca İnsanca Yaşam Meclisi'nce bir kafede düzenlenen ''Çevre ve İnsan Sağlığı Paneli''nde konuşan Hamzaoğlu, isminin Dilovası'yla gündeme getirildiğini fakat yaptığı çalışmaların Kocaeli'yi ilgilendirdiğini söyledi.

Kente 2002 yılının başlarında geldiğini ve halk sağlığı için çalışmalar başlattığını ifade eden Hamzaoğlu, ''İl genelinde sanayi yatırımları var. Bunların hammaddeleri nelerdir ve hangi teknolojiyle işlenerek ürünler elde edilmektedir. Beraberinde hava emisyonu su ve katı atıkları nelerdir? Eğer biz bunların envanterlerine ulaşabilir ve paylaşabilirsek herhangi bir özel çalışmaya gitmeden yine evrensel bilgiler ışığında kentimizde ne gibi sağlık tehlikeleri var bunu bilebiliriz diye düşündük ve böyle yapmaya başladık'' şeklinde konuştu.

Veri kaynağı olarak Kocaeli Sanayi Odasına gittiklerini belirten Hamzaoğlu, ''Oda yetkililerine çalışmamızın amacı ve planlamasını sözlü olarak aktardık. Onlarda istemiş olduğumuz bilgilerin 'ticari sır kapsamında olduğunu bu nedenle veremeyeceklerini' söylediler. Ülkemizdeki mevcut yasalara göre de böyle bir uygulama söz konusu'' diye konuştu.

Dilovası'nda 1 Ocak 1995'ten itibaren defin ruhsatlarıyla ilgili kayıtları tek tek incelediklerini kaydeden Hamzaoğlu konuşmasına şöyle devam etti:

''Dünyada ve Türkiye'de 100 ölümden 13'ü kanser nedeniyle yaşamını yitirirken Dilovası'nda 100 ölümden 33'nün kanserden olduğu ortaya çıktı. Biz, Ocak 2005'te öğretim üyeleri ve asistanlarla çizmeleri giyerek Dilovası'na gittik. 2004'te öldüğünü öğrenmiş olduğumuz insanların kayıtlarını taradık. Üç ayrı kurumun 8 ayrı belgesini taradık. Toplam 78 ölüm vardı. 78 kişinin 26'sının ölüm nedeni olarak kanser nedeniyle yaşamlarını yitiriği tespit edildi. Yakınlarından ölüm nedenlerini gösteren hastane ve patoloji raporlarını istedik ve bize ibraz ettiler. Biz bu çalışmayı yaptıktan sonra şu bulgulara ulaştık. Dilovası'nda gerçekleşen 100 ölümden 33'ü kanser nedenli ölümlerdir bunlar kanıtlandı. 2005'te yapılan araştırmada, bölgede 10 yıl ve üzerinde yaşayanlarda ölme riskinin 10 yıldan daha az yaşayanlara göre 4,5 kat fazla olduğu hesaplandı. Kanserden ölenlerin sigara içme durumları ile yaşlarının veriyi etkilemediğini gördük ve kanıtladık. ''

-DİLOVASI SORUNU BİLİMSEL OLARAK TARTIŞILMALI-

Hamzaoğlu, Sağlık Bakanlığı Kanserle Savaş Dairesi Başkanlığının kendisiyle irtibata geçerek Dilovası'nda 2000-2007 yılları arasındaki yaşanan ölümlerin sebeplerini araştırmak istediklerini bildirdiklerini söyledi.

Bunun üzerine Kocaeli İl Sağlık Müdürlüğü ile ortak çalışma yapmaya başladıklarını ifade eden Hamzaoğlu, ''İl Sağlık Müdürlüğünün verilerin toplanmasında müdahalemiz olmadı. Yapılan araştırmada 2000-2007 yılları arasında Dilovası'nda bölgesinde yaşamını yitiren kayıtlı toplam 672 ölümün 204'ü kanser nedenli ortaya çıktı. Yani yüzde 30'dan fazlası olduğu belirlendi'' dedi.

Hamzaoğlu, bir süre önce yapılan Kocaeli Valiliği ve Büyükşehir Belediyesi ile Doğu Marmara Kalkınma Ajansı (MARKA) iş birliğiyle bir otelde gerçekleştirilen ''Çevre ve bölgesel kalkınmada Dilovası Örneği'' çalıştayında çevre sorunlarının tartışılmadığını belirterek, ''Dilovası çalışması halktan kaçırılarak yapılmamalıdır. Çalıştay, Dilovası'nın sürdürülebilir kalkınması adına yapılan toplantıdır. Çevreyle ilgili sorunda onlardan bir tanesidir. Kimse zannetmesin Dilovası'nın sorunları bilimsel olarak tartışılmadı. Toplantıda herkes format gereği aklındakileri söyledi'' şeklinde konuştu.

Çevre Mühendisleri Odası İstanbul Şube Başkanı Semra Ocak da, POSCO firmasının Kibar Holding ve Daewoo International ortaklığıyla Kocaeli'de kurulacak yassı paslanmaz çelik soğuk haddeleme tesisin halk sağlığını tehdit edeceğini iddia etti.

İngilizce konuşmak için kursa gitmek şart değil? Tıklayın! var addthis_pub = 'tayfunsalci'; var addthis_localize = {share_caption:'Paylaş', email_caption:'Arkada?yna Gönder!', email:'E-posta', print:'Yazdyr', favorites:'Favoriler', more:'• daha...'};


View the original article here


This post was made using the Auto Blogging Software from WebMagnates.org This line will not appear when posts are made after activating the software to full version.

Hocalı katliamı protesto edildi!

Anma töreninde öğle namazının okunmasıyla yüzlerine maske takan onlarca Azeri öğrenci, yere yatarak katliamı protesto etti.

Özge EĞRİKAR / AHT

Azerbaycan'ın Hocalı kentinde 26 Şubat 1992'de, aralarında kadın ve çocuklarında bulunduğu 613 kişinin katledilmesi olayının 19. yıldönümü dolayısıyla Taksim Meydanı'nda protesto gösterisi yapıldı. Azerbaycan Birlik Teşkilatı tarafından gerçekleşen eyleme Türkiye'de okuyan Azerbaycanlı yüzlerce öğrenci destek verdi. Öğrenciler katliamda ölen 613 kişiyi sembolize ederek ilginç gösteriler gerçekleştirdi. Ilk olarak yüzlerine maske takan öğrenciler öğle namazının okunmasıyla bir anda kendilerini yere attılar. Yağmura aldırış etmeden yerde kalan gençler ezanın bitmesiyle tekrar hayata döndüler. Öğrencilerin bu eylemini vatandaşlar büyük ilgiyle izledi.
Eylemde grup adına basın açıklaması yapan Nuran Kerimov, Hocalı katliamında ölenleri anmak için toplandıklarını belirterek, Ermeni güçlerinin Azerbaycan'ın Hocalı kentinde insanlık tarihine kara bir leke olarak geçen cinayetler işlediğini söyledi.

Kerimov, Ermenilerin, sivil, eli silahsız Azerbaycan Türkleri, çocuk, kadın, ihtiyar ve genç ayrımı yapılmadan katlettiğini söyleyerek, "Bu vahşeti kınamak için Azerbaycan Birlik Teşkilatı'nın öncülüğünde Taksim Meydanında bir araya gelerek Türkiye'de okuyan Azerbaycanlı gençler olarak 613 şehidin sembolü olarak aynı anda yere yattık. Azerbaycan Birlik Teşkilatı ve gençlik olarak dünya kamuoyuna sesleniyoruz. 87 yıl öncesinin olaylarıyla ilgilenme cesaretini gösterenler, Ermenilerin çok yakın geçmişimizde Karabağ'da yaptıkları vahşeti neden görmüyorlar. Katliamın 19. yıl dönümünde yaşamlarını yitiren soydaşlarımıza Allah'tan rahmet ve Türk milletine başsağlığı diliyoruz" dedi.

Azeri öğrenciler, basın açıklamasının ardından olaysız bir şekilde dağıldı.


View the original article here


This post was made using the Auto Blogging Software from WebMagnates.org This line will not appear when posts are made after activating the software to full version.

Profesörü şoke eden cevap

Hacettepe Üniversitesi Çocuk ve Ergen Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ferhunde Öktem, annelerin çok fazla erkek çocuk istediğini, erkek çocuğun kadının eksikliğini giderdiğini belirtti.

TBMM Kadın Erkek Fırsat Eşitliği Komisyonu bünyesinde oluşturulan Eğitim Sistemindeki Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Alt Komisyonu, Öktem'i dinledi.

Prof. Dr. Öktem, çocuk gelişiminde 5 yaşına kadar en temel noktaların atıldığını, temelin baştan çarpık olması halinde, bunun arkasının geldiğini söyledi.

Büyümenin, bedensel, ruhsal, zihinsel ve toplumsal olmak üzere dört alanda olduğuna işaret eden Öktem, okul eğitiminin bunlara hitap etmesi gerektiğini belirtti. Çocuğun eğitimine, anne-baba eğitiminden başlamak gerektiğini vurgulayan Öktem, doğduğu andan itibaren bebeğe birçok şeyin yansıtıldığını ifade etti.

Anne ile bebek arasındaki bağda, aynalamanın önemine değinen Öktem, bebeklerin çok kısa süre sonra yüz okumaya başladığını, anne ve babanın tepkisinin, çocuğa ayna olduğunu anlattı.

Bebeklerin benlik gelişim dönemi olan ve ''korkunç 2 yaş'' diye nitelenen dönemde, bebeğin her şeyi kendi uhdesinde toplamak istediğini kaydeden Öktem, bu dönemin bütün dünyada geçiciyken, Türkiye'de kalıcı olduğunu anlattı. Öktem, ''O dönemde bebekler sinirlidir, bizde sinir kalıcıdır. Gücü hissediyor, benliği gelişiyor. 2 yaşında başlayan şiddet, kalıcı olarak gidiyor'' diye konuştu.

-''KADIN OLDUKLARINDAN MEMNUN DEĞİLLER''-

Ferhunde Öktem, kadınların kadın olduklarından çok fazla memnun olmadığını dile getirerek, kendi cinsel kimliğinden memnun olmayan bir annenin, kızına, oğluna sağlıklı cinsel kimlik aşılamasının çok zor olduğunu söyledi.

Erkek çocuklara yatırım yapıldığını, erkek çocukların annenin eksikliğini giderdiğini kaydeden Öktem, ''Anneler çok fazla erkek çocuk ister çünkü erkek çocuk onun eksikliğini giderir. O yüzden gelin, kayınvalide savaşları bu kadar yüksektir. Oğlu evlendiğinde anne yine kayba uğrar çünkü gelini almıştır. Erkeklerin anlamayacağı gizli bir mücadele sürer'' diye konuştu.

Prof. Dr. Öktem, 2006'da yapılan bir çalışmada çocukların dörtte birinin kimseye benzemek istemediğini, geri kalan kısmının ise televizyon kahramanlarıyla özdeşim kurduğunu, burada da şiddet verildiğini anlattı. Öktem, Sincan'da bir okula gittiğinde sınıflarda kapının olmadığını görüp, müdüre bunu nedenini sorduğunda, ''Her sınıfta üç tane Polat Alemdar var, ben kapı dayandıramıyorum'' yanıtını aldığını aktardı.

Öktem, televizyonlarda akıllı işaretleri gördüğünde utandığını dile getirerek, ''Onlar bizim hazırladığımız şekilde kullanılmıyor. 7 yaş üstü olarak işaretlenen bir filmi gördüğümde ben rahatsız oluyorum. Çocukların bundan rahatsız olmaması mümkün değil'' görüşünü dile getirdi.

Dünyadaki en iyi okulları araştırdığında, çocukların o okullardaki kurallarla barışık olduğunu belirten Öktem, öğrencilerde ''Sessiz sınıfta ders yapmak benim hakkım ancak arkadaşlarımın sessiz sınıfta ders yapmasını sağlamak benim ödevimdir'' anlayışının bulunduğunu söyledi.

İngilizce konuşmak için kursa gitmek şart değil? Tıklayın! var addthis_pub = 'tayfunsalci'; var addthis_localize = {share_caption:'Paylaş', email_caption:'Arkada?yna Gönder!', email:'E-posta', print:'Yazdyr', favorites:'Favoriler', more:'• daha...'};


View the original article here


This post was made using the Auto Blogging Software from WebMagnates.org This line will not appear when posts are made after activating the software to full version.

Kocaman 11'i denedi!

Antrenman, Fenerbahçe Can Bartu Tesisleri'nde sahaların karla kaplı olması nedeniyle Dereağzı'ndaki Lefter Küçükandonyadis Tesisleri'nin sahasında gerçekleştirildi.

Teknik direktör Aykut Kocaman yönetiminde 1 saat 15 dakika süren antrenmanda sarı-lacivertliler, pas çalışmaları yapıp, çift kale maç oynadı.

KOCAMAN 11'İ DENEDİ
Kocaman, pas ve çabukluk çalışmaları yaptırdığı takımında, çift kale maçta Konyaspor maçının 11'ini denedi. Kocaman'ın denediği kadroda savunma Bekir, Yobo, İlhan, Caner, orta alan Mehmet Topuz, Cristian, Emre, Dia, hücum hattı da Alex ve Niang'dan oluştu.

GÖKHAN, TOPLA ÇALIŞTI
Sol kasık bölgesindeki yırtık nedeniyle ligde geçen hafta Gençlerbirliği maçında forma giyemeyen Gökhan Gönül, bugünden itibaren topla çalışmalara başladı.

Bireysel futbolcu antrenörü Dolu Arslan eşliğinde program uygulanan Gökhan, koşunun ardından topla çalışmalar yaptı. Gökhan Gönül çalışmalarda iyi göründü. Antrenmana katılmayan Selçuk'a özel bir program uygulandığı, bu futbolcunun da yarın saha çalışmaları yapacağı belirtildi.

BAŞKAN YILDIRIM DA İZLEDİ
Fenerbahçe Kulübü Başkanı Aziz Yıldırım da bir süre antrenmanı takip etti. Çalışma başladıktan sonra yönetim kurulu üyesi Murat Özaydınlı ile birlikte tesislere gelen Yıldırım, kürek şubesinin binasına çıkarak çalışmayı bir süre buradan takip etti.


View the original article here


This post was made using the Auto Blogging Software from WebMagnates.org This line will not appear when posts are made after activating the software to full version.

G-20 Konferansı Türkiye'de

Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, G-20 Konferansı'nın Nisan ayı sonu, Mayıs ayı başı gibi bir tarihte Türkiye'de yapılacağını bildirdi.
Babacan, Ankara'nın Kızılcahamam ilçesinde düzenlenen Yatırım Ortamını İyileştirme Koordinasyon Kurulu (YOİKK) toplantısının açılışında yaptığı konuşmada, 2011'in hiçbir şeyin otomatik pilota bağlanamayacağı bir yıl olduğunu belirterek, ''2011'de mutlaka her an, her dakika işin başında olunması ve gelişmelerin gün gün takip edilip bu gelişmelere göre kararlar alınıp çalışmalara yön verilmesi gerektiğini'' vurguladı.
''Bu yıl rehavete asla yer yok, rehavet marjı yok'' diyen Babacan, sağlam politikalara mutlaka devam etmeleri gerektiğini, önceliğin istikrar olduğunu kaydetti.

G-20 KONFERANSI
''Türkiye'de nisan ayı sonu, mayıs ayı başı gibi bir tarihte G-20 Konferansı düzenleyeceğiz'' diyen Babacan, konferansın G-20 Dönem Başkanı Fransa ile beraber, Fransa-Türkiye eşbaşkanlığında düzenleneceğini söyledi. Bu konferansta, dünyadaki enerji ve gıda fiyatlarının İstanbul'da masaya yatırılacağını ifade eden Babacan, ''G-20 olması tabi hem katılım açısından hem küresel yansımalar açısından son derece önemli olacak. Hem gıdanın hem enerjinin Türkiye'de konuşuluyor olmasının da dünya açısından kuşkusuz, tabi özel ayrı bir anlamı olacak'' dedi.


View the original article here


This post was made using the Auto Blogging Software from WebMagnates.org This line will not appear when posts are made after activating the software to full version.

"Yürüyen merdiveni başarıyla çıkan Başbakan olsun"

Önce CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun yürüyen merdivenlere ters binmesi gündem yaratmıştı, ardından Başbakan Recep Tayyip Erdoğan da Sapphire açılışı için geldiği binada yürüyen merdivenin azizliğine uğramıştı.

Kılıçdaroğlu'nun, Beşiktaş'ta düzenlediği basın toplantısının ardından yürüyen merdivende zor anlar yaşaması Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek'ten Devlet Bakan Ali Babacan'a kadar herkes bu olayı konuşmuştu.

Başbakan Erdoğan da benzer bir olayı yaşayınca bu kez de Twitter'a hızlı bir giriş yapan BDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş bu konuya değindi. Twitter'daki sayfasında Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nu Ankara'daki Anka Mall Alışveriş Merkezine davet eden Demirtaş, "Bütün liderleri Anka Mall'daki yürüyen merdivene davet ediyorum. Kim iyiymiş bütün Türkiye görsün. Kazanan Başbakan olsun" esprisi yaptı.

 BAŞBAKAN ERDOĞAN'IN ZOR ANLARI...

 KILIÇDAROĞLU'NUN ZOR ANLARI...

Melih Gökçek, Kılıçdaroğlu'na için bunları söylemişti...


View the original article here


This post was made using the Auto Blogging Software from WebMagnates.org This line will not appear when posts are made after activating the software to full version.

"Maradona'nın halefi değilim"

FIFA Altın Top ödüllü Barcelonalı futbolcu Lionel Messi, ''Gireceğim pozisyonu önceden ne düşünüyorum ne de planlıyorum, herşeyi içgüdüme bırakıyorum'' dedi.

İspanyol gazetesi El Mundo'da yayımlanan demecinde Messi, ''Kişisel olarak hiçbir taktiğim yok, hatta final bile olsa maç öncesinde konsantre olma gibi bir derdim yok. Bunu sadece sahaya çıktığımda yapıyorum'' şeklinde konuştu. Futbolun bir oyun olduğunu ve bundan zevk almanın asla unutulmaması gerektiğini söyleyen Messi, ''Eğer futbol oynarsam bir çocuk gibi mutluyum, kendimi eve kapattığımda ise deliye dönüyorum. Futbol sahasında, kendimi sokakta oynayan bir çocukla aynı görüyorum. Hiç değişmedim. Şimdi profesyonel olduğumu ve başka türlü hareket etmem gerektiğini biliyorum, ama futbolun bir oyun olduğunu asla unutmadan'' açıklamasında bulundu.

Barcelonalı futbolcu, ''Asla şimdi bulunduğum yere ulaşacağımı düşünmedim. Birinci ligde oynayacağımı ve profesyonel olarak hayatımı futboldan kazanacağımı hayal ederdim. Ama o zamanlar bunlar rüyadan öte değildi'' dedi. Top ayağına geldiği andan itibaren kendisini "dünyanın bir numaralı futbolcusu olarak düşünmediği" kaydeden Messi, ancak dünyanın her yerinde kendisinden konuşulmasından gururlandığını ifade etti.

23 yaşındaki Arjantinli futbolcu, 13 yaşında Barcelona'ya geldiğinden dolayı ailesinden çok ayrı kaldığını, bundan dolayı ağladığı günler olduğunu anlatarak, şu andaki boş zamanlarını sürekli ailesiyle geçirmeye özen gösterdiğini dile getirdi.

Bu arada, Barcelona'da 3'lü forvetin ortasında oynatıldığı durumlarla ilgili olarak, ''Bu yalancı bir pozisyon'' diyen Messi, 2009 Mayıs ayında deplasmanda Real Madrid'i 6-2 yendikleri maçtan örnek vererek, şöyle konuştu:

"O maç sanırım ilk değişiklikti. Guardiola bana forvetin ortasında oynamam halinde bunun rakip defansı şüpheye düşüreceğini söyledi. Madrid'in beni durdurmak için bir planı varsa da bu onları şaşırttı. Daha sonra Guardiola soyunma odasında da bana iyi iş çıkardığımı, başardığımızın ne anlama geldiğini anlattı.''

Messi ayrıca, en büyük rakibi olarak gösterilen Real Madrid'den Cristiano Ronaldo'nun "bir gol adamı" olduğunu ve aralarında hiçbir zaman sorun olmadığını söyleyerek, ''Nerede olursa olsun hemen uyum sağlıyor ve gol atıyor'' dedi.

Real Madrid Teknik Direktörü Jose Mourinho hakkında ''hoşunuza gitsin ya da gitmesin sonuçta kupa kazanıyor'' diyen Messi, Mourinho'nun, Real Madrid için uygun bir teknik direktör olduğunu kaydetti.

''Bir Maradona olmak istiyor musun'' sorusuna ise Messi, ''Arjantin, çok uzun zamandır Diego'nun (Maradona) halefini arıyor... Aimar, Saviola... Ama bir tane Diego oldu ve aynısını başka bir futbolcuda görmek bir hata olur. O, tekrarı olmayacak bir kişilik'' cevabını verdi.


View the original article here


This post was made using the Auto Blogging Software from WebMagnates.org This line will not appear when posts are made after activating the software to full version.

Haftanın en önemli maçı

Spor Toto Süper Lig'de Beşiktaş ile Trabzonspor haftanın önemli maçında yarın İstanbul'da karşı karşıya gelecek.

Lider Fenerbahçe ile aynı puana sahip olan ve averajla ikinci sırada yer alan Trabzonspor, İstanbul deplasmanından 3 puanla ayrılarak zirve yarışını sürdürmeyi amaçlarken, Beşiktaş ise 4. sıradaki Kayserispor'un 3 puan kaybettiği haftayı galibiyetle kapatıp ilk 4 için umutlarını sürdürmeyi hedefliyor.

Fiyapı İnönü Stadı'nda saat 19.00'da başlayacak karşılaşmayı Tolga Özkalfa yönetecek. Özkalfa'nın yardımcılıklarını Ekrem Kan ve Serkan Akarca yapacak. Suat Arslanboğa ise mücadelede 4. hakem olarak görev yapacak.

-FERRARI CEZALI-

Beşiktaş'ta, Fenerbahçe ile oynanan derbi maçta gördüğü kırmızı kart nedeniyle 3 maç ceza alan Matteo Ferrari, Trabzonspor karşısında da forma giyemeyecek.

Bu arada, sağ ayak bileğinde ağrıları bulunan Guti Hernandez'in durumu ise bu akşam yapılacak antrenmanın ardından netlik kazanacak.

Öte yandan, uzun süredir sakatlığı nedeniyle takımdan ayrı kalan ve 2 haftadır takımla birlikte çalışan Nihat Kahveci'nin de yarınki karşılaşmanın kadrosuna alınması bekleniyor.

-NOBRE VE İSMAİL SINIRDA-

Beşiktaş'ta, 3'er sarı kartları bulunan Mert Nobre ve İsmail Köybaşı ceza sınırında bulunuyor.

İki futbolcu da Trabzonspor karşılaşmasında sarı kart görmeleri halinde 25. haftadaki Manisaspor maçında forma giyemeyecek.

İngilizce konuşmak için kursa gitmek şart değil? Tıklayın! var addthis_pub = 'tayfunsalci'; var addthis_localize = {share_caption:'Paylaş', email_caption:'Arkada?yna Gönder!', email:'E-posta', print:'Yazdyr', favorites:'Favoriler', more:'• daha...'};


View the original article here


This post was made using the Auto Blogging Software from WebMagnates.org This line will not appear when posts are made after activating the software to full version.

Ergenekon soruşturması

''Ergenekon'' soruşturması kapsamında gözaltına alınarak adliyeye sevk edilen dört kişiden gazeteciler Nedim Şener ve Ahmet Şık, tutuklanmaları istemiyle mahkemeye gönderildi.

Beşiktaş'taki İstanbul Adliyesinde, soruşturmayı yürüten Cumhuriyet Savcısı Zekeriya Öz tarafından sorgulanan Şener ve Şık, tutuklanmaları istemiyle nöbetçi mahkemeye sevk edilirken, polis memuru Aydın Bıyıklı ile yazar İklim Bayraktar serbest bırakıldı.

İngilizce konuşmak için kursa gitmek şart değil? Tıklayın! var addthis_pub = 'tayfunsalci'; var addthis_localize = {share_caption:'Paylaş', email_caption:'Arkada?yna Gönder!', email:'E-posta', print:'Yazdyr', favorites:'Favoriler', more:'• daha...'};


View the original article here


This post was made using the Auto Blogging Software from WebMagnates.org This line will not appear when posts are made after activating the software to full version.

İngiltere'nin en seksi 100 kadını GALERİ

Sorry, I could not read the content fromt this page.

View the original article here


This post was made using the Auto Blogging Software from WebMagnates.org This line will not appear when posts are made after activating the software to full version.

Kaza "geliyorum" demez!

Bursa Emniyet Müdürlüğü tarafından yaklaşık 3 ay önce devreye sokulan MOBESE kameraları şehir merkezinde birbirinden ilginç kaza görüntüleri kaydetti.

Emniyet Müdürlüğü, topluma örnek olması ve benzer kazaların yeniden yaşanmaması için yaşanan 13 kazayı basına dağıttı. MOBESE kameralarına yansıyan kazalardan biri Botanik Parkı Kavşağı'nda yaşanıyor. Orta şeritten giden bir otomobil, hatalı sollama sonucu TIR'a çarparak ters istikamete dönüyor. Diğer bir kaza ise Esentepe Kavşağı'nda. Bir otomobil aniden duran araca arkadan çarpıyor. Kentin merkezindeki Heykel semtindeki saat kulesi önünde direksiyon hakimiyetini kaybeden sürücünün aracı kaldırıma çıkarması da bir başka ilginç görüntünün oluşmasına sebep oluyor.

Gökdere Kavşağı'nda sürücüsünün frene bastığı hafif ticari araç, metrelerce sonra diğer araçlara çarpmadan son anda durabiliyor. Bir kavşakta ise trafik lambalarında iki kamyonun çarpışması dikkatlerden kaçmıyor.

Millet Mahallesi girişinde bulunan trafik lambalarında yaşanan kazada ise yeşil ışıkta geçen bir kamyonet ile otomobil, bu sırada motosikletini iten gence çarpıyor. Otomobil yol kenarına savrulurken, kamyonet yoluna devam ediyor.

MOBESE kayıtlarına göre, Teknik Malzeme Kavşağı'nda kırmızı ışık ihlalinde bulunan 3 araç kaza yapıyor. Yıldırım ilçesinde bir otomobil ise refüjü aşarak karşı şeride geçiyor.

Kayıtlarda ayrıca Bursa-Yalova yolunda yanan bir otomobile itfaiye ekiplerinin müdahalesi de yer alıyor.

İngilizce konuşmak için kursa gitmek şart değil? Tıklayın! var addthis_pub = 'tayfunsalci'; var addthis_localize = {share_caption:'Paylaş', email_caption:'Arkada?yna Gönder!', email:'E-posta', print:'Yazdyr', favorites:'Favoriler', more:'• daha...'};


View the original article here


This post was made using the Auto Blogging Software from WebMagnates.org This line will not appear when posts are made after activating the software to full version.

Endonezya'da şiddetli deprem

10 Mart 2011 Perşembe, 20:37:37

ABD Jeolojik Araştırma Merkezi, Endonezya ve Doğu Timor'da hissedilen depremin anlık büyüklüğünün 6.2 olduğunu açıkladı.

Depremin, okyanusta, Endonya'nın Bali adasında Denpasar'ın 259 kilometre kuzeydoğusunda ve bir kilometre derinlikte meydana geldiği belirtildi.

Deprem nedeniyle tsunami alarmı verilmezken, can ya da mal kaybı olduğuna ilişkin henüz bir açıklama yapılmadı.

AA


View the original article here


This post was made using the Auto Blogging Software from WebMagnates.org This line will not appear when posts are made after activating the software to full version.

Vederson uçuyor!

HTSPOR.COM / İnanç ERGÜLEN

Bursaspor'da forma giyen Gökçek Vederson yuvadan uçuyor. 29 yaşındaki futbolcunun Almanya Bundesliga ekiplerinden Wolfsburg'a transfer olacağı iddia edildi.

Vederson'u ısrarla kadrosuna katmak isteyen Alman ekibi, yeşil-beyazlı futbolcu için 3 Milyon Euro vermeye hazır. Wolfsburg ile Bursaspor arasında ön görüşmelerin sürdüğü öğrenilirken bu transferin önümüzdeki günlerde netlik kazanacağı belirtildi.


View the original article here


This post was made using the Auto Blogging Software from WebMagnates.org This line will not appear when posts are made after activating the software to full version.

Gerard da etek giysin!

Liverpool fanatiği olan ve yeni formasıyla kortta şov yapan Wozniacki, hayranı olduğu Gerrard'a twitterından çağrı yaptı: 'O da benim tenis kıyafetimi giyse ne güzel olur.'

Dünya tenisinin bir numarasının futbol sevgisini daha doğrusu Liverpool aşkını artık bilmeyen yok. Daha önce Torres formasıyla dikkat çeken Caroline Wozniacki son olarak 8 numaralı ve Gerrard imzalı formasıyla gündeme geldi. Bir arkadaşının hediye ettiği formasıyla kortta şov yapan Danimarkalı raket, Liverpool'lu futbolculara da twitterdan ilginç bir çağrıda bulundu: 'Ben şu anda Liverpool formasını giydim. Acaba onlar da benim tenis kıfayetlerimi giyse nasıl olur. Çok yakışacağından fazlasıyla eminim.'

YENİ FORMA ÇOK UĞURLU GELDİ
Doha'daki tenis turnuvasında Pennetta'yı 2-0 yenerek yarı finale çıktığı maç öncesi yaptığı antrenmanda Gerrard formasını giyen Wozniacki, dün de Marion Bartoli'yi 6-1, 6-1 setlerde 2-0 mağlup ederek finale yükseldi.

"TORRES GİDER BİZ KALIRIZ"
Liverpollu olduğunu ilk olarak Torres formalı fotoğraflarıyla twitterdan dünyaya ilan eden Wozniacki, Torres'in rekor bir ücretle Chelsea'ye transferinin ardından takımını değil ama formasını değiştirdi.


View the original article here


This post was made using the Auto Blogging Software from WebMagnates.org This line will not appear when posts are made after activating the software to full version.

Zonguldak'ta kömür ocağında göçük

Zonguldak'ta, bir kömür ocağında göçük meydana geldi. Göçük altında mahsur kalan işçiye ulaşılmaya çalışılıyor.

AA muhabirinin aldığı bilgiye göre, Gelik beldesi Dağbaca mevkisindeki maden ocağının tavan kısmından kömür ve toprak kayması sonucu meydana gelen göçükte, madenci Serkan Malkoç (27) mahsur kaldı.

Kurtarma ekipleri, Malkoç'a ulaşmaya çalışıyor.

İngilizce konuşmak için kursa gitmek şart değil? Tıklayın! var addthis_pub = 'tayfunsalci'; var addthis_localize = {share_caption:'Paylaş', email_caption:'Arkada?yna Gönder!', email:'E-posta', print:'Yazdyr', favorites:'Favoriler', more:'• daha...'};


View the original article here


This post was made using the Auto Blogging Software from WebMagnates.org This line will not appear when posts are made after activating the software to full version.

Saadet Partisi'nin yeni Genel Başkanı kim oldu?

Saadet Partisi'nde Mustafa Kamalak Genel Başkanlığa seçildi. Saadet Partisi Genel İdare Kurulu'nda Mustafa Kamalak'ın genel başkanlığında seçime gidilmesine karar verildi.

Fatih Erbakan, toplantı çıkışında yaptığı açıklamada, ''Arkadaşlar görüşmeye devam ediyor'' dedi. ''Seçimden sonra kongrede aday olacak mısınız?'' şeklindeki soruya Fatih Erbakan, ''Görev verilirse görevden kaçmayız. Önemli olan çizgimizde devam etmemiz'' yanıtını verdi.

Saadet Partisi genel merkez binasının önünde partisinin Genel İdare Kurulu (GİK)toplantısının ardından basına açıklama yapan Kamalak, sabah saat 10.00'dan itibaren arkadaşları ile toplantı halinde olduklarını söyledi.

Kamalak, 27 Şubat 2011 tarihinde genel başkanları Necmettin Erbakan'ın ölümü sonrasında, İstanbul'da yapılan cenaze merasiminin ardından Ankara'ya döner dönmez partisinin Başkanlık Divanı'nın toplandığını belirtti.

Başkanlık Divanı toplantısında GİK'in toplanması kararı alındığını ifade eden Kamalak, GİK toplantısını da bugün gerçekleştirdiklerini kaydetti.

Toplantının ardından, yapılacak kongreye kadar Genel Başkanlık görevinin kendisine verildiğini bildiren Kamalak, ''Kongreye kadar, müzakereler sonucunda Saadet Partisi Genel Başkanlığı'na seçildim'' dedi.

''GÖREV VERİLİRSE KAÇMAYIZ''

Saadet Partisi Genel İdare Kurulu (GİK) Üyesi Fatih Erbakan, kendisi veya bir başkasının genel başkan olmasının önemli olmadığını belirterek, ''Görev verilirse kaçmayız'' dedi.

Fatih Erbakan, GİK toplantısının ardından parti genel merkezinden ayrılırken gazetecilerin sorularını yanıtladı. Erbakan, kongreye kadar Mustafa Kamalak'ın genel başkanlığa seçilmesini, ''İnşallah hayırlı olur'' şeklinde değerlendirdi.

Kongre sürecinde aday olup olmayacağı yönündeki soruya da Erbakan, ''Önemli olan partimizin çizgisinde devam etmesidir. Ben veya başkasının genel başkan olması önemli değil. Görev verilirse kaçmayız'' yanıtını verdi.

AA


View the original article here


This post was made using the Auto Blogging Software from WebMagnates.org This line will not appear when posts are made after activating the software to full version.