11 Mart 2011 Cuma

Elektrik tüketimi Şubat'ta arttı

Türkiye'nin elektrik tüketimi Şubat'ta, 2010 yılı Şubat ayına göre yüzde 12,8 arttı.

Türkiye Elektrik İletim Anonim Şirketi'nin (TEİAŞ) geçici işletme sonuçlarından yaptığı derlemeye göre, 2010 yılının Şubat ayında 15 milyar 720,5 milyon kilovatsaat (kWh) olan elektrik tüketimi, geçen ay 17 milyar 730,1 milyon kWh olarak gerçekleşti.

Yılın ilk iki ayında, toplam elektrik tüketimi 37 milyar 351,5 milyon kWh'yı bulurken, geçen yılın ilk ayına göre artış oranı yüzde 13 oldu. Elektrik tüketimi bu yılın Ocak ayında 19 milyar 621,4 milyon kWh düzeyinde gerçekleşmişti.

Şubat ayında 17 milyar 591 milyon kWh elektrik üretilirken, 361,4 milyon kWh dış alımla tüketime sunulan enerji 17 milyar 952,4 milyon kWh'ya ulaştı.

Üretimin 5 milyar 344,4 milyon kWh'sı Elektrik Üretim A.Ş. (EÜAŞ) santrallerinden (kamuya ait santraller), 1 milyar 645,4 milyon kWh'sı EÜAŞ'ye bağlı ortaklıklardan, 386,6 milyon kWh'sı işletme hakkı devri santrallerinden, 991,8 milyon kWh'sı otoprodüktörlerden, 3 milyar 822,2 milyon kWh'sı yap-işlet santrallerinden, 1 milyar 111,4 milyon kWh'sı yap-işlet-devret santrallerinden, 4 milyar 289,4 milyon kWh'sı da serbest üretim şirketleri tarafından gerçekleştirildi.

EÜAŞ'ın termik santrallerinden üretim yüzde 24,5 artarken, hidrolik santrallerden üretim yüzde 36,2 oranında azaldı.

İngilizce konuşmak için kursa gitmek şart değil? Tıklayın! var addthis_pub = 'tayfunsalci'; var addthis_localize = {share_caption:'Paylaş', email_caption:'Arkada?yna Gönder!', email:'E-posta', print:'Yazdyr', favorites:'Favoriler', more:'• daha...'};


View the original article here


This post was made using the Auto Blogging Software from WebMagnates.org This line will not appear when posts are made after activating the software to full version.

Esenler’deki okulları 'robotlar' temizleyecek

Milli Eğitim Bakanı Nimet Çubukçu, Esenler Belediyesi'nin ilçedeki 35 okula temizlik robotu dağıtım törenine katıldı. Belediye yetkililerine teşekkür eden Çubukçu, bakanlık olarak bu yıl ilk kez okulların hijyen ve güvenliği için ödenek ayırdıklarını söyledi.      

Esenler Belediyesi, öğrencilerin temiz ve hijyen bir ortamda öğrenim görebilmesi için ilçedeki 35 okula temizlik robotu dağıttı. Etkiliğe katılan Milli Eğitim Bakanı Nimet Çubukçu, belediye yetkililerine teşekkür etti. Çubukçu, eğitim ve öğretimin yanında hijyen ve temizliğin de çok önemli olduğunu belirterek, bakanlık olarak bu yıl ilk kez okulların hijyen ve güvenliği için ödenek ayırdıklarını söyledi.      

Konuşmaların ardından Bakan Çubukçu, Esenler Kaymakamı Nazım Madenoğlu ve Esenler Belediye Başkanı Tevfik Göksu, temizlik robotlarını okul yöneticilerine teslim etti. Öğrenciler de, tören sonrası Çubukçu'ya çiçek verdi.

İngilizce konuşmak için kursa gitmek şart değil? Tıklayın! var addthis_pub = 'tayfunsalci'; var addthis_localize = {share_caption:'Paylaş', email_caption:'Arkada?yna Gönder!', email:'E-posta', print:'Yazdyr', favorites:'Favoriler', more:'• daha...'};


View the original article here


This post was made using the Auto Blogging Software from WebMagnates.org This line will not appear when posts are made after activating the software to full version.

'Erkekçe yüzüme söylesinler'

Kardemir Karabükspor maçının son dakikasında taraftarlarca istifaya davet edilen Galatasaray Teknik Direktörü Gheorghe Hagi, koltuğa bağlı olmadığını belirterek, ''Bazıları istifa etmem gerektiğini söylüyor, bunu erkekçe yüzümü söylesinler'' dedi.

Maçtan sonra düzenlediği basın toplantısında, sadece 2-3 soruya cevap vereceğini belirten Hagi, bu akşam çok üzüldüğünü belirterek, ''Hocalık hayatı böyledir. Son 4 ayla ilgili sorumluluk bana ait. Söylenen her şeye karşı saygı gösteriyorum. Birçok konularda çok fazla şeyler söylendi. Bu konuda biraz hayal kırıklığı yaşıyorum. Geldiğimden beri bana gösterilen muameleden hayal kırıklığı yaşıyorum. Bu kadar fazla eleştiriler olacağını sanmıyordum, bunları hak etmediğimi zannediyorum'' dedi.

''İstifamı isteyen taraftarlara ve diğerlerine de şunu hatırlatmak istiyorum'' diyen Hagi, sözlerini şöyle sürdürdü:

''Ben 4 ay önce takımın başına geldim. Geldiğim zaman uzun bir süre için imza attım. Takıma son gelen benim. Geldiğimde işler iyi değildi. Son 4 aydaki bütün sonuçlardan tabii ki sorumluluk taşıyorum. Ama onun dışında çok fazla şeyler söylendi. Bence her şey zaman içinde çözülür. Benim de herkes gibi zamana ihtiyacım var. Ama maalesef bunun arkasında başka menfaatler var. Ben koltuğa bağlı değilim. Yaptığım her şeyi zevkle yapmaya çalışıyorum. Ama Galatasaray camiası, Galatasaraylılar bunu düşünüyorlarsa; Hagi 'Galatasaray için artık önemli değil' desinler, birlikte çözüm buluruz. Onun dışında anlamadığım şeyler var. Bana, doğru dürüst, yüzüme söylesinler. Çünkü en son gelen benim. Çünkü bu durum beni değil, oyuncularımı da aşıyor. Burada sözümü kesmek istiyorum, fazla konuşmak istemiyorum. İşler çok mükemmel olduğu zaman gelmedim. Ocak ayından sonraki takım bambaşka oynuyor. Bunu yapabilecek bir şey yok, bence dünyada da bunu yapacak kimse yok. Hagi'nin gitmesi lazım deniliyor, bunu, kim olursa olsun erkekçe gelsin yüzüme söylesin. Fazla ızdırap çekmeye gerek yok, çözümler mutlaka bulunur.''

Maçtaki oyunla ilgili fazla söylenecek bir şey olmadığını anlatan Hagi, ''İstekli, arzulu oynadık ama başarılı olamadık. Herhangi bir ceza almak istemiyorum. Bunun için sizden fazla soru almayacağım. Zor bir durumdayız, büyük bir baskı altında oynuyoruz. Her taraftan baskı altındayız. Bu normal, iyi durumda değiliz. Oyuncular istekliler, arzulular, bunu sahada gösteriyorlar. İyi oynuyorlar, son 30 metrede ise gerginlik var, başarılı olamıyorlar'' ifadesini kullandı.

Maçta yaşanan penaltı pozisyonu için görüşü sorulan Hagi, ''Sadece yazık diyorum. Çünkü çok iyi çalışıyoruz. Son 2 maçı değil, birçok maçı konuşabiliriz. Ama konuşmak istemiyorum, çünkü ceza almak istemiyorum. Siz bunları görüyorsunuz'' dedi.

Hagi, takımın potansiyelinin bulunduğunu ve yavaş yavaş kenetlendiklerini de sözlerine ekledi.

Bu arada, Hagi, maçtan sonra Lig TV'de canlı yayında yaptığı açıklamada ise şunları söyledi:

''Taraftarların ''Hagi istifa'' diye bağırması tabii ki beni üzdü. Ama onlar bir şeyi unutmasınlar. Galatasaray'a son olarak ben katıldım. İşler iyi gidiyordu da ben gelip bozmadım. Takımı alıp da bir şeyler yapmak istiyorum. Bu amaçla geldim. Gelişimden itibaren alınan sonuçlardan sorumluluk taşıyorum. Başarısızlığın bir parçasıyım ama yüzde yüz suç bana ait değil. Böyle olacağına hiç inanmıyordum. İmza attığımda çok iyi niyetle, güzel fikirlerle gelmiştim. Ancak tabii ki artık beni istemeyen varsa gelip karşıma söylesin, onu hep birlikte değerlendirelim. Başaramadım, evet bu da doğru.''

-KAZIM: ''YÜZDE 150 PENALTI''-

Galatasaraylı futbolcu Kazım Kazım ise maçtaki penaltı pozisyonuyla ilgili yorum yapmak istediğini belirterek, ''Herkes gördü. Kim seyrettiyse bu pozisyonunu yüzde 150 penaltı olduğunu görebilir. Kolay kolay kendimi yere bırakmam. Bileğime yapılan darbe var. Bu nerede olursa olsun penaltıdır. Ne olursa olsun bu pozisyon penaltıydı'' dedi.

Gökhan Zan ise zorunluktan dolayı gelip konuştuğunu ifade ederek, ''Tabii ki üzgünüz, çok zor dönemler geçiriyoruz. Seyircilerimizin böyle maçlarda 1. dakikadan 90. dakikaya kadar bizi ıslıklaması, hepimizi derinden etkiliyor. Onlardan en azından maç boyunca destek bekliyoruz, çünkü Galatasaray formasını giyiyoruz. Sezon sonuna kadar buradayız, sezon sonu burada olur muyuz, olmaz mıyız bilemiyorum. Ama maç içinde bizi desteklesinler. Maçtan sonra protesto edebilirler. Bütün taraftarlarımızdan özür diliyoruz. Hepimiz onurlu kişiyiz. Artık bundan sonra bütün maçlarımızı kazanmak istiyoruz'' diye konuştu.

Lorik Cana ise Lig TV'de yaptığı açıklamada, taraftarının protestosunun normal olduğunu vurgulayarak, ''Taraftarlar gibi bizler de mutlu değiliz. Bu akşam hak ettiğimiz bir maçtı. Maçın başında penaltımız verilmedi. Ne yazık ki bu sene olmuyor. Sonuçta Galatasaray büyük bir camia. Böyle bir şeyi hak etmiyor. Önümüzde 10 maç daha var. Galatasaray gibi büyük bir camia bu durum içinden çıkacaktır. Yine eski başarılı anlarına dönecektir'' şeklinde konuştu.

İngilizce konuşmak için kursa gitmek şart değil? Tıklayın! var addthis_pub = 'tayfunsalci'; var addthis_localize = {share_caption:'Paylaş', email_caption:'Arkada?yna Gönder!', email:'E-posta', print:'Yazdyr', favorites:'Favoriler', more:'• daha...'};


View the original article here


This post was made using the Auto Blogging Software from WebMagnates.org This line will not appear when posts are made after activating the software to full version.

Antep'in Tosun'u var!

Spor Toto Süper Lig'in 23. haftasında Gaziantepspor sahasında Eskişehirspor'u 2-1 mağlup etti. Ev sahibi ekibe 3 puanı getiren golleri son haftaların formda ismi Cenk Tosun kaydetti.

GAZİANTEPSPOR: 2 - ESKİŞEHİRSPOR: 1

STAT: Kamil Ocak
HAKEMLER: Barış Şimşek, Serdar Diyadin, Mehmet Cem Hanoğlu

GAZİANTEPSPOR: Karcemaskas, Yalçın, Murat Ceylan (Dk. 66 Zurita), Ivan, Dany Nounkeu, Şenol, Sosa (Dk. 65 Olcan), Cenk Tosun (Dk. 86 Muhammed Demir), Wagner, Hürriyet, Popov
TEKNİK DİREKTÖR: Tolunay Kafkas

ESKİŞEHİRSPOR: Ivesa, Sezgin, Koray (Dk. 71 Saffet), Diego, Volkan, Burhan, Erkan (Dk. 71 Doğa Kaya), Sezer, Pele  (Dk. 46 Ümit Karan), Alper, Serdar
TEKNİK DİREKTÖR: Bülent Uygun

GOLLER: Dk. 3 ve 37 Cenk Tosun (Gaziantepspor), Dk. 87 Ümit Karan (Eskişehirspor)
SARI KART: Dk. 45 Hürriyet (Gaziantepspor), Dk. 42 Diego, Dk. 45 Volkan (Eskişehirspor)

İLK YARIDAN POZİSYONLAR
3. dakikada ceza sahası önünde Popov'un pasıyla hareketlenen Cenk Tosun, topu düzeltip güzel bir vuruşla topu filelere gönderdi: 1-0.
7. dakikada Sezer topu ceza sahası önündeki Erkan'a aktardı, bu oyuncunun vuruşunda top az farkla auta gitti.
22. dakikada Serdar'ın pasında topla buluşan Sezer sert vurdu, kaleci Karcemarskas topu yumruklayarak kornere çeldi.
37. dakikada Sosa'nın pasıyla ceza sahasına doğru hareketlenen Cenk Tosun defans oyuncularını çalımlayarak oyundan düşürdü, kaleci Ivesa ile karşı karşıya kaldı ve soğukkanlı bir vuruşla topu filelerle ikinci kez buluşturdu: 2-0

İKİNCİ YARIDAN POZİSYONLAR
48. dakikada Burhan sağ kanattan hızlı hareketlerle Gaziantepspor ceza alanına kadar sokuldu, bekletmeden ortaladı, Serdar defansı geçen topa ayağıyla sert vurdu, üst direkten dönen topu defans uzaklaştırdı.
78. dakikada İvan Eskişehirspor ceza sahasına girdi, Sezgin tarafından yere düşürüldü. Hakem penaltı noktasını gösterdi. Penaltı atışını kullanan Popov'un vuruşunda topu kaleci Ivesa önledi.
80. dakikada Ivan'ın pasıyla hareketlenen Cenk, topu düzelterek Popov'a uzattı, bu oyuncunun vuruşu üst direğe çarparak oyun alanına döndü, tehlikeyi defans uzaklaştırdı.
87. dakikada Eskişehirspor kontratağında, Burhan sağ kanattan hızlı hareketlerle ceza alanına kadar sokuldu ve ortaladı. Ümit Karan düzgün bir vuruşla topu filelerle buluşturdu: 2-1.


View the original article here


This post was made using the Auto Blogging Software from WebMagnates.org This line will not appear when posts are made after activating the software to full version.

TSK'dan terörle mücadele açıklaması

Genelkurmay Başkanlığı, bazı haber ve yorumlarda ifade edildiği gibi, Türkiye Cumhuriyeti sınırları içinde bazı bölgeleri ''riskli ve girilemez bölgeler'' olarak nitelendirmenin, bölücü terör örgütünün amaçlarına hizmet etmekle eş anlamlı olduğunu kaydetti.

Genelkurmay Başkanlığının internet sitesinde, 3 Mart 2011 tarihli Akit Gazetesi'nde yer alan ''TSK'da ölüm sevkıyatı'', 4 Mart 2011 tarihinde Zaman Gazetesi'nde yer alan ''Sınır bölgesine riskli operasyon'', 3 Mart 2011 tarihli Taraf Gazetesi'nde yer alan ''Heron PKK'lıları gördü'' başlıklı haberlerle bağlantılı çeşitli basın-yayın organlarında çıkan yorumlar hakkında basın açıklaması yapıldı.

Haber ve yorumlarda; Türk Silahlı Kuvvetlerini, ''Devam eden bazı davalarla da ilişkilendirerek, istihbari bilgiye dayanmadan, son derece riskli bölgelere ve tecrübesiz birliklerle, terör örgütünün amacına hizmet edecek biçimde yanlış operasyonlar planladığı'' şeklinde suçlayıcı bir takım iddialara yer verildiği belirtilen açıklamada, ''Teknik ve operasyonel konulara temas eden bu iddialar gerçeği yansıtmamaktadır'' denildi.

Açıklamada şunlar kaydedildi:

''Haber ve yorumlarda ifade edildiği gibi, Türkiye Cumhuriyeti sınırları içinde bazı bölgeleri 'riskli ve girilemez bölgeler' olarak nitelendirmek, bölücü terör örgütünün amaçlarına hizmet etmekle eş anlamlıdır.

Bölücü terör örgütü, bölgedeki huzur ve güvenliği tehdit ettiği sürece Türk Silahlı Kuvvetleri yasalar çerçevesinde teröristle mücadelesine kararlılıkla devam edecektir.''

Açıklamada, Taraf gazetesindeki haberle ilgili olarak da şu ifadelere yer verildi:

''Sınır bölgelerinde zaman zaman hem terörist hem de kaçakçı geçişlerine rastlanmaktadır. Teröriste ve kaçakçıya karşı müdahale işlemleri yasalar gereği farklılıklar arz etmektedir.

Bu kapsamda, bahse konu haberde geçen olayla ilgili gerekli değerlendirmeler yapılmış ve kara birlikleriyle gruba yönelik operasyonel faaliyet icra edilmiştir.''

İngilizce konuşmak için kursa gitmek şart değil? Tıklayın! var addthis_pub = 'tayfunsalci'; var addthis_localize = {share_caption:'Paylaş', email_caption:'Arkada?yna Gönder!', email:'E-posta', print:'Yazdyr', favorites:'Favoriler', more:'• daha...'};


View the original article here


This post was made using the Auto Blogging Software from WebMagnates.org This line will not appear when posts are made after activating the software to full version.

Sporda da tarihe izlerini bıraktı

Osmanlı İmparatorluğu yalnızca, bilimde, ekonomide, mimaride, sanatta ve kültürde ilklere imza atmakla kalmayıp günümüz sporunun temelini teşkil eden uygulamalarıyla da geleceğe izlerini bıraktı.

Gençlik Spor Genel Müdürlüğü tarafından hazırlanan ''Türk Dünyasında Ortak Sporlar'' isimli kitapta yer alan bilgiler, Osmanlı İmparatorluğu'nun, sporda çıkardığı kanun ve yaşattığı geleneklerle spor kültürü ve ahlakında da günümüz sporunun ilham kaynağı olduğunu gösteriyor.

Osmanlılar, daha önceki dönemlerden devraldığı güreş, okçuluk, binicilik ve avcılık gibi evrensel sporların geleneklerini hem savaş eğitimi, hem de müsabaka sporları olarak, geliştirerek yaşattı.

Bu sporların eğitiminin geliştirilmesinin yanında, müsabaka geleneği ve kuralları da oluşturularak organizasyonel hale gelmesi sağlandı. Osmanlı devleti, bilim, sanat, edebiyat ve askerlik yanında spor kültürü bakımından da önemli geleneklere ve kurumlara sahipti.

Osmanlı'da spor meydanlarının vakfedilmesi, spor için gerekli sportif gereçlerin imalatı, sporun tekkelerle bütünleşmesi, padişahın da katıldığı spor müsabakalarında centilmenlik ve liyakatin geçerliliği, bazı sporlarda bir tür okullaşmaya gidilmesi ve ilk sporcu transferi, spora ne kadar önem verildiğinin aynı zamanda bir göstergesi.

-DÜNYADA İLK SPORCU TRANSFERİ-

Sporda birçok ilke Osmanlı döneminde imza atıldı. Dünyada ilk sporcu transferi Sultan İkinci Bayezid döneminde gerçekleştirildi. Sultan II.Bayezid'in, Amasya'daki ünlü sporcuları İstanbul'a getirmesi, tarihte ilk sporcu transferi olarak kabul ediliyor. Ayrıca, Sadrazam Kara Mustafa Paşa'nın emriyle 1682 yılında hazırlanan ve aslı Topkapı Müzesi Arşivi'nde bulunan Atıcılar Kanunu da ''Kanunname-i Rimat'' adıyla, ilk spor kanunu olarak tarihteki yerini aldı.

Osmanlı'da sporun biçimi ve organizasyonu rastgele ve sıradan olmayıp kurumlaştırılmıştı. Spor tekkeleri ve vakıflar kurulmuş, dünyada okçuluk konusunda ilk spor kanunu çıkarılmış, atıcılar için kabza alma (lisanslı sporcu olma) törenleri düzenlenmiş, sporcu davranışlarını belirleyen, kurallarda sürekliliği muhafaza eden gelenekler oluşturulmuş ve seçkin sporcuların çıkarılması için her türlü imkan hazırlanmıştı. Osmanlı devletindeki bu an'ane ve felsefenin etkisi günümüzde de kendisi gösteriyor.

Aba, Karakucak ve Kırkpınar güreşlerinin günümüzde hala otantik haliyle yaşaması bunun en güzel yansımaları. Osmanlı, Kırkpınar'ın yaşayabilmesi için hiçbir millette bulunmayan ağalığı ve sporda yasa gibi geçerli olan ''Adat-i Kadimeler'i belirleyerek, sporu ve sporcuları korudu. Ağalık müessesesi, günümüz sponsorluğunun da temelini oluşturdu.

İstanbul'da 1453 yılından beri var olan ve ok atmanın yanı sıra atletik sporların da yapıldığı Okmeydanı'na abdestsiz ve içkili girilmezdi. Yine okçular kendi branşlarında yükseldiklerini başkalarına göstermek için kabza (lisans) sınavına tabi tutulur ve ahlaken atıcılığa layık görülürlerse bu sınava alınırdı.

Spor için getirilen yazılı ve yazısız bu kurallar sporda hakkaniyeti, adaleti ve eşit şartlar altında yarışma ortamını sağladı. Yine sporda neyin değerli, neyin değersiz olduğuna ilişkin şeyh, usta ve çırak ilişkisiyle sporculara kazandırılan ahlaki davranışlarla, saygı ve hürmet gösteren, menfaat gözetmeyen, hileye başvurmayan, yardımlaşmayı seven örnek bir sporcu kişiliğinin oluşturulması amaçlandı.

Sporcular verilen çok büyük ödüllere rağmen amatörlük ruhunu muhafaza etmeyi başarmıştı. Pehlivanların, atıcıların (kemankeşlerin) ve cündilerin (binicilerin) örnek sporcu davranışları, toplumun düşüncelerini ve ferdi davranışlarını da etkiledi.

Örneğin cirit oyununda ciritçilerin kin gütmemesi, oyunun en başta gelen kuralıydı. Ayrıca, oyunda ciridi ata atmak da yasaklanmıştı. Yine geleneksel güreşlerde rakibini yukarıya kaldırıp üç adım atan pehlivan galip sayılıyordu. Bu güçlü pehlivanın rakibini yere atmasını önlemek ve doğabilecek bir sakatlığın önüne geçebilmek için getirilmiş bir kuraldı.

Osmanlı Devleti'ndeki spor kurumları ve alanlarında varlıklı-yoksul, asil-hakir ayırımı yapılmaz, müsabakalarına ve spor kurumlarındaki ziyafetlere sporcu olarak katılan vezirler ve devlet erkanı, protokolde resmi memuriyetlerine göre değil, spor sicilindeki derece, mertebe ve kıdemlerine göre yer alırlardı.

-OSMANLI'NIN SPORCU PADİŞAHLARI-

Osmanlı padişahları sanat, edebiyat ve bilimdeki üstün eğitimlerinin yanı sıra güreşten okçuluğa, binicilikten avcılığa kadar çeşitli spor dallarındaki başarılarıyla da tanındılar.

Padişahlardan 4. Murad, güreş, ok atma, binicilik, cirit, tüfek atma, gürz kaldırma, labut ve hışt atma ve tomakta üstün başarı gösterirken, 2. Mahmud da ok atma, binicilik, cirit, tüfek atma ve mızrakta, 4. Mehmed binicilik, cirit, tüfek atma ve tomakta devlet adamlığının yanı sıra, aynı zamanda iyi birer sporcuydular.

4. Murad'ın mermerden yapılma 102 kilogram ağırlığında bir gülleyi her sabah halkasından tutarak haremden has odaya ya da Bağdat Köşkü'ne kadar götürdüğü, akşam hareme dönerken de aynı şekilde getirdiğini çeşitli tarihi kaynaklarda görmek mümkün.

Yine aynı kaynaklarda Murat Han'ın bir cirit mızrağı ile arka arkaya konan dokuz kalkanı bir atışta deldiği, 200 okkalık bir gürzü kolayca kaldırıp salladıktan sonra fırlattığı, savaş zamanlarında metrise girip, topla nişan alıp düşmana isabet ettirdiği ve İstanbul Okmeydanı'ndaki kemankeşlik (okçuluk) müsabakalarında 707.5 metre mesafeye okunu atıp rekor kırdığı ve okun düştüğü yere rekorunu belgeleyen menzil taşı diktirdiği anlatılmakta.

Cihan pehlivanları ile güreşebilecek güce sahip olan Abdülaziz de ok atmayı, ata binmeyi, avlanmayı ve özellikle de güreşmeyi çok severdi.

Osmanlı İmparatorluğu'nda cirit de büyük ilgi gören bir spordu. Saraya kadar giren bu spor, günümüzde derbi maçlarını aratmayacak bir taraftar topluyordu. ''Lahana'' ve ''Bamya'' 2. Murad döneminde kurulan iki spor takımına girebilmek için çok iyi kılıç pala kullanmak ve iyi binici olmak gerekirdi. 3. Selim ''Lahana'' sporu tutarken, 2. Mahmud'un gönlü de ''Bamya'' spordan yanaydı.

İngilizce konuşmak için kursa gitmek şart değil? Tıklayın! var addthis_pub = 'tayfunsalci'; var addthis_localize = {share_caption:'Paylaş', email_caption:'Arkada?yna Gönder!', email:'E-posta', print:'Yazdyr', favorites:'Favoriler', more:'• daha...'};


View the original article here


This post was made using the Auto Blogging Software from WebMagnates.org This line will not appear when posts are made after activating the software to full version.

Maden ocağında göçük!

05 Mart 2011 Cumartesi, 19:04:01

AHT

Zonguldak'ın Gelik Beldesi Dağbaca mevkiinde bulunan kaçak işletilen bir kömür ocağnda tavan çökmesi sonucu göçük meydana geldi. Ocak içerisinde üretim işçisi olarak çalışan 4 işçi kaçarak kurtulurken, 28 yaşındaki Serkan Malkoç isimli madenci toprak altında kaldı.

Göçük altında kalan madencinin hayatını kaybetme ihtimalinin yüksek olduğunu söyleyen kurtarma ekibi yetkilileri çalışmaların aralıksız olarak sürdüğünü bildirdi.


View the original article here


This post was made using the Auto Blogging Software from WebMagnates.org This line will not appear when posts are made after activating the software to full version.

İstanbul'da suç örgütü operasyonu!

İstanbul'da bir suç örgütüne yönelik düzenlenen operasyonda tefecilik, yağma, adam kaçırma ve iş yeri kurşunlama gibi suçlara karıştıkları öne sürülen 12 kişi gözaltına alındı.

Alınan bilgiye göre, yapılan ihbarlar ve şikayetçilerin ifadelerini değerlendiren Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri, ''yağma'' suretiyle haksız kazanç elde eden, kurşunlama eylemleri gerçekleştiren ve bazı üyeleri daha önce yakalanarak cezaevine gönderilen suç örgütünün diğer üyelerinin faaliyetlerini sürdürdüğünü tespit etti.

Gaziosmanpaşa, Bayrampaşa, Eyüp, Arnavutköy, Şişli ve Esenler'de belirlenen adreslere düzenlenen operasyonlarda 12 kişi gözaltına alındı. Şüphelilerin ev ve iş yerlerinde yapılan aramalarda 1 kuru sıkı tabanca, 11 fişek, 1,5 gram esrar ile 12 senet ele geçirildi.

İstanbul'un Gaziosmanpaşa, Şişli ve Esenler ilçeleri ile Tekirdağ'da yağma, adam kaçırma, iş yeri kurşunlama, tefecilik ve tehditle tahsilat gibi suçlara karıştıkları öne sürülen şüpheliler, emniyetteki işlemlerinin ardından Beşiktaş'taki İstanbul Adliyesine sevk edildi.

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının talimatıyla Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekiplerince 23 Ekim 2010'da Gaziosmanpaşa, Eyüp, Bayrampaşa ve Fatih'te düzenlenen operasyonlarda 86 kişi gözaltına alınmış, bu kişilerden, suç örgütünün elebaşı olduğu öne sürülen K.Ç. ile oğlunun da aralarında bulunduğu 37'si tutuklanmıştı.

AA


View the original article here


This post was made using the Auto Blogging Software from WebMagnates.org This line will not appear when posts are made after activating the software to full version.

"Polat Alemdar odun gibi"

Malkoçoğlu, Battal Gazi, Kara Murat gibi canlandırdığı karakterlerle Türk sinemasının bir dönemine damga vuran Cüneyt Arkın, Kurtlar Vadisi'nin Polat Alemdar'ını hem eleştirdi hem de tavsiyelerde bulundu. Arkın, Türk toplumunun sinemada bir kahramana ihtiyacı olduğunu belirterek "Çatık kaşla kahraman olunmaz. Adam 4 yıldır kaşlarını çatarak milyarlar kazandı. Vücudunu odun gibi kullanıyor, tavsiyem bir karate kursuna gitsin" dedi.

"BEN BİR KAHRAMANDIM"
Yeşilçam'ın ünlü isimlerinden Cüneyt Arkın, Zeytinburnu Belediye Başkanı Murat Aydın'ı makamında ziyaret etti. Samimi bir ortamda gerçekleşen ziyarette, konu bugünkü Türk sinemasına gelince Cüneyt Arkın, sözünü esirgemedi. Türk sinemasına bugüne kadar 187 tane film kazandırdığını anlatan ünlü sanatçı, "Ben bir kahramandım ve insanların gönlünde hâlâ öyleyim" dedi. Günümüzde Türk sinemasının bir kahramanı bulunmadığını anlatan Arkın, Türk toplumunun sinemada bir kahramana ihtiyacı olduğunu, fakat zamane sanatçıları arasında bu özellikleri taşıyan bir karakterin bulunmadığını söyledi.

"VÜCUDUNU ODUN GİBİ KULLANIYOR"
Malkoçoğlu'nun hedefinde ise Kurtlar Vadisi'nin Polat Alemdar'ı Necati Şaşmaz vardı. Malkoçoğlu, Battal Gazi, Kara Murat karakterlerinin insanların hafızasında derin bir yer edindiğini anlatan Cüneyt Arkın, "Polat Alemdar... Adamın kaşları sürekli çatık. Çatık kaşla 4 yıldır milyarlar kazanıyor. Ayrıca vücudunu da odun gibi kullanıyor. Kendisine tavsiyem bir an önce bir karate kursuna yazılsın. Tekvando ya da eskrim de olabilir. O zaman mimiklerine daha iyi hükmedebilir" diye konuştu.


View the original article here


This post was made using the Auto Blogging Software from WebMagnates.org This line will not appear when posts are made after activating the software to full version.

Otomobil hırsızlığı operasyonu

Zonguldak'ın Ereğli ilçesinde, çaldıkları 14 otomobilin motor ve şasi numaralarını değiştirip sattıkları iddiasıyla gözaltına alınan 6 kişiden 3'ü tutuklandı.

Alınan bilgiye göre, Ereğli Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şubesi ekipleri, yaklaşık 7 aydır yaptıkları takip sonucu, İstanbul, Kocaeli ve Bursa'dan çaldıkları otomobilleri motor ve şasi numaralarını değiştirip sattıkları iddia edilen kişilere yönelik operasyon düzenledi.

Operasyonda, 14 otomobili motor ve şasi numaralarını değiştirip sattıkları önü sürülen A.K, N.T, D.K, Ş.D, M.S. ve İ.A. gözaltına alındı.

Zanlılar emniyetteki sorgularının ardından ''örgüt kurmak ve yönetmek, örgüte üye olmak, çalıntı, hacizli ve yakalamalı otomobilleri motor ve şasi numaralarını değiştirmek, bu araçları satarak haksız kazanç elde etmek'' suçundan adliyeye sevk edildi.

Mahkemeye çıkarılan zanlılardan A.K, Ş.D ve N.T tutuklandı, M.S, İ.A. ve D.K. ise tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı.

İngilizce konuşmak için kursa gitmek şart değil? Tıklayın! var addthis_pub = 'tayfunsalci'; var addthis_localize = {share_caption:'Paylaş', email_caption:'Arkada?yna Gönder!', email:'E-posta', print:'Yazdyr', favorites:'Favoriler', more:'• daha...'};


View the original article here


This post was made using the Auto Blogging Software from WebMagnates.org This line will not appear when posts are made after activating the software to full version.