28 Şubat 2011 Pazartesi

2011 TODER YGS DENEME SINAVI CEVAP ANAHTARI

Resmin üzerine tıklayarak resmi büyütebilirsiniz.
TÖDER 2011 YGS DENEME SINAVI CEVAP ANAHTARI.
[ Orjinaldir . ]

Hani kaçırmayın!!! diyorlar ya bazı videolara. Bunu hakkaten kaçırmayın... :D

2011 Ygs Sınav Giriş Yerini Öğren

2011-YGS 27 Mart 2011 tarihinde yapılacaktır. Sınavların güvenliğine ilişkin alınan tüm güvenlik önlemleri bu sınavda da uygulanacaktır. Adaylara Sınava Giriş Belgesi gönderilmeyecek, adaylar sınav yeri bilgilerini sınav binalarına atamaları tamamlandıktan sonra ÖSYM’ninhttp://ais.osym.gov.tr internet adresinden T.C. Kimlik Numaraları ve şifreleri ile edinebileceklerdir.


Şimdi Sınav Giriş Yerini Öğren Tıkla

2011 Töder Sınav Tarihleri

2011 Töder Sınav Tarihleri - Takvimi aşağıdaki gibidir.
1. SBS DENEME SINAVI     15-16 -17 Ocak 2011 Cumartesi - Pazar -  Pazartesi

YGS DENEME SINAVI          27 -28 Şubat 2011 Pazar - Pazartesi

2. SBS DENEME SINAVI     7-8 -9 Mayıs 2011Cumartesi - Pazar - Pazartesi

LYS DENEME SINAVI          21-22-23-24 Mayıs 2011 Cumartesi – Pazar - Pazartesi – Salı

Apaçi Dansı Şarkısı ÇIKTI !!

Sonunda ÇIKTI !!

Pelin SUADE Apaçi Dansı AŞkı Şarkısı Tüm Apaçi Marketlerde!



Gerizekalı :D

27 Şubat 2011 Pazar

Erbakan'ın en son böyle görüntülenmişti

Bir süredir Ankara Güven Hastanesi'nde tedavi gören Erbakan, 22 Şubat'ta kurmayları ile toplanıp seçim çalışmaları hakkında bilgi almıştı.

SON OLARAK BÖYLE GÖRÜNTÜLENMİŞTİ - FOTO GALERİ

Erbakan kimdir

Haberin Devamı
mynetClientServer.write("gazete_580x50");

Erbakan 29 Ekim 1926 yılında Sinop'ta doğdu. Babası Adana'nın Kozan ve Saimbeyli bölgesinde yaşamış olan Kozanoğullarından Mehmet Sabri Erbakan. Ağır ceza reisi olan babasının birçok yerde görev yapmış olması dolayısıyla çocukluğu muhtelif Şehirlerde geçen Erbakan'ın annesi de Sinop'un tanınmış ailelerinden birinin kızı olan Kamer Hanım'dır.

Necmettin Erbakan ilkokul'a Kayseri Cumhuriyet İlkokulu'nda başladı, babasının Trabzon'a tayin olması dolayısıyla ilkokul öğrenimini burada okul birincisi olarak tamamladı. 1937 yılında ilk tahsilini tamamladıktan sonra aynı yıl İstanbul Erkek Lisesi'nde orta tahsiline başladı. İstanbul Erkek Lisesi'ni 1943 yılında birincilikle bitirdi. 1948 yılı yaz döneminde İTÜ Makine Fakültesi'nden mezun olan ERBAKAN aynı yılın 1 Temmuz'unda Makine Fakültesi Motorlar Kürsü'nde asistan olarak göreve başladı.

1948-1951 yılları arasındaki bu 3 yıllık asistanlık döneminde o zaman doktora tezine tekabül eden yeterlilik tezini hazırladı. Sınıflarda ders vermek doçent ve profesörlerin yetkisinde olmasına rağmen kendisi asistan olduğu halde ders vermesine izin verilmiştir. Yeterlilik tezindeki başarısından dolayı üniversite tarafından 1951 yılında Aachen Teknik Üniversitesi'nde ilmi araştırmalar yapmak, bilgi ve görgüsünü artırmak üzere Almanya'ya gönderilen Erbakan, Alman ordusu için araştırma yapan DVL araştırma merkezinde Profesör Schimit ile birlikte çok başarılı çalışmalar yaptı.

Aachen Teknik Üniversitesi'nde çalıştığı 1.5 yıl süre içerisinde, bir tanesi doktora tezi olmak üzere 3 tez hazırlayan Erbakan, Alman üniversitelerinde geçerli olan "Doktor" unvanını aldı.

Alman Ekonomi Bakanlığı için motorların daha az yakıt yakmaları konusunda araştırmalar yaparak rapor veren ve bu arada da doçentlik tezini hazırlayan Erbakan'ın "Dizel motorlarda püskürtülen yakıtın nasıl tutuştuğunu" matematiksel olarak izah eden bu tez, Alman ilim çevrelerinde büyük yankı uyandırdı. Tezin mecmualarda neşredilmesi üzerine o tarihte Almanya'nın en büyük motor fabrikası olan Deutz motor fabrikalarının umum müdürü Prof. Dr. Flats tarafından Leopar tanklarının motorları ile ilgili araştırmalar yapmak üzere bu fabrikaya davet edildi. Alman Ekonomik Bakanlığı'nın RUHR sahasındaki fabrikalar üzerinde araştırma yapmak için görevlendirilen heyette kendisinin de yer almasının istenmesi üzerine 15 gün Ruhr sahasındaki bütün Ağır Sanayi fabrikalarını gezip inceleme fırsatı buldu.

II. Dünya Harbi'nden sonra Alman üniversitelerinde ilk Türk ilim adamı olan Erbakan, 1953 yılında doçentlik imtihanını vermek üzere İstanbul'a döndü. İmtihan sonucunda 27 yaşında Türkiye'nin en genç doçenti olma başarısını gösteren Necmettin Erbakan, araştırmalar yapmak üzere tekrar Almanya'nın Deutz fabrikalarına gitti. Burada 6 ay süreyle motor araştırmaları başmühendisi olarak, Alman ordusu için yapılan araştırma çalışmalarına katıldı.

1953'ün Kasım ayında İstanbul Teknik Üniversitesi'ne dönen Erbakan, Mayıs 1954 - Ekim 1955 yılları arasında askerlik görevini ifa etti. İstanbul Kağıthane'deki 6 aylık yedek subay öğreniminden sonra Halıcıoğlu'ndaki istihkam bakım bölüğünde 6 ay asteğmen, 6 ay da teğmen olarak makinelerin bakım ve tamiratları kısmında görev yaptı.

Askerlik görevinden sonra tekrar üniversiteye dönen Necmettin Erbakan 1956 yılında Türkiye'de ilk yerli motoru imal edecek olan, 200 ortaklı Gümüş Motor A.Ş.'yi kurdu. Erbakan da böyle bir fabrika kurma fikri Almanya'da çalışmaları esnasında, Türkiye Zirai Donatım Kurumu'nun sipariş verdiği motorları görünce iyice uyanmıştı.

Yurda dönünce bu çalışmayı başlattı. Ve bugün Pancar Motor adı altında çalışan fabrikanın temelini 1 Temmuz 1956'da attı. Gümüş Motor fabrikasında seri imalat 1 Mart 1960 tarihinde başlamıştır. 1960 yılında Ankara'da yapılan Sanayi Kongresi'nde Gümüş Motor'un yaptığı imalatları sunan Erbakan "Yeni hedef otomobillerin Türkiye'de yapılmasıdır" fikrini ortaya atmış, o zaman yönetimde olan askerler tarafından revac bulan bu fikir üzerine Eskişehir Demiryolları CER atölyesinde "DEVRİM OTOMOBİLİ" adıyla ilk yerli otomobil Erbakan tarafından imal edilmiştir. Askeri yönetim Gümüş Motor fabrikasını gezmiş, büyük ilgi ve heyecan duymuşlar, bunun üzerine 200'e yakın General ve üst rütbeli subaya Erbakan tarafından bir Sanayi Konferansı verilmiştir.

1965 yılında profesör olan Erbakan, Şubat 1966'da Odalar Birliği Sanayi Dairesi Başkanlığına getirildi. Daha sonra Genel Sekreter olan Erbakan, 1968 Mayıs'ında Odalar Birliği İdare Heyeti Üyesi, Mayıs 1969'da da Odalar Birliği Başkanı oldu.

Necmettin Erbakan 1967 yılında evlendi. Sanayiye gerekli ilginin gösterilmemesi üzerine siyasete atılmaya karar verdi. Erbakan, 1969 seçimlerinde Konya'dan bağımsız olarak adaylığını koydu ve seçilerek Meclis'e girdi.

24 Ocak 1970 yılında Milli Görüş'ün ilk partisi olan Milli Nizam Partisi'ni kuran Erbakan, 1971 Nisan'ında ihtilal yönetiminin de baskısıyla, Milli Nizam Partisi kapatıldı. Daha sonra 11 Ekim 1972 tarihinde kurulan Milli Selamet Partisi, Erbakan liderliğinde girdiği 1973 seçimlerinde % 12 oyla 48 Milletvekilliği ve 3 Senatörlük kazanarak 51 parlamenterle Meclis'e girdi.

1974 yılı başında kurulan MSP-CHP koalisyonunun bozdurulmasından sonra kurulan dörtlü koalisyonda da yer alan MSP'nin Genel Başkanı yine Başbakan Yardımcılığı ve Ekonomik Kurul Başkanlığı görevlerini üstlendi. 5 Haziran 1977 seçimlerinden sonra kurulan 3'lü koalisyonda da bu görevini devam ettiren Erbakan liderliğindeki MSP, böylece toplam 4 yıl süreyle hükümet ortağı oldu.

1978 yılı başında 12 Eylül 1980'e kadar muhalefette kalan MSP'nin Genel Başkanlığını yürüten Necmettin Erbakan, 12 Eylül İhtilali'nin getirdiği yasaklarla Eylül 1987 yılına kadar politikadan uzak kaldı. Eylül 1987'deki referandumla yeniden siyasi haklarını elde eden Erbakan, 19 Temmuz 1983 tarihinde kurulmuş olan Refah Partisi'nin, 11 Ekim 1987 tarihinde yapılan kongresinde oy birliği ile Genel Başkanlığa seçilen Necmettin Erbakan 20 Ekim 1991 seçimlerinde Konya'dan yeniden Milletvekili seçildi.

1995 genel seçimlerinde tekrar Konya'dan Milletvekili seçilerek meclise girdi. Bu seçimlerde Refah Partisi yüzde 21.7 ile birinci olmuştur. Bunun üzerine 28 Haziran da hükümeti kurma görevini alarak 7 Temmuz da güvenoyuyla Türkiye'nin Başbakanı olmuştur. Koalisyon hükümeti sırasında halkın desteğini alan bir çok önemli başarının yanında uluslararası alanda gelişmekte olan 8 ülkenin işbirliğine öncülük yaparak büyük bir gayretle bir yıl gibi kısa bir sürede D-8 (Development-8) oluşumunu meydana getirmesi önemli bir olaydır.

1998 yılı Şubat ayında Genel Başkanı olduğu Refah Partisi’nin kapanmasıyla 5 yıl siyasi yasaklı hale gelen Erbakan 11 Mayıs 2003'te Saadet Partisi'ne Genel Başkan seçilmiştir. Evli ve 3 çocuk babasıdır.


View the original article here


This post was made using the Auto Blogging Software from WebMagnates.org This line will not appear when posts are made after activating the software to full version.

'Şey' değil insanlık tarihi

Başbakan Tayyip Erdoğan, Marmaray projesiyle ilgili “Yok arkeolojik şey, yok çömlek çıktı” dese de kazılardan çıkan tarihi eserler ‘çanak çömlek’in çok ötesinde. Uzmanlara göre bulunan eserler yalnız İstanbul için değil arkeoloji tarihi açısından da bir milat sayılıyor. Kazılarda bugüne eski yerleşimlere ait bir liman, 35 batık gemi, 9 gömü ve 30 binden fazla taşınabilir tarihi eser, binlerce kemik ortaya çıktı.

Marmaray’ın temeli 9 Mayıs 2004’te Erdoğan tarafından atıldı. Nisan 2009’da bitirilmesi planlanıyordu. Üsküdar ile Yenikapı arasında 13.6 kilometrelik Boğaz tüp geçişi için kazılar başladı. Ancak İstanbul’un en eski yerleşimlerinden olan bu bölge nereye kazma vurulsa tarih fışkırıyordu. Üsküdar, Yenikapı ve Sirkeci’de yapılan kazılarda eserler çıktıkça proje de gecikmeye başladı. Projenin bitiş tarihi en son 29 Ekim 2013 olarak belirlendi. Ertelemenin maliyeti de yaklaşık 500 milyon lira oldu. Uzmanlara göre Marmaray kazılarından çıkan eserler paha biçilemez nitelikte.

"DÜNYADA EMSALİ YOK"

İstanbul Üniversitesi Prehistorya Anabilim Dalı öğretim üyesi Doç. Dr. Necmi Karul: Yenikapı’da dünyanın en zengin batık koleksiyonundan, tarihöncesi döneme, ilk çiftçi topluluklarından, ilk İstanbullulara ait bir köye kadar çok sayıda eser açığa çıkarıldı. Bu köydeki kalıntılar oksijensiz bir ortamda olduğu için dünyada da emsali olmayan buluntular niteliğindedir. Anadolu’nun ve İstanbul’un ne kadar önemli bir yere sahip olduğunu gösterdi. Bu söylem, Başbakan’ın yeterince bilgilendirilmediğini gösterir.

"8 BİN YIL ÖNCESİNE GİTTİK"

İstanbul Arkeoloji Müdürü ve Marmaray Kazıları Başkanı Zeynep Kızıltan: İnsanlık tarihi ve dünya arkeolojisi açısından çok önemli. İstanbul’daki yarımadanın tarihini günümüzden 8 bin yıl geriye götürdü. Yenikapı’da ortaya çıkan Theodosius Limanı ve liman içinde 35 teknenin gün ışığına çıkarılması Doğu Roma’nın denizciliği açısından çok önemli sonuçlar getirdi. Neolotik döneme ait 9 gömü (iskelet) var. Yaklaşık 30 bine yakın da taşınabilir kültür varlığı gün ışığına çıkarıldı.

Marmaray Kazıları Başkanı İsmail Karamut: Çıkarılan eserler İstanbul’un tarihini değiştirecek önemde. Buluntulara Ulaştırma Bakanlığı ve Demiryolları, Limanlar ve Hava Meydanları İnşaatı Genel Müdürlüğü de (DHL) saygı gösterdi ve bekledi. Herhangi bir engel görmedik. Önemli buluntulardı. Orada kazı yaptık. Bize verilen görev oydu.

Mimarlar Odası İstanbul Şube Başkanı Eyüp Muhçu: Marmaray, güzergâh seçimi ve uygulamalarda sorunlar olmasına rağmen, Türkiye açısından önemli bir projedir. Bu nedenle de dava açılmamıştır.


View the original article here


This post was made using the Auto Blogging Software from WebMagnates.org This line will not appear when posts are made after activating the software to full version.

Şişme kadınla ilişkiye girmek...

Diyanet İşleri Başkanlığı’na bağlı olarak hizmet veren Dini Sorular Komisyonu “Şişme kadınla ilişkiye girmek caiz midir?” sorusuna, “Bir takım suni cihazlar (suni vajina, şişme bebek vb.) kullanmak suretiyle cinsel ihtiyacın giderilmeye çalışılması dinen caiz değildir” yanıtını verdi.

Dini Sorular Komisyonu’nca verilen cevapta, verilen bu yanıtın sorulan özel soruya ilişkin yapıldığı ifade edilerek, cevabın özel soruya ilişkin olarak kurul uzmanınca cevaplandığı ve genelleştirilemeyeceği dile getirildi.


View the original article here


This post was made using the Auto Blogging Software from WebMagnates.org This line will not appear when posts are made after activating the software to full version.

Erbakan'ın unutulmayan sözleri!

ANKARA (ANKA) - Milli Görüş'ün lideri Necmettin Erbakan renkli kişiliği ile de siyaset tarihine adını yazdırdı. "Aziz Milletim" diyerek konuşmalarına başlayan Erbakan'dan geriye akıllarda "Hadi Oradan" sözü, Susurluk Skandalı'nın aydınlatılması için yürütülen çabaları "glu glu dansı" olarak tanımlaması kaldı.

NECMETTİN ERBAKAN VEFAT ETTİ

SEVENLERİ GÖZYAŞINA BOĞULDU - FOTO GALERİ

Haberin Devamı
mynetClientServer.write("gazete_580x50");

SON İSTEĞİ NEYDİ?

ÖLÜM TARİHİNDEKİ İLGİNÇ TESADÜF

SON OLARAK BÖYLE GÖRÜNTÜLENMİŞTİ - FOTO GALERİ

Milli Görüş tabanının "Mücahit" sıfatıyla tanımladığı, siyaset sahnesinde uzun yıllar görev yapmış, bugünün siyasetine yön veren isimleri yetiştirmiş olan Erbakan, aynı zamanda hafızalara renkli kişiliği ile de kazındı. Erbakan "Aziz milletim" diyerek başlayıp, muhaliflere "Hadi Oradan" diyerek seslendiği konuşmalarının satır aralarında siyaset tarihine kazınan önemli cümlelere de yer verdi.

Bunlardan en fazla hatırlarda kalan Susurluk Skandalı'nın aydınlatılması için başlatılan "Sürekli aydınlık için bir dakika karanlık" eylemlerine yönelik tanımı olmuştu. Erbakan bu eylemi "Glu Glu dansı yapıyorlar" sözleriyle tanımlamıştı. Erbakan ayrıca "Susurluk Fasa Fiso" sözleriyle de bir dönem tartışmalara yol açmıştı.

Erbakan'ın 27 Mart seçimlerinin ardından sarf ettiği "kanlı mı olacak kansız mı" sözleri de döneme damgasını vuran tartışmalar arasındaydı. "Türkiye Refah Partisi’yle Adil Düzen’e geçecek, bu kesin. Geçiş dönemi yumuşak mı olacak, sert mi olacak; tatlı mı olacak, kanlı mı olacak; 60 milyon buna karar verecek. Biz diyoruz ki bu geçişi tatlı yapalım. Bu geçişi barış içinde yapalım. Biz barışçıyız. Biz huzurcuyuz. Bizim yolumuz kardeşliktir" diyen Erbakan'ın bu sözleri "Erbakan 'kan'lı konuştu" manşetleriyle gündeme gelmişti.

-BAŞÖRTÜSÜ ÇIKIŞLARI-

Erbakan'ın konuşmalarında en büyük çıkışları ise şüphesiz imam hatipler ve türban konusunda yaşandı. "İmam hatipler bizim arka bahçemiz" sözlerini sarf eden Erbakan 1996 yılında da "Gün gelecek, rektörler başörtülü kızlarımızın önünde selam duracak" demişti. Erbakan'ın bu sözlerinin ardından üniversitelerde başörtüsü yasağı kesinlik kazandı.

-SAADET PARTİSİ FABRİKADIR-

Erbakan geçtiğimiz yıl Balıkesir'de partililerle yaptığı bir konuşmasında ise "Saadet partisi bir fabrikadir" sözleriyle gündeme gelmişti. Erbakan bu sözlerini "Müslüman’i alır şuurlu müslüman yapar. Nasıl şuurlu müslüman yapıyor?Alıyor Müslüman’ı basina üç tane çivi çakıyor. Bir tanesi cihat çivisi, ikincisi haftalık toplantı çivisi, üçüncüsü de milli gazete çivisi. Bir insanin başına cihat çivisi, haftalık toplantı çivisi, milli gazete çivisi çakılmışsa bu insan artık şuurlu müslüman olmuştur" sözleriyle tamamlamıştı.

-BUGÜNÜN SİYASİLERİNİ YETİŞTİRDİ-

Milli Görüş hareketinin öncülüğünü yapan Necmettin Erbakan, kendi siyasi tarihinin yanında birçok önemli siyasetçiyi de yetiştirdi. Türk siyaset tarihinde adının yanında "Hoca" lakabını da taşıyan Erbakan, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, TBMM Başkanı Mehmet Ali Şahin, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç ile kabinenin önemli bakanları ve AKP'li yöneticilerin yanı sıra geçtiğimiz yılın sonunda yollarını ayırdığı HAS Parti Genel Başkanı Numan Kurtulmuş ve Türkiye Partisi Genel Başkanı Abdüllatif Şener'in de Türk siyasetine katılımını sağladı.(

Erbakan'ın diğer sözleri de şöyle...

- Fırtınalara yön veren kelebeklerin kanat çırpışıdır..

- Bizim Davamızda kimse kendi için yaşamaz, Herkes kardeşi için yaşar. Menfaati Öldürmenin en kolay yolu budur..

- Namaz dinin direği cihad ise zirvesidir. Biz siyaset değil cihad yapıyoruz..

- Müslüman Hakkın hakimiyeti için ''motor'', Şerrin yok olması için ''fren'' olma Görevlisidir....

- Hakk'ı üstün tutmak her zaman saadet getirir..

- Milli Görüş; Bu milletin inancıdır, tarihidir, kimliğidir, ruh köküdür.

- İman varsa imkanda vardır, milli görüşçü asla vazgeçmez.

- Bir çiçekle bahar olmaz. Ama! Her bahar bir çiçekle başlar...

- Irak'ta ölen bir tek çocuğun vebalini, yedi sülaleniz alnını secdeden kaldırmasa da ödeyemeyecektir...


View the original article here


This post was made using the Auto Blogging Software from WebMagnates.org This line will not appear when posts are made after activating the software to full version.

Gül'den taziye ziyareti

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, vefat eden Saadet Partisi Genel Başkanı Necmettin Erbakan ile siyasi hayatı içinde çok beraber olduğunu belirterek, ''Birçok hatıralarımız vardır. Allah'tan rahmet diliyorum. Mekanı cennet olsun'' dedi.

Erbakan'ın evine taziye ziyaretinde bulunan Cumhurbaşkanı Gül, ayrılırken gazetecilere yaptığı açıklamada, ''Siyasi hayatım içinde çok beraber olduk, çok beraber çalıştık. Birçok hatıralarımız vardır. Allah'tan rahmet diliyorum. Mekanı cennet olsun. Tüm aileye, sevenlere, herkese, milletimize başsağlığı diliyorum'' diye konuştu.

''En son ne zaman görüştünüz?'' sorusuna Gül, ''En son hastanede konuşmuştuk'' yanıtını verdi. Gül, ''Cenaze törenine ''katılıp katılmayacağı'' yönündeki soruyu ise ''Katılacağım'' diye yanıtladı.

Haberin Devamı
mynetClientServer.write("gazete_580x50");

Bu arada, Has Parti Genel Başkanı Numan Kurtulmuş da taziye ziyareti için Erbakan'ın evine geldi.


View the original article here


This post was made using the Auto Blogging Software from WebMagnates.org This line will not appear when posts are made after activating the software to full version.

Ev sahipleri salı gününe dikkat!

Gelir İdaresi Başkanı Mehmet Kilci, kira geliri elde edenleri beyanda bulunmaya çağırarak, "Artık bu gelirlerin gizlenmesi mümkün değil" dedi.

Gelir Vergisi Kanunu uyarınca, 2010 yılı içinde elde edilen Gayri Menkul Sermaye İratları (GMSİ) için 1-25 Mart tarihleri arasında gelir vergisi beyannamesi verilecek, ay sonuna kadar da verginin ilk taksidi ödenecek.

Gelir Vergisi Kanunu uyarınca, 2010 yılı içinde elde edilen Gayri Menkul Sermaye İratları (GMSİ) için 1-25 Mart tarihleri arasında gelir vergisi beyannamesi verilecek, ay sonuna kadar da verginin ilk taksidi ödenecek.

Haberin Devamı
mynetClientServer.write("gazete_580x50");

Kira gelirine konu mal ve haklar, "arazi, bina, maden ve memba suları, madenler, taş ocakları, kum ve çakıl üretim yerleri, tuğla ve kiremit harmanları, voli mahalleri ve dalyanlar, arama, işletme ve imtiyaz hakları ve ruhsatları, sinema ve televizyon filmleri, ses ve görüntü bantları, imtiyaz ve telif hakları ile gemi ve gemi payları" olarak sıralanıyor.

Vakıf gelirinden hizmet karşılığı olmayarak alınan hisseler ile zirai faaliyete bilfiil iştirak etmeksizin sadece üründen pay alan arazi sahiplerinin gelirleri de, gayrimenkul sermaye iradı olarak kabul ediliyor.

Mükellefler tarafından o yıla veya geçmiş yıllara ait olarak tahsil edilen kira bedelleri, tahsil edildiği yılın hasılatı sayılırken, gelecek yıllara ait olup, peşin tahsil edilen kira bedelleri ödemenin yapıldığı yılın değil, gelirin olduğu yılın hasılatı olarak kabul ediliyor.

-MESKENLERDE 2.600 LİRALIK İSTİSNA-

2010 yılı için mesken kira gelirlerinde 2 bin 600 lira istisna uygulanacak.

Mesken kira geliri 2 bin 600 liranın altında olan ev sahipleri beyanname vermeyecek. Bu tutarın üzerinde kira geliri elde edilmesi halinde ise önce 2 bin 600 liralık istisna rakamı düşürülecek, geri kalan tutar vergiye tabi tutulacak.

Mesken kira geliri bulunanlar, götürü ya da gerçek gider yöntemini seçecek ve bu yöntemlere göre vergilendirilecek.

Geçen yıl elde edilen işyeri kira gelirlerindeki istisna ise 22 bin lira olarak uygulanacak. Beyanname verme sınırı da olan 22 bin liranın tespitinde, gelir vergisi kesintisine tabi brüt kira gelirleri ile mesken kira gelirinin gelir vergisinden istisna edilen tutarı aşan kısmı birlikte dikkate alınacak.

Bir takvim yılı içinde mal ve hakların kiralanmasından sağlanan gelirlerden kesinti ve istisna uygulamasına konu olmayan ve tutarı beyanname verme sınırı olan 1.090 lirayı aşanlar da beyanname kapsamında bulunacak.

Aile bireylerinin her birinin sahip olduğu mal ve haklardan elde edilen kira gelirleri için ayrı ayrı beyanname verilecek.

Kira geliri beyannameleri, mükelleflerin bağlı olduğu vergi dairesine verilecek. Beyana tabi geliri sadece gayrimenkul sermaye iradından ibaret olan mükellefler, isterlerse, vergi dairesinden alacakları kullanıcı kodu, parola ve şifreyi kullanmak suretiyle, beyannamelerini elektronik ortamda gönderebilecek.

-YAŞLI VE ÖZÜRLÜLERE EVDE HİZMET-

Sadece kira geliri elde eden 60 yaş üzeri mükellefler ile özürlü mükelleflerden yaşlığı, sakatlığı ya da hastalığı nedeniyle vergi dairesine gelemeyecek durumda olanlar, bağlı oldukları vergi dairesini aramaları halinde, adreslerine gidilerek, beyanname doldurmalarına yardımcı olunacak.

Bu arada konutlardan elde edilen kira gelirleri beyan edilmez veya eksik beyan edilirse, 2010 yılı için 2 bin 600 liralık istisnadan yararlanılamayacak.

Geçmiş takvim yıllarına ait kira gelirlerini ilgili beyan döneminde hiç beyan etmeyen ya da eksik bildiren kira geliri sahipleri, Vergi Usul Kanununun pişmanlık ve ıslah hükümlerinden yararlanarak, beyanda bulunabilecek.

Beyan edilmesi gereken kira gelirinin bildirilmemesi durumunda, mükellef adına birinci derece 2 kat usulsüzlük cezası kesilecek ve gelir, takdir komisyonlarınca belirlenecek. Takdir edilen gelir üzerinden gelir vergisi ile vergi ziyaı cezası hesaplanacak. Gecikilen her ay için de gecikme faizi talep edilecek.

Bu şekilde tahakkuk eden vergi, ceza ve gecikme faizinin 1 ay içinde ödenmesi gerekecek. Ödeme yapılmadığı takdirde vergi dairesi her ay için ayrı ayrı gecikme zammı hesaplayacak, daha sonra da zorla tahsilat yoluna gidilecek.

Emlak sahipleri, kira gelirine tahakkuk eden gelir vergisinin ilk taksidini 31 Mart akşamına kadar, ikinci taksidi ise Temmuz ayı içerisinde yatıracak. Vergiler, vergi dairelerinin yanısıra, tahsile yetki banka şubelerine de ödenebilecek.

-KİLCİ’DEN EMLAK SAHİPLERİNE UYARI-

Öte yandan Gelir İdaresi Başkanı Mehmet Kilci, beyan dönemi öncesi mükellefleri, "zamanında ve doğru beyan" için uyardı.

Kilci, AA muhabirine, kira geliri elde eden mükelleflerin ileride herhangi bir mağduriyetle karşılaşmamak için 25 Mart’a kadar beyanname vermelerinin zaruri olduğunu söyledi. Kilci, şöyle devam etti: "Mükelleflerimizin bu süre içinde, mutlaka ama mutlaka doğru beyanda bulunmaları gerekmektedir. Aksi halde ceza ve gecikme faiziyle karşı karşıya kalacaklar. Gelir İdaresi, her geçen gün daha da güçlenen alt yapısı sayesinde, vergi kayıp ve kaçağı ile çok daha etkin mücadele imkanı elde etmiştir. Banka, tapu, belediye bilgileri ve diğer kayıtların sonucunda artık kira geliri elde edip de, bunun gizlenmesi mümkün değil. Bu gelirlere kolaylıkla ulaşabiliyoruz. Mükelleflerimiz bu durumun bilincinde olarak hareket etmeli."

-MÜKELLEF SAYISI 2,5’E KATLANDI-

Gelir İdaresi Başkanlığı verileri de, emlak kira gelirlerini saklayanlara İdarenin çok daha hızlı şekilde ulaşabildiğini ortaya koydu.

Buna göre, 2001 yılında 387 bin 330 olan gayri menkul sermaye iradı faal mükellef sayısı, 2011 yılı Ocak ayında 971 bin 595’e ulaştı.

Böylece kira gelirleri için vergi veren mülk sahiplerinin sayısı, son 10 yılda 2,5 kattan fazla artış gösterdi. Kira vergisi verenlerin sayısı, son 5 yılda 400 bin 367, son 10 yılda ise 584 bin 265 arttı.

Gelir İdaresi Başkanlığı verilerine göre, günümüzde İstanbul’da 326 bin 34, Ankara’da 136 bin 377, İzmir’de de 80 bin 273 kira geliri mükellefi bulunuyor.

Faal GMSİ mükellef sayısı, Antalya’da 33 bin 373, Bursa’da 36 bin 516, Manisa’da 17 bin 990, Balıkesir’de 17 bin 714, Konya’da 16 794, Kocaeli’nde 16 bin 250, Muğla’da da 15 bin 854, Adana’da ise 11 bin 492 olarak belirleniyor.


View the original article here


This post was made using the Auto Blogging Software from WebMagnates.org This line will not appear when posts are made after activating the software to full version.

Osmangazi Libya'ya hareket etti

MARMARİS (A.A)Libya'daki Türk vatandaşların tahliyesi çalışmaları çerçevesinde Osmangazi Feribotu saat 24.00'de yeniden Libya'ya hareket etti.

Osmangazi Feribotu Kaptanı Vural Erol, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Missurata Limanı'na gideceklerini ve 740 deniz mili yol yapacaklarını söyledi. Yolculuğun 28-30 saat sürmesinin planlandığını belirten Vural Erol, Akdeniz'deki rüzgarların hareketine göre Marmaris'ten çıkış saatini belirlediklerini ve Pazartesi günü sabaha karşı Libya'da olmayı planladıklarını ifade etti.

Libya'ya yapılan ilk seferde Bingazi Limanı'na yanaştıklarını, Missurata Limanı'nın ise Tunus'a yakın olduğu için yolculuğun daha da uzun süreceğini belirten Vural Erol, gemide 28 personelin bulunduğunu, ayrıca 4 Kızılay görevlisi, pasaport kontrolleri için 5 polis memuru, 2 Ulusal Medikal Kurtarma ekibinin bulunduğunu kaydetti.

Haberin Devamı
mynetClientServer.write("gazete_580x50");

Vural Erol, geminin yaklaşık 1100 kişi kapasiteli olduğunu, Başbakanlık Acil Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı'ndan yaklaşık 600 kişiyi alacaklarını kendilerine bildirildiğini, varış saatine kadar bu sayının değişebileceğini sözlerine ekledi.

Anadolu Ajansı'ndan Medat Şenay ve Evren Atalay da yolculuk izlenimlerini aktarmak üzere Osmangazi Feribotu ile Libya'ya hareket etti.


View the original article here


This post was made using the Auto Blogging Software from WebMagnates.org This line will not appear when posts are made after activating the software to full version.

Yağışlar tüm yurtta etkili olacak

ANKARA (ANKA) - Yurdun büyük bölümünde görülecek yağışlar, genellikle yağmur ve sağanak, Doğu Anadolu, Doğu Karadeniz'in iç kesimleri ile sabah saatlerinde Bandırma, Kocaeli, Sakarya, Bilecik, Çankırı ve Karabük çevrelerinde karla karışık yağmur ve kar şeklinde olacak.

5 GÜNLÜK HAVA DURUMU İÇİN TIKLAYIN...

Devlet Meteoroloji İşleri Genel Müdürlüğü'nün son verilerine göre, hava sıcaklığı iç ve batı bölgelerde 1 ila 3 derece artacak, diğer yerlerde önemli bir değişiklik olmayacak.

Haberin Devamı
mynetClientServer.write("gazete_580x50");

Rüzgar genellikle kuzey ve doğu yönlerden hafif, ara sıra orta kuvvette, Marmara ile Kuzey Ege Kıyılarında kuzey ve kuzeydoğu (Poyraz) yönlerden kuvvetli (30-50 km/saat) olarak esecek.

KUVVETLİ RÜZGAR UYARISI

Rüzgarın; Marmara ile Kuzey Ege Kıyılarında kuzey ve kuzeydoğu (Poyraz)yönlerden kuvvetli (30-50 km/saat) olarak esmesi beklendiğinden, yaşanabilecek olumsuzluklara karşı (Ulaşımda aksamalar, çatı uçması, vb.) dikkatli ve tedbirli olunması gerekiyor.

BUZLANMA, DON OLAYI VE ÇIĞ UYARISI

Doğu Anadolu'nun doğusunda, bu sabah ve gece saatlerinde buzlanma ve don olayı beklendiğinden, yaşanabilecek olumsuzluklara karşı (ulaşımda aksamalar, vb.) ayrıca, Doğu Karadeniz'in iç kesimleri ile Doğu Anadolu'da eğimin fazla olduğu dik yamaçlarda muhtemel çığ riskine karşı dikkatli ve tedbirli olunması gerekiyor.

BAZI İLLERDE HAVA DURUMU

Devlet Meteoroloji İşleri Genel Müdürlüğü'nün son verilerine göre bazı illerde hava durumu şöyle olacak:

İSTANBUL: Çok bulutlu, aralıklı yağmurlu geçecek. Rüzgar; kuzey ve kuzeydoğu yönlerden (Poyraz) kuvvetli (30-50 km/saat) olarak esecek.(6)

ANKARA: Çok bulutlu ve aralıklı yağmurlu, akşam saatlerinden itibaren parçalı bulutlu olarak geçecek.(11)

İZMİR: Parçalı ve çok bulutlu geçecek.(15)

ANTALYA: Çok bulutlu, aralıklı sağanak yağışlı geçecek.(17)

SAMSUN: Parçalı ve çok bulutlu sabah saatlerinde yağmurlu geçecek.(9)

ERZURUM: Çok bulutlu ve aralıklı kar yağışlı geçecek. İl genelinde buzlanma ve don olayı bekleniyor.(2)

DİYARBAKIR: Parçalı ve çok bulutlu, aralıklı yağmurlu.(12)

BÖLGELERDE HAVA DURUMU

Devlet Meteoroloji İşleri Genel Müdürlüğü'nün son verilerine göre bölgelerde hava durumu şöyle olacak:

MARMARA: Bölgenin doğu kesimleri ve Bandırma çevreleri aralıklı yağışlı geçecek. Yağışlar, sabah saatlerinde Bandırma, Kocaeli, Sakarya ve Bilecik çevrelerinde karla karışık yağmur diğer kesimlerinde yağmur şeklinde olacak. Rüzgar; bölge genelinde kuzey ve kuzeydoğu (Poyraz) yönlerden kuvvetli (30-50 km/saat) olarak esecek.

EGE: İzmir ve Manisa çevreleri haricinde bölge geneli aralıklı yağmur ve sağanak yağışlı geçecek. Rüzgar; Kuzey Ege'de kuzey ve kuzeydoğu yönlerden (Poyraz) kuvvetli (30-50 km/saat) olarak esecek.

AKDENİZ: Parçalı ve çok bulutlu, sabah saatlerinde batı kesimleri, öğle saatlerinden itibaren bölge geneli aralıklı yağmur ve sağanak yağışlı olarak geçecek.

İÇ ANADOLU: Çok bulutlu, bölgenin doğusu (Sivas, Tokat, Kayseri) dışında kalan kesimleri aralıklı yağmurlu, akşam saatlerinden itibaren Konya ve Karaman dışında bölge geneli parçalı bulutlu olarak geçecek.

BATI KARADENİZ: Çok bulutlu, aralıklı yağmurlu, iç kesimleri sabah saatlerinde karla karışık yağmurlu olarak geçecek.

ORTA ve DOĞU KARADENİZ: Çok bulutlu, Amasya, Tokat ve Ordu haricinde aralıklı yağışlı geçecek. Yağışlar kıyılarda yağmur, iç kesimlerde karla karışık yağmur ve kar şeklinde olacak. Doğu Karadeniz'in iç kesimlerinde eğimin fazla olduğu dik yamaçlarda muhtemel çığ tehlikesine karşı tedbirli olunması gerekmektedir.

DOĞU ANADOLU: Parçalı ve çok bulutlu, bölge geneli aralıklı yağışlı geçecek. Yağışlar batı kesimlerinde yağmur ve karla karışık yağmur, doğu kesimlerinde ise kar şeklinde olacak. Sabah ve gece saatlerinde bölgenin doğusunda buzlanma ve don olayı bekleniyor. Bölgede eğimin fazla olduğu dik yamaçlarda muhtemel çığ tehlikesine karşı tedbirli olunması gerekmektedir.

GÜNEYDOĞU ANADOLU: Parçalı ve çok bulutlu, bölge geneli aralıklı yağmurlu geçecek.


View the original article here


This post was made using the Auto Blogging Software from WebMagnates.org This line will not appear when posts are made after activating the software to full version.

PKK'nın oyunu nasıl ortaya çıktı?

Terör örgütü PKK, Bertal'ın kendi militanları tarafından yanlışlıkla öldürüldüğünü belirterek, maktulü 'demokrasi şehidi' ilan etti.

PKK, 31 Temmuz 2010'da eski Batman Baro Başkanı Sedat Özevin, kapatılan HEP eski İl Başkanı Salih Özdemir, kardeşi Sıtkı Özdemir ile İHD eski Batman Şube Başkanı Sadi Özdemir'in öldürülmesinde de aynı yönteme başvurmuştu. Abdullah Öcalan'ın 'provokasyon' olarak tanımladığı olayın PKK tarafından gerçekleştirildiği ortaya çıkmıştı. Bunun üzerine 'araştırma' başlattığını açıklayan PKK, söz konusu şahısların yanlışlıkla öldürüldüğünü belirterek ölen dört kişiyi 'şehit' ilan etmişti.

DTP Malazgirt İlçe Başkanı İhsan Bertal'ın öldürüldüğü olay 6 yıl önce gerçekleşti. PKK'nın silahlı kanadı HPG tarafından konuyla ilgili yapılan açıklamada, 2005 yılında yaşanan bir çatışma sırasında hayatını kaybeden İhsan Bertal'ın ölümüne ilişkin yapılan araştırmanın tamamlandığı belirtildi. Açıklamada özetle şöyle denildi:

"2005 yılının yaz aylarında Bingöl-Çat yolu üzerindeki Çavreş bölgesinde, bir birliğimiz TC ordusuna yönelik olarak bir eylem kararı almıştır. Askeri konvoylar sık sık söz konusu güzergâhı kullandıkları için pusu yöntemiyle gece darbelenmesi hedeflenmiştir. Saat 21.00 ile 22.00 arasında, bir askeri konvoy, eylem birliğimizin menzil alanına doğru ilerlemiştir. Birliğimiz konvoy içindeki son iki aracı hedefleyerek eylem planını uygulamıştır. Ancak daha sonra, söz konusu araçların sivil araçlar olduğu anlaşılmıştır. Bu araçların birinde bulunan DTP ilçe Başkanı İhsan Bertal'in yaşamını yitirdiği ve yanındaki arkadaşının da yaralandığı tespit edilmiştir. Bu olayda hiçbir kasıt yoktur. Tamamen bir tesadüf, dikkatsizlik ve talihsizlik sonucu gerçekleşmiştir. Özgürlük hareketine emek veren yurtsever demokrat İhsan Bertal'ın şehit olarak değerlendirilmesi uygun görülmüştür. Yanlışlık sonucu yaşamını yitiren İhsan Bertal'ı 'demokrasi şehidi' ilan ediyoruz. Ayrıca tümüyle bir tesadüf sonucu yaşanan bu acı can kaybından dolayı, yanlışlıktan dolayı halkımızdan ve İhsan Bertal'ın ailesinden özür diliyoruz."


View the original article here


This post was made using the Auto Blogging Software from WebMagnates.org This line will not appear when posts are made after activating the software to full version.

28 Şubat'tan bir gün önce hayatını kaybetti

Erbakan 28 Şubat tarihine bir gün kala hayatını kaybetti.

Necmettin Erbakan’ın uzun süren siyasi hayatında en önemli başarısı 24 Aralık 1995 seçimlerinde Genel Başkanı olduğu Refah Partisi’ni sandıktan birinci parti olarak çıkarmasıydı.

SON OLARAK BÖYLE GÖRÜNTÜLENMİŞTİ - FOTO GALERİ

Haberin Devamı
mynetClientServer.write("gazete_580x50");

Erbakan, seçim kazana partinin genel başkanı olarak hükümeti kurma görevini Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel’den devraldı. ANAP ve DYP ile yaptığı hükümet kurma görüşmeleri olumsuz sonuçlanan Erbakan görevi Demirel’e iade etti.

ANAP ve DYP’nin kurduğu hükümet fazla uzun sürmeyince bu kez tekrar hükümet kurma çalışmalarına başlayan Erbakan DYP ile siyasi tarihe Refahyol hükümeti olarak geçecek koalisyon hükümetini kurdu.

28 Haziran 1996 tarihinde Başbakanlık koltuğuna oturan Necmettin Erbakan, 28 Şubat 1997'de “post modern darbe” olarak nitelendirilen MGK toplantısı sonrasında alınan kararlar ile önce başbakanlık görevini koalisyon ortağı Çiller’e devretmek istemiş ancak Cumhurbaşkanı Demirel’in hükümet kurma görevini ANAP Lideri Yılmaz’a vermesiyle iktidarı bırakmak zorunda kalmış, kendisine siyasi yasak getirilmiş ve bir daha partisi Meclis'e girememişti. Partisi daha sonra güç yitirmiş ve bölünmüştü. Ve Erbakan bu darbeden tam 14 yıl sonra yine aynı tarihten bir gün önce  yaşamını yitirmesi çok manidar olarak değerlendirildi.
28 ŞUBAT'A NASIL GELİNDİ
 
Prof. Dr. Necmettin Erbakan Başbakanlığı'nda kurulan RP-DYP koalisyonu sırasında yaşanan birçok olay 28 Şubat’ın nedeni olarak gösterilmiştir. İşte darbe nedeni olarak gösterilen olaylar:

 - 2 Ekim-7 Ekim 1996 tarihleri arasında Başbakan Necmettin Erbakan sırasıyla Mısır, Libya, Nijerya'yı ziyaret etti. Libya'da, Kaddafi'nin bir çadırda Erbakan ile yaptığı görüşmede sarf ettiği sözler muhalefet ve basın tarafından ağır bir şekilde eleştirildi.

 - 3 Kasım 1996'da Susurluk'ta meydana gelen bir trafik kazasında mafya, siyasetçi, polis ilişkileri açığa çıktı. Başbakan Erbakan 'fasa fiso' dedi,

 -Kayseri'nin Refah Partili Belediye Başkanı Şükrü Karatepe, 10 Kasım 1996 tarihli Refah Partisi İl Divan Toplantısındaki konuşmasında, Türkiye'de henüz gerçek demokrasinin olmadığını, hâkim güçlerin herkesi kendi görüşleri doğrultusunda hareket etmeye zorladığını söyledi. Karatepe konuşmasında şunları söylemişti:
“ Süslü püslü göründüğüme bakıp da laik olduğumu sakın sanmayın. Resmi görevim nedeniyle bugün bir törene katıldım. Belki başbakanın, bakanların, milletvekillerinin bazı mecburiyetleri vardır. Ancak, sizin hiçbir mecburiyetiniz yok. Refah Partili olarak yeryüzünde tek başıma da kalsam, bu zulüm düzeni değişmelidir. İnsanları köle gibi gören, çağdışı bu düzen mutlaka değişmelidir. Ey Müslümanlar sakın ha içinizden bu hırsı, bu kini, nefreti ve bu inancı eksik etmeyin. Bu bizim boynumuzun borcudur. ”

Karatepe bu konuşması nedeniyle 1 yıl hapis ve 420.000 lira ağır para cezasına mahkûm edildi.

- Dönemin Başbakanı Necmettin Erbakan, 11 Ocak 1997'de, Başbakanlık Konutunda tarikat liderleri ve şeyhlere iftar yemeği verdi.

- Yüksek rütbeli subaylar 22 Ocak 1997 tarihinde Gölcük'te toplanarak irticanın iktidarda olduğunu tartıştılar.

- 30 Ocak 1997'de Sincan belediyesi Kudüs gecesi düzenledi. Belediye başkanı Bekir Yıldız, İran büyükelçisinin misafir olduğu gecede sahneye konulan cihad oyunu basında tepki oluşturdu. Star muhabiri Işın Gürel saldırıya maruz kaldı. Bekir Yıldız tutuklandı, mahkûm edildi.

- 5 Şubat'ta Sincan'da askerler 20 tank ve 15 zırhlı araçla geçiş yaptı. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, Başbakan Erbakan'a birkaç mektup gönderdi.

- Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Güven Erkaya 'irtica, PKK'dan daha tehlikeli' dedi.

- 11 Şubat'ta Şeriata Karşı Kadın Yürüyüşü Ankara'da yapıldı.

28 ŞUBAT KARARLARI

28 Şubat'ta yapılan MGK toplantısı 9 saat sürdü. MGK laikliğin Türkiye'de demokrasi ve hukukun teminatı olduğunu sert bir şekilde vurguladı. 28 Şubat 1997'deki MGK kararları hükümete bildirildi. Kararda, laiklik için yasaların uygulanması istendi, tarikatlara bağlı okullar denetlenmeli ve MEB'e devredilmeli, 8 yıllık kesintisiz eğitime geçilmeli, Kuran kursları denetlenmeli, Tevhidi Tedrisat uygulanmalı, tarikatlar kapatılmalı, irtica nedeniyle ordudan atılanları savunan ve orduyu din düşmanıymış gibi gösteren medya kontrol altına alınmalı, kıyafet kanununa riayet edilmeli, kurban derileri derneklere verilmemeli, Atatürk aleyhindeki eylemler cezalandırılmalı, deniliyordu.

28 ŞUBAT SONRASI GELİŞMELER

- 4 Mart'ta Başbakan Erbakan, MGK kararları yumuşatılmazsa imzalamayacağını söyledi ve imzalamadı.

- 13 Mart'ta Başbakan Necmettin Erbakan, MGK kararlarını imzalamak zorunda kalmış ve daha sonra bu kararları imzalamadığını sadece ön yazıyı imzaladığını iddia etmiştir.

- 21 Mayıs'ta Yargıtay Başsavcısı Vural Savaş, ‘‘Ülkeyi iç savaşa sürüklediğini’’ söyleyerek, RP'nin kapatılması için dava açtı.

- 3 Haziran'da Susurluk Davası 7 ay aradan sonra DGM'de başladı.

- 7 Haziran'da Genelkurmay, irticai faaliyetleri desteklediğini iddia ettiği firmalara ambargo koydu.

- 10 Haziran'da Anayasa Mahkemesi, Yargıtay ve Danıştay başkan ve üyeleri Genelkurmay Başkanlığı'na çağrılarak kendilerine irtica konusunda brifing verildi.

- 18 Haziran'da Necmettin Erbakan başbakanlıktan istifa etti. İstifasının nedeninin başbakanlığı Tansu Çiller'e devretmek olduğunu belirtti.

 - 19 Haziran'da Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, hükümet kurma görevini o sırada arkasında TBMM çoğunluğu olan DYP lideri Tansu Çiller'e vermeyip, ANAP Genel Başkanı Mesut Yılmaz'a verdi.

- 30 Haziran'da Mesut Yılmaz, Bülent Ecevit ve Hüsamettin Cindoruk'la birlikte ANASOL-D hükümetini kurdu.


View the original article here


This post was made using the Auto Blogging Software from WebMagnates.org This line will not appear when posts are made after activating the software to full version.

"Gözümüzün önünde ellerini kestiler"

Özbakır, Bingazi'den deniz yoluyla Marmaris'e, oradan da kara yoluyla Trabzon'a gelen 50 dolayındaki işçi kafilesi içerisinde yer aldığını anımsattı.

Libya'da 8 aydan bu yana bir inşaat firmasının şantiyesinde işçi olarak çalıştığını ifade eden Özbakır, “Ülkede olaylar başlayınca güvenliğimiz için şantiyemizden çıkmadık. Her hafta toplu olarak cuma namazına gidiyorduk, cuma kılmaya da gidemedik” dedi.

Muhaliflerin 30-40 kişilik konvoyla, ellerinde kaleşnikof, satır ve bıçaklarla şantiyelerini bastığını anlatan Özbakır, “Şirketimize ait araçlara, iş makinelerine el koyarak gittiler. Türk işçilerine olumsuz hiçbir harekette bulunmadılar ancak bizimle beraber çalışan Nijeryalı ve Ganalı işçilerin ellerini gözümüzün önünde kestiler” diye konuştu.

Haberin Devamı
mynetClientServer.write("gazete_580x50");

Şirket yetkililerinin kendilerini sürekli dışarı çıkmama konusunda uyardıklarını dile getiren Özbakır, şöyle devam etti:

“Birkaç gün sonra Bingazi Havalimanı'na hareket ettik. Orada Türkiye'den bizleri almaya gelecek uçakları beklemeye başladık. Bir Türk uçağı havalimanına indi. 300 kişilik Türk işçi kafilesi bu uçakla Türkiye'ye gitti. Bizim pasaportumuz olmadığından Türkiye'ye gidemedik. Daha sonra uçakların iniş ve kalkışlarına dahi izin verilmedi.

Havalimanı yakınlarında çatışma sesleri gelmeye başladı. Çatışma seslerinin bize doğru yaklaşmasıyla korkunç anlar yaşamaya başladık. Kaddafi'nin paralı olmayan yerli askerleri muhaliflere karşılık vermeden silahlarını bıraktılar ve teslim oldular. Kaddafi'nin paralı askerleri ise gözümüzün önünde öldürüldü, kuledeki askerler silahla vuruldu, bazı askerlerin ise kafaları kılıçla kesildi.”

“SİLAHLARLA ZAFER KUTLAMASI YAPTILAR”

Özbakır, muhaliflerin kendilerini havalimanından çıkardıktan sonra orayı ateşe verdiğini ifade ederek, “Bizim grupla birlikte yaklaşık 3 bin kişiyi, bir bölgeye topladılar. Burada bir gece geçirdikten sonra Türkiye'den uçakların gelmekte olduğu haberi üzerine tekrar havalimanı bölgesine yöneldik. Havalimanı yakınındaki stadyuma gittik. Ancak havalimanı yakıldığı ve kuleye de zarar verildiği için uçaklar iniş yapamadı” dedi.

Muhaliflerin Bingazi'de üstünlük kurduktan sonra silahlarla zafer kutlaması yaptıklarını anlatan Özbakır, “Daha sonra Bingazi Limanı'na Türk gemilerinin geleceği bilgisi bize ulaştı. Stadyumdan oraya hareket ettik. Limanda geminin gelmesini bekledik. Orhangazi-1 feribotuna binerek 20 saatlik yolculuk sonrasında Marmaris Limanı'na ulaştık” diye konuştu.

“İKİ ATEŞ ARASINDA KALDIĞIMIZ ANLARDA ÖLECEĞİMİZİ DÜŞÜNDÜK”

Ali İhsan Özbakır, Marmaris'ten de kara yoluyla Trabzon'a geldiğini belirterek, şunları kaydetti:

“Sonuçta sağ salim yuvama döndüğüm için çok mutluyum. Libya'da çatışmalar sırasında, iki ateş arasında kaldığımız anlarda öleceğimizi düşündük. Orada aklıma ailemden sadece Libya'ya giderken 3 aylık olan yeğenim Gülşen geldi, Gülşen'ime doyamamıştım.
Memleketime geldiğimde beni en çok mutlu eden olay, şimdi 11 aylık olan yeğenime kavuştuğum andı. Başbakanımız Recep Tayyip Erdoğan'ın girişimi ile yuvama kavuştum. Kendisinden Allah razı olsun, ülkemizin başından eksik olmasın.”

AA


View the original article here


This post was made using the Auto Blogging Software from WebMagnates.org This line will not appear when posts are made after activating the software to full version.

Necmettin Erbakan öldü

Ankara'da tedavisi devam eden Saadet Partisi Genel Başkanı ve eski başbakanlardan Necmettin Erbakan vefat etti.

Ankara'da Güven Hastanesi'nde tedavi altında olan Erbakan'ın ölüm haberinin ardından Saadet Partililer Erbakan'ın evine ve Genel Merkeze akın etmeye başladı. SP Genel Merkezinde Erbakan'ın oğlu Fatih Erbakan taziyeleri kabul ediyor.

Gül'den taziye ziyareti

Haberin Devamı
mynetClientServer.write("gazete_580x50");

SEVENLERİ GÖZYAŞINA BOĞULDU - FOTO GALERİ

SON İSTEĞİ NEYDİ?

ÖLÜM TARİHİNDEKİ İLGİNÇ TESADÜF

ERBAKAN'IN UNUTULMAZ SÖZLERİ

SON OLARAK BÖYLE GÖRÜNTÜLENMİŞTİ - FOTO GALERİ

19 Ocak'ta hastaneye kaldırılan Erbakan'ın ilk başta 24 saat kalacağı açıklanmıştı. Ancak taburcu süresi hergün giderek uzadı.

Erbakan sol ayağında bir damar iltihaplanmasıyla hastaneye yatırılmıştı. Bu süreçte kendisini ziyaret etmek isteyenler ise Erbakan ile görüştürülmedi.

CENAZE SALI GÜNÜ
Recai Kutan Erbakan'ın ölüm haberini açıkladıktan sonra cenazesinin Salı günü İstanbul Fatih Camiinde olacağını açıkladı. Öğle namazının ardından Merkez Efendi aile kabristanına gömülecek.

ERDOĞAN: ALLAH ONDAN RAZI OLSUN
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan Erbakan'ın öğretmeye ve öğrenmeye kendisini adamış bir insan olduğunu söyledi. Erdoğan bir hoca, bir lider ve bir insan olarak genç nesillere güzel örnek olduğunu söyledi. Başbakan, "Allah ondan razı olsun. Ondan öğrendiklerimiz çok önemlidir. Saadet Partisi'nin başı sağolsun.

GÜL, FATİH ERBAKAN'A BAŞSAĞLIĞI DİLEDİ

Cumhurbaşkanlığı Basın Merkezi'nden yapılan yazılı açıklamaya göre, Cumhurbaşkanı Gül, Necmettin Erbakan'ın vefatı nedeniyle başsağlığı mesajı yayımladı.

Erbakan'ın vefatını derin bir üzüntüyle öğrendiğini belirten Cumhurbaşkanı Gül, büyük bir devlet, siyaset ve bilim adamını kaybetmenin üzüntüsünü yaşadıklarını ifade etti.

Türk siyasetinin önemli simalarından olan Necmettin Erbakan'ın bilgisi, birikimi, kişiliği, tecrübesi, ilkeleri, mücadele azmi ve unutulmaz hizmetleriyle halkın sevgisini ve takdirini kazanmış örnek bir lider olduğunu belirten Gül, mesajında şunları kaydetti:

''Aziz milletimizin başı sağolsun. Siyasette bulunduğum dönemde yakın tanıma ve uzun süre birlikte çalışma mutluluğuna eriştiğim Necmettin Erbakan, hiç şüphe yoktur ki yakın tarihimize damgasını vurmuştur. Hayatı boyunca üstlendiği tüm görevlerde millete hizmet etmeyi her şeyin üstünde tutan Prof. Dr. Necmettin Erbakan, Türkiye'nin her alanda gelişmesine ve kalkınmasına değerli katkılarda bulunmuştur.

Prof. Dr. Necmettin Erbakan'ı daima sevgi, saygı ve şükranla yad edeceğiz. Kendisine Allah'tan rahmet diliyor, ailesine, milletimize, Saadet Partisi camiasına ve tüm sevenlerine başsağlığı dileklerimi iletiyorum.''

DEMİREL: ERBAKAN BENİM OKUL ARKADAŞIMDIR

9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, vefat eden Saadet Partisi Genel Başkanı Necmettin Erbakan'ın okul arkadaşı ve meslektaşı olduğunu belirterek, ''Geçen 60 yıl içinde pek çok yakınlığımız olmuştur. Çeşitli siyasi hadiseler içinde beraber göründük. Son defa hastayken 7 Şubat günü Güven Hastanesinde kendisini ziyaret edip helalleşmiştim. Allah rahmet eylesin, üzüntülerimi ifade etmek istiyorum'' dedi.

"SİYASET DÜNYAMIZIN ÇINARLARINDAN BİRİYDİ"

CHP'den yapılan yazılı açıklamaya göre, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Saadet Partisi Genel Başkanı Erbakan'ın vefat haberini Eskişehir yolunda aldı.

Erbakan'ın ölümünden derin üzüntü duyduğunu belirten Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti:

''Siyaset dünyamızın çınarlarından biriydi. Ölümünden büyük üzüntü duydum. Saadet Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Necmettin Erbakan'a rahmet, Erbakan ailesine, Saadet Partisi yöneticileriyle, üyelerine, siyaset dünyasına ve Türkiye'ye başsağlığı diliyorum.''

ASİLTÜRK: İSYANLARA ÜZÜLÜYORDU

Yakın arkadaşı Oğuzhan Asiltürk de doktorların kendisine çalışmasını yasakladığı halde siyasete asla ara vermediğini belirtti.

Erbakan'ın 45 yıl birlikte çalıştığı Yasin Hatipoğlu'nun çok duygulu olduğu gözlemlendi. Hatipoğlu Erbakan'ın kaybının hem Türkiye'nin hem de dünya kaybı olduğunu anlattı. Ayrıca son dönemde Afrika ve Ortadoğu'da çıkan isyanların onu çok üzdüğünü ifade etti.

Hatipoğlu ayrıca Saadet Partisi'nde yaşanan son dönemdeki ayrılıkların da Erbakan'ı çok üzdüğünü söyleyerek, "Ancak bu onun manevi kişiliğini hiç etkilemedi" dedi.

KURTULMUŞ: KIRGIN DEĞİLDİK
HAS Parti Genel Başkanı Numan Kurtulmuş da Erbakan'dan çok şey öğrendiklerini anlattı. "Türkiye siyasi tarihine damga vurdu. Kendisi ile yakın çalışma arkadaşı olmaktan çok mutluydum. Kendisinin bize kattıkları çok büyüktür" yorumunu yaptı.

Kurtulmuş 28 Şubat sürecinde kimi oyunlarla nasıl devrildiğini belirterek ciddi şekilde haksızlıklara uğradığını da anlattı.

Kurtulmuş, Saadet Partisi'nde ayrılma döneminde ikisinini arasında hiçbir kırıklık olmadığını belirtti.

ILICAK: HAKSIZLIKLARA UĞRADI
Gazeteci Nazlı Ilıcak da üzgün olduğunu ve Erbakan'ı sevdiğini dile getirdi. Ilıcak, "Zaman zaman haksızlıklara uğradı. Ancak yetiştirdiği kadrolar bugün iktidara geldi" dedi.

Ilıcak Erbakan'ın kadınları da siyasete kattığını belirtti. Bunun önemini belirten Ilıcak, Erdoğan'ın kadının dünyalaşmasına yardım ettiğini açıkladı.

ÇEKİRGE: TÜRKİYE'Yİ İYİ BİLİRDİ
Fatih Çekirge de Necmettin Erbakan'ın siyasete gülümseme ve hicvi getirdiğini belirtti. Ayrıca uçakla yaptıkları gezilerde üstünden geçtikleri her gölü ve barajı bilecek kadar ülkeyi tanıdığını söyledi. Çekirge ayrıca Erbakan, Süleyman Demirel ve Turgut Özal'ın Türkiye'nin altyapısını kurduğunu ifade etti.

KÜÇÜKKAYA: ETKİLİ BİR İSİMDİ
İsmail Küçükkaya Erbakan'ın hitabetinin kimsede olmayacak kadar renkli olduğunu söyledi. Milli Görüşteki Milli kelimesini de Erbakan önemserdi" diyen Küçükkaya sözlerini şöyle sürdürdü; "Bir dönemi tanımlamadaki Demirel, Ecevit, Türkeş ve Erbakan isimlerinden, hatta bu dörtlünün en etkili isimlerindendi.

AKYOL: İSLMACILIĞI PARLAMENTER SİSTEME SOKTU
Taha Akyol da Erbakan için şunları söyledi; "Parlamenter sistem ve teknolojinin insanla birleşmesini sağladı. İslamcılığın ekonomi ve modern teknoloji ayrıca İslamcılığın parlamenter sistem ile birlikte olmasını sağladı."

SARIKAYA: MİLLİ BİR MUHAFAZAKARDI
2 ay önce Erbakan ile görüşen Muharrem Sarıkaya da Erbakan ile yaptığı son konuşmada 1970'lerdeki Necmettin Erbakan'ı karşısında gördüğünü açıkladı. Sarıkaya Erbakan'ı milli bir muhafazakar olarak açıkladı.

Erbakan ayrıca kendisinin yerine yeni isimlerin düşünüldüğünde ise, "Onlar daha çocuk. Bizim planlarımızı yiyorlar. Yakında bana gelip, ne yapacaklarını soracaklar" demiş.

Sarıkaya ayrıca Erbakan'ın siyasete devam etmediğini ancak halkın kendisini istediğini ifade ettiğini anlattı.

ŞENER: İTTİFAKLAR ÜZERİNE KONUŞUYORDUK
Hastane önünde açıklama yapan Abdüllatif Şener de herkese başsağlığı diledi. Şener, Kendileri Türkiye'de iyi şeylerin olmasını istedi. Ülkemizin güçlü ve büyük bir ülke olması için siyaset mücadelesi vermiştir. Siyasette ekol olduğunu da ortaya koymuştur" dedi.

Şener hastanede kalabalık olmaması için taziyelerin Saadet Partisi'nde alınacağını açıkladı.

Şener en son görüşmelerinde de ittifaklar üzerine konuşuklarını ifade etti.

HATİPOĞLU: ÜÇ İSTEĞİ VARDI
Yasin Hatipoğlu Erbakan'ın üç isteği olduğunu anlattı. Hatipoğlu şunları söyledi; "İlk olarak yaşanabilir bir ülke istiyordu.

İkincisi yeniden büyük Türkiye istiyordu. Eskiden büyük bir ülkeydi ama kenarından kırptılar. Yeniden büyük bir Türkiye istiyordu.

Üçüncü olarak ise yeni bir dünya düzeni istiyordu. Dünya bir bulgur kazanı gibi kaynıyor. İnsanların birbirlerine saygı gösterdiği yeni bir dünya düzeni istiyordu.

Son dönemde yaşanan halk isyanlarına üzülüyordu çünkü insan seviyordu. Her türlü insanı ırk, din, dil ve cinsiyet gözetmeden severdi"

BARLAS: SİYASETE YENİ BİR SOLUK GETİRDİ
Mehmet Barlas da Erbakan için, "Siyaset hayatımız Erbakan'a gereken değerini verecektir. Siyasi hayatımızı siyasal İslam'ı sokmuştur. Türk siyasetine yeni bir soluk getirmiştir. Erbakan'ın siyasal İslam'ı siyaset hayatına sokması Türkiye demokrasisinin daha sağlam olmasını sağladı.

Çok çalışırdı, gerçi bazı projeleri hayal projeleriydi ama önemli düşünceleri de vardı."

YILMAZ: 'KOMÜNİST PARTİ KURULMALI' DEDİ
Gazeteci Mehmet Yılmaz da, "Erbakan bir keresinde bize Komünist parti kurulmalı demiş ama yazmayın demişti. Biz de badem bıyıklı biri diyerek açıklamayı yazmıştık. Bir hafta sonrasında ise yanında taşıdığı kuruyemişlerden bize ikram ederek bir daha anlaşmayı bozarsanız vermem uyarısında bulunmuştu.

İslamcı ideolojiyi savunan kitlelerin normal siyasete girmesini sağladı. Onun sayesinde bu kitleler demokratik sistemin için de bulunabildi" dedi.

ÇAKIR: BAĞIMSIZLAR HAREKETİNİ BAŞLATTI
Ruşen Çakır, Erbakan ile uzaktan tanıştıklarını kendisiyle özel röpotajını sadece NTV'de Yazı İşleri programında yaptıklarını anlattı.

Çakır ayrıca hısım olduklarını, kardeşi ile halasının evli olduğunu ifade etti. Ancak buna karşın bile çok uzun süre konuşmadıklarını, en fazla 2-3 dakika konuştuklarını söyledi.

Çakır ayrıca Erbakan'ın "bir kısım gazeteciler", "kadayıfın altının kızarmasını bekliyoruz", "Glu glu dansı" gibi ilginç ve Türk siyasi hayatına giren sözleri olduğuna değindi.

Çakır, "Erbakan yoktan bir hareket başladı. Bağımsızlar hareketini başlattı" dedi.

Ruşen Çakır kendisinin dünya çapında bir makina mühendisi olduğuna değindi. Kendisinin dine çok vakıf olduğunu belirrti. Siyasi hayatta da bilgisinin çok fazla olduğunu ve bu üç unsurdan kendisine "hoca" dendiğini kaydetti.

Tabanında bağlılığın bu unsurlardan olduğunu belirten Çakır, kopmaların olduğunu ancak kopmalardan sonra başarısız olanın çok az olduğunu aktardı.

OKUYAN: İTTİFAK ÇALIŞMALARI YAPIYORDUK
Eski hapishane arkadaşlarından Yaşar Okuyan da, "Yarın Erbakan'ı ziyaret etmeyi düşünüyordum. Tam 40 yıl önce 1968'lerde tanıştık. Birinci ve İkinci Milliyetçi Cephe hükümetlerinde birlikte çalıştık. Sonra da tutukevinde 11 ay birlikte kaldık. Çok ilginç bir hukukumuz vardı.

Dava insanıydı. İnandıklarından dönmezdi ve espriliydi. Ona, 'Seninkiler ülkeyi maffediyor, neden iyi hoca olmadın' dediğim zaman bana, 'Bunlara verdiğim okusun çalışsın diye verdiğim kitapların arasına çizgi roman koymuşlar, nereden bileyim' cevabını vermişti.

İttifak çalışmalarımız vardı. 2007 seçimlerinde de ittifak olmalıyız demişti.

Bir gönül insanıydı. Son nefesine kadar siyasetten kopmadı" dedi.


View the original article here


This post was made using the Auto Blogging Software from WebMagnates.org This line will not appear when posts are made after activating the software to full version.

Erbakan'ın son isteği neydi?

ANKARA (ANKA) - Erbakan’ın hayatını kaybettiği Güven Hastanesi’ne partili ve çeşitli partilerden siyasilerin ziyaretleri sürüyor.

SP Genel Başkan Yardımcısı Oğuzhan Asiltürk yaptığı açıklamada; ailesiyle yapılan görüşmelerde Ankara’da resmi bir tören yapılmayacağını bildirdi.

ÖLÜM TARİHİNDEKİ İLGİNÇ TESADÜF

Haberin Devamı
mynetClientServer.write("gazete_580x50");

ERBAKAN'IN UNUTULMAZ SÖZLERİ

ACI HABERİ TOPLANTIDA ALDILAR - FOTO GALERİ

SON OLARAK BÖYLE GÖRÜNTÜLENMİŞTİ - FOTO GALERİ

Gazetecilerin, “Erbakan’ın vasiyeti miydi” şeklindeki sorusuna Asiltürk, kendi vasiyeti olduğunu ve sade bir tören istediğini söyledi.

CENAZE SALI GÜNÜ
Recai Kutan Erbakan'ın ölüm haberini açıkladıktan sonra cenazesinin Salı günü İstanbul Fatih Camiinde olacağını açıkladı. Öğle namazının ardından aile kabristanına gömülecek.

Erbakan için devlet töreni ise yapılmayacak. Erbakan'ın eski başbakanlardan olması nedeniyle bir devlet töreni yapılabileceği düşünülüyordu ancak bu törenin yapılmayacağı Saadet Partisi yetkililerince açıklandı.


Erbakanın Cenazesi Evinin Önüne Getirildi | video.mynet.com

Ölüm haberi toplantıda geldi     
Saadet Partisi (SP) Genel Başkanı Necmettin Erbakan’ın ölüm haberini toplantı sırasında alan Antalya İl Teşkilatı’ndaki partililer, büyük üzüntü yaşadı.

SP Antalya İl Teşkilatı, İl Divan Toplantısı için parti binasında toplandıkları sırada toplantı ortasında Genel Başkan Necmettin Erbakan’ın ölüm haberi geldi. Haber, salondaki partililer arasında büyük üzüntüye neden oldu. Gözyaşlarını tutumayan partililer, sık sık tekbir getirdi, Yasin ve dualar okudu. "Mekanın cennet olsun, hocam bizi bırakma, sen ölemezsin" seslerinin yükseldiği salonda kadın- erkek herkes gözyaşı döktü. Haber üzerine partililer il binasına akın etti.

Almanya Mili Görüş Teşkilatları Kurucusu Hasan Damar’ın konuşması ise ertelendi. Daha sonra SP İl Başkanı Galip Akın ve Hasan Damar taziyeleri kabul etti.


View the original article here


This post was made using the Auto Blogging Software from WebMagnates.org This line will not appear when posts are made after activating the software to full version.

İçki baskını, 4 polisi görevinden etti

ANKARA (ANKA) - Ankara’nın Emek Mahallesi’nde faaliyet gösteren bir market hakkında, herkesin görüp ulaşabileceği yerde alkollü içki teşhiri ve satışı yapıldığı gerekçesiyle tutanak tutan, biri Başkomiser olmak üzere 4 polis memuru görevlerinden uzaklaştırıldı.

Çankaya Kaymakamlığı yaptığı yazılı açıklamada, 25 Şubat’ta emniyet kuvvetlerinin Emek Mahallesinde faaliyet gösteren bir markete giderek, market sahibini alkollü içkilerin tezgah altında,müşterilerin bakıp göremeyeceği şekilde satılması konusunda uyardığını ve konu hakkında tutanak tutulduğunu belirterek, “Görevli ekibin, mevzuatı yanlış uygulayarak, görev ve yetkilerinin dışında hareket ettikleri görülmüş, yapılan bu yanlış uygulamada, kusuru olduğu tespit edilen, 1 Başkomiser ve 3 polis memuru hakkında soruşturma açılarak, 26 Şubat günü görevlerinden uzaklaştırılmışlardır” denildi.


View the original article here


This post was made using the Auto Blogging Software from WebMagnates.org This line will not appear when posts are made after activating the software to full version.

Askerden Erbakan için başsağlı mesajı

ANKARA (ANKA) - Eski Başbakanlardan Necmettin Erbakan'ın vefatı dolayısıyla bir mesaj yayınlayan Genelkurmay Başkanı Orgeneral Işık Koşaner, Erbakan için "Değerli bilim ve siyaset adamı olarak ülkemiye yaptığı büyük hizmetleri daima hatırlanacaktır" dedi.

Genelkurmay Başkanı Orgeneral Koşaner'in mesajında şu ifadelere yer verildi:

"Saadet Partisi Genel Başkanı ve eski başbakanlarımızdan Sayın Prof.Dr.Necmettin Erbakan'ın vefatını büyük bir üzüntüyle öğrenmiş bulunuyorum. Değerli bilim ve siyaset adamı olarak ülkemize yaptığı büyük hizmetleri daima hatırlanacaktır. Şahsım ve Türk Silahlı Kuvvetleri adına merhuma Tanrı'dan rahmet, kederli ailesine ve Ulusumuza başsağlığı dilerim."


View the original article here


This post was made using the Auto Blogging Software from WebMagnates.org This line will not appear when posts are made after activating the software to full version.

Başbakanlık boşanmaları araştırdı

Başbakanlık Aile ve Sosyal Araştırmalar Genel Müdürlüğü, boşanma nedenlerini araştırdı. Araştırmada Türk halkının yüzde 78’i evlilik törenlerinde resmi nikâhın yanında dini nikâh kıydırıyor. Araştırmadaki, “Eşinizle resmi boşanma olmadan önce, dini ritüellere göre boşandınız mı?” sorusuna verilen cevaplar değerlendirildiğinde ise dini nikâh yapan 940 kişinin arasında, resmi boşanma olmadan önce dini ritüellere göre boşanmayı gerçekleştirenlerin oranı, yüzde 24 olarak tespit edildi. 12 ilde 2000 yılı sonrası boşanan 657’si kadın, 543’ü erkek toplam bin 200 kişi üzerinde yapılan araştırmadan çıkan diğer sonuçlar şöyle:

EĞİTİME GÖRE BOŞANMA
Boşanma oranı yüzde 40 civarında lise ve dengi düzeyinde gerçekleşirken, üniversite düzeyindeki boşanmalar daha düşük çıktı. Boşananların yüzde 19.3’ü ilkokul, yüzde 16.8’i ise üniversite mezunu.

Boşananların yüzde 90’ı kentlerde yaşıyor. Evliliklerin çoğu, ilk 5 yıl içerisinde bitiyor. Boşanların çoğu, 2-5 yıl arasında evli kalıyor.

Boşananların evlenme biçimlerinde en yüksek oran, tanıştırılma ve bir süre flört etmiş olanlarda. Yüzde 36.7’si, “Tanıştırıldık ve flört ederek evlendik” derken, yüzde 20.5’i, “Görücü usulü evlendik” dedi.

AİLE İÇİ ŞİDDETİN ROLÜ
Boşanmış kadınlar yüksek oranda, eşlerinden şiddet gördüklerini belirtirken, erkekler de eşinin sesinin yükselttiğini mazeret gösteriyor. Kadınların yüzde 16’sı, dövülerek susturulduklarını söylüyor.

Boşanan çiftlerin yüzde 62.7’sinin çocuğu var. Boşananların yüzde 49.5’i tek çocuklu, yüzde 8.2’si ise 3 ve daha fazla çocuklu. Boşanmayı engelleyen en önemli faktör ise yüzde 57 ile “çocuk.”

Boşandıktan sonra evlenmeyen kadınların oranı yüzde 91, erkeklerin ise yüzde 84 çıktı. Kadınların yüzde 57.6’sı yeniden evlenmeye olumsuz yaklaşıyor, erkeklerin ise yüzde 64’ü tekrar evliliğe sıcak bakıyor.


View the original article here


This post was made using the Auto Blogging Software from WebMagnates.org This line will not appear when posts are made after activating the software to full version.

Kılıçdaroğlu, dünyanın merkezinde

ESKİŞEHİR (ANKA) Kılıçdaroğlu, parti otobüsüyle Eskişehir'den Ankara'ya dönüş yolunda Sivrihisar ilçesinin girişinde partililerce karşılandı. Kılıçdaroğlu, parti otobüsüyle ilçeyi dolaşarak halkı selamlarken Erbakan'ın vefatı nedeniyle otobüsten seçim şarkıları çalınmadı. Kılıçdaroğlu, Saadet Partisi Genel Başkanı Necmettin Erbakan'ın vefatı dolayısıyla partiye taziye ziyaretinde bulunacağı için Sivrihisar ziyaretini kısa tuttu. Kılıçdaroğlu, halkı selamladıktan sonra bir kahvehaneye girerek burada çay içti ve vatandaşların sorunlarını dinledi. Kahvehanede Kılıçdaroğlu'nun yanına Nasreddin Hoca kılığına girmiş bir çocuk oturdu.

Vatandaşlar ekonomik durumlarının kötülüğünden ve işsizlikten şikayet ederken Kılıçdaroğlu bu sorunları CHP iktidarında çözme sözü verdi. Bir vatandaş Kılıçdaroğlu'na "Hayatımda hep sağ partilere oy verdim ama bu seçimde oyum CHP'ye" derken başka bir vatandaş da "Sivrihisar'a gelen başbakan olur, inşallah sen de başbakan olacaksın" diye seslendi.

Kılıçdaroğlu, kahvehaneden çıktıktan sonra parti otobüsünden kısa bir konuşma yaptı. Kılıçdaroğlu, Türkiye'ye temiz siyaseti getireceğini ifade ederken "Dünyanın merkezinde olduğum için son derece memnunum" dedi. (ANKA)


View the original article here


This post was made using the Auto Blogging Software from WebMagnates.org This line will not appear when posts are made after activating the software to full version.

Erbakan'ın cenazesi salı günü İstanbul'da

ANKARA (ANKA)-Erbakan’ın Balgat’taki evinde taziyeleri kabul eden Saadet Partisi eski Genel Başkanı Recai Kutan, çıkışta gazetecilere açıklama yaptı. Kutan, açıklamasında Saadet Partisi Genel Başkanı Necmettin Erbakan’ın cenazesinin, Salı günü sabah saat 08.00’da özel bir uçakla İstanbul’a götürüleceğini belirtti. Kutan ayrıca üzgün olduklarını ifade ederek, Türk milletine ve İslam alemine başsağlığı diledi.

Yaklaşık 60 yıllık beraberlikleri bulunan Erbakan’ın büyük bir davanın sahibi olduğunu ifade eden Kutan, “Erbakan, büyük bir davanın sahibi olmasına karşılık çok sayıda haksızlığa ve zulme uğradı. Nitekim 1980 askeri darbesinin arkasından 10.5 ay süreyle tutukevinde kaldık. 5 yıl süreyle Mamak'taki mahkemelere taşındık ve orada da 5 tane parti kurma mecburiyetinde kaldık. Bir büyük davanın verdiği sorumluluk içinde Erbakan hocam bunların hepsini yaptı ve yapılan şeyler de boşa gitmiş değil. İnanarak samimiyetle ifade ediyorum ki Erbakan hocanın ve o arada arkadaşlarının yaptığı çalışmalar Türkiye'nin genel gidişini çok büyük ölçüde değiştirmiştir. Türkiye, bundan 20-25 yıl öncesinin Türkiye'si değil. Türkiye aslına dönmüştür, özüne dönme yolundadır. Bu itibarla hakikaten hocamız benim ölçülerime göre fevkalade değerli hizmetler yapmıştır, ama Allah'ın takdiri vefat etmiştir” şeklinde konuştu

Kutan, gazetecilerin “İstanbul’daki törenin ne zaman yapılacağı ve Erbakan’ın cenazesinin Ankara’dan ne zaman götürüleceğine” ilişkin sorusu üzerine, “Erbakan’ın cenazesi Salı günü sabah saat 08.00’da özel uçakla İstanbul’a gidecek. Öğle vakti Fatih Camiinde kılınacak cenaze namazının ardından aile mezarlığına defnedilecek” dedi.

Haberin Devamı
mynetClientServer.write("gazete_580x50");

Kutan, “Devlet töreni yapılmamasıyla ilgili” soruyu ise “Devlet töreni istemedi hoca” diye yanıtladı. “Kendi vasiyeti mi?” şeklindeki soruya Kutan, “Özel bir vasiyet yok, ancak şimdiye kadarki beyanlarında bu tip merasimleri arzu etmiyordu. Dolayısıyla aile de o istikamette bir karar verdi. Devlet töreni istenmedi” yanıtını verdi. (ANKA)


View the original article here


This post was made using the Auto Blogging Software from WebMagnates.org This line will not appear when posts are made after activating the software to full version.

Erdoğan'ı protestoya sert müdahale!

Başbakan’ın konuşma sırasında ayağa kalkan gençler "eğitim sistemini" protesto etti. Bu sırada korumalar 2 genç kıza müdahele etti. Başbakan Erdoğan, müdahale sırasında konuşmasına devam etti. Salonda bulanan öğrenciler, yaşananları şaşkınlıkla izledi.

FOTOĞRAFLAR İÇİN TIKLAYIN...

Bazı öğrencilerin yaşananlara alkış tuttuğu görüldü. Başbakan Erdoğan, "Bu tür toplantıları provoke etme anlayışına sahip yetişme tarzlarını anlamakta tabii mümkün değil" dedi. Başbakan’ın bu sözleri salondan büyük alkış aldı. 2 kız öğrenci ise karga tulumba dışarı çıkartıldı.

Haberin Devamı
mynetClientServer.write("gazete_580x50");

PROTESTOCU ARKADAŞLARLA GÖRÜŞTÜM

Başbakan Erdoğan, protestonun ardından yaptığı basın toplantısından değerlendirmelerde bulundu. Erdoğan "konuşmamızın başında müdahale yapılması şık değildi. Arkadaşlarımız kendilerini dışarı çıkardılar. Sonra 'alıp yanıma getirin' dedim, kendileriyle görüştüm. Tutarlı olmayan ifadeleri vardı. Tabii üzüldüm. Onların gündeminde yumurta var. ''Yumurta atmayacaktık' dediler. 'Yaptığınız iş yumurta atmanın farklı bir versiyonuydu' dedim. 'Ben tıp fakültesine girmek istiyorum ama giremiyorum, halim ne olacak' gibi istedikleri üniversiteye girememekle ilgili sorunlar ifade ettiler. Ben de istediğim üniversiteye giremedim ama ben protesto eylemine girmedim. Neresi isabet ettiyse oraya girdik. Dünyanın hiçbir yerinde de istediğiniz yere girmek mümkün değildir. Olay budur" diye konuştu.


Erdoğana Eğitim Sistemi Protestosu | video.mynet.com


View the original article here


This post was made using the Auto Blogging Software from WebMagnates.org This line will not appear when posts are made after activating the software to full version.

Türk askeri görünmez olacak!

Türk mühendisler, savunma sanayinde birçok ilkten sonra bir hayali gerçekleştirdi. Güneydoğu Anadolu'daki birliklerde görevli, terörle mücadele eden Türk askeri görünmez oldu. Tamamen Türk mühendisler tarafından üretilen "Gümüş" görünmez kumaşlar sayesinde Mehmetçik, uydu ya da radarlar tarafından tespit edilemeyecek. Hayalet üniformalar, geçen yıl itibariyle envantere girmeye başladı.

GECE KULLANILACAK

TSK'nın gece harekatlarında kullanılacak yüzde 99.9 saf gümüşten üretilen hayalet üniformalar, düşman unsurlar tarafından yer belirlemek için kullanılan termal kamera ve gece görüş dürbünlerine yakalanmıyor. Bu teknolojiyle gece harekatlarının başarısı 2 katına çıkacak. Gümüş kumaş, radyasyonun etkilerinden korunmak için sivil hayatta da kullanılıyor. Ceket ya da gömleklerin vücuda değen kısmına yerleştirilen Tex-Therm kumaş, özellikle cep telefonunun yaydığı radyasyon dalgalarının vücut ile temas etmesini engelliyor. Tex-Therm teknolojili kumaşlar alev geciktiricilik özelliği sayesinde, yanmaya karşı da dayanıklı, ayrıca zararlı haşerelere karşı korunmalı olması

Haberin Devamı
mynetClientServer.write("gazete_580x50");

SIRADA NESNELER VAR

Görünmez elbiseyi üreten Öztek firması, 8 yıldır bir başka proje üzerinde çalışıyor. Hacettepe Üniversitesi ile ortak yürütülen "Gizlem ağı" projesi nesnelerin de görünmez kılınmasını hedefliyor. "Gizlem ağı", nesnelerin şeklini değiştirerek göz yanılsaması sağlıyor. Örneğin bir tank, ağaç olarak görünüyor. Askeri araçlar, radarlar tarafından tespit edilemiyor. Multispektral Kamuflaj adı verilen teknoloji ABD, Almanya ve Fransız ordularında da kullanılıyor.


View the original article here


This post was made using the Auto Blogging Software from WebMagnates.org This line will not appear when posts are made after activating the software to full version.

Necmettin Erbakan öldü

Saadet Partisi Genel Başkanı Necmettin Erbakan vefat etti. Erbakan hastanede tedavi altındaydı.


Ankara'da tedavisi devam eden Saadet Partisi Genel Başkanı ve eski başbakanlardan Necmettin Erbakan vefat etti.
Ankara'da Güven Hastanesi'nde tedavi altında olan Erbakan'ın ölüm haberinin ardından Saadet Partililer Erbakan'ın evine ve Genel Merkeze akın etmeye başladı. SP Genel Merkezinde Erbakan'ın oğlu Fatih Erbakan taziyeleri kabul ediyor.

Erbakan sol ayağında bir damar iltihaplanmasıyla hastaneye yatırılmıştı. Bu süreçte kendisini ziyaret etmek isteyenler ise Erbakan ile görüştürülmedi.
CENAZE SALI GÜNÜRecai Kutan Erbakan'ın ölüm haberini açıkladıktan sonra cenazesinin Salı günü İstanbul Fatih Camiinde olacağını açıkladı. Öğle namazının ardından Merkez Efendi aile kabristanına gömülecek.
ERDOĞAN: ALLAH ONDAN RAZI OLSUNBaşbakan Recep Tayyip Erdoğan Erbakan'ın öğretmeye ve öğrenmeye kendisini adamış bir insan olduğunu söyledi. Erdoğan bir hoca, bir lider ve bir insan olarak genç nesillere güzel örnek olduğunu söyledi. Başbakan, "Allah ondan razı olsun. Ondan öğrendiklerimiz çok önemlidir. Saadet Partisi'nin başı sağolsun.
GÜL, FATİH ERBAKAN'A BAŞSAĞLIĞI DİLEDİ
Cumhurbaşkanlığı Basın Merkezi'nden yapılan yazılı açıklamaya göre, Cumhurbaşkanı Gül, Necmettin Erbakan'ın vefatı nedeniyle başsağlığı mesajı yayımladı.
Erbakan'ın vefatını derin bir üzüntüyle öğrendiğini belirten Cumhurbaşkanı Gül, büyük bir devlet, siyaset ve bilim adamını kaybetmenin üzüntüsünü yaşadıklarını ifade etti.
Türk siyasetinin önemli simalarından olan Necmettin Erbakan'ın bilgisi, birikimi, kişiliği, tecrübesi, ilkeleri, mücadele azmi ve unutulmaz hizmetleriyle halkın sevgisini ve takdirini kazanmış örnek bir lider olduğunu belirten Gül, mesajında şunları kaydetti:
''Aziz milletimizin başı sağolsun. Siyasette bulunduğum dönemde yakın tanıma ve uzun süre birlikte çalışma mutluluğuna eriştiğim Necmettin Erbakan, hiç şüphe yoktur ki yakın tarihimize damgasını vurmuştur. Hayatı boyunca üstlendiği tüm görevlerde millete hizmet etmeyi her şeyin üstünde tutan Prof. Dr. Necmettin Erbakan, Türkiye'nin her alanda gelişmesine ve kalkınmasına değerli katkılarda bulunmuştur.
Prof. Dr. Necmettin Erbakan'ı daima sevgi, saygı ve şükranla yad edeceğiz. Kendisine Allah'tan rahmet diliyor, ailesine, milletimize, Saadet Partisi camiasına ve tüm sevenlerine başsağlığı dileklerimi iletiyorum.''
DEMİREL: ERBAKAN BENİM OKUL ARKADAŞIMDIR
9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, vefat eden Saadet Partisi Genel Başkanı Necmettin Erbakan'ın okul arkadaşı ve meslektaşı olduğunu belirterek, ''Geçen 60 yıl içinde pek çok yakınlığımız olmuştur. Çeşitli siyasi hadiseler içinde beraber göründük. Son defa hastayken 7 Şubat günü Güven Hastanesinde kendisini ziyaret edip helalleşmiştim. Allah rahmet eylesin, üzüntülerimi ifade etmek istiyorum'' dedi.
"SİYASET DÜNYAMIZIN ÇINARLARINDAN BİRİYDİ"
CHP'den yapılan yazılı açıklamaya göre, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Saadet Partisi Genel Başkanı Erbakan'ın vefat haberini Eskişehir yolunda aldı.
Erbakan'ın ölümünden derin üzüntü duyduğunu belirten Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti:
''Siyaset dünyamızın çınarlarından biriydi. Ölümünden büyük üzüntü duydum. Saadet Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Necmettin Erbakan'a rahmet, Erbakan ailesine, Saadet Partisi yöneticileriyle, üyelerine, siyaset dünyasına ve Türkiye'ye başsağlığı diliyorum.''
ASİLTÜRK: İSYANLARA ÜZÜLÜYORDU
Yakın arkadaşı Oğuzhan Asiltürk de doktorların kendisine çalışmasını yasakladığı halde siyasete asla ara vermediğini belirtti.
Erbakan'ın 45 yıl birlikte çalıştığı Yasin Hatipoğlu'nun çok duygulu olduğu gözlemlendi. Hatipoğlu Erbakan'ın kaybının hem Türkiye'nin hem de dünya kaybı olduğunu anlattı. Ayrıca son dönemde Afrika ve Ortadoğu'da çıkan isyanların onu çok üzdüğünü ifade etti.
Hatipoğlu ayrıca Saadet Partisi'nde yaşanan son dönemdeki ayrılıkların da Erbakan'ı çok üzdüğünü söyleyerek, "Ancak bu onun manevi kişiliğini hiç etkilemedi" dedi.
KURTULMUŞ: KIRGIN DEĞİLDİKHAS Parti Genel Başkanı Numan Kurtulmuş da Erbakan'dan çok şey öğrendiklerini anlattı. "Türkiye siyasi tarihine damga vurdu. Kendisi ile yakın çalışma arkadaşı olmaktan çok mutluydum. Kendisinin bize kattıkları çok büyüktür" yorumunu yaptı.
Kurtulmuş 28 Şubat sürecinde kimi oyunlarla nasıl devrildiğini belirterek ciddi şekilde haksızlıklara uğradığını da anlattı.
Kurtulmuş, Saadet Partisi'nde ayrılma döneminde ikisinini arasında hiçbir kırıklık olmadığını belirtti.
ILICAK: HAKSIZLIKLARA UĞRADIGazeteci Nazlı Ilıcak da üzgün olduğunu ve Erbakan'ı sevdiğini dile getirdi. Ilıcak, "Zaman zaman haksızlıklara uğradı. Ancak yetiştirdiği kadrolar bugün iktidara geldi" dedi.
Ilıcak Erbakan'ın kadınları da siyasete kattığını belirtti. Bunun önemini belirten Ilıcak, Erdoğan'ın kadının dünyalaşmasına yardım ettiğini açıkladı.
ÇEKİRGE: TÜRKİYE'Yİ İYİ BİLİRDİFatih Çekirge de Necmettin Erbakan'ın siyasete gülümseme ve hicvi getirdiğini belirtti. Ayrıca uçakla yaptıkları gezilerde üstünden geçtikleri her gölü ve barajı bilecek kadar ülkeyi tanıdığını söyledi. Çekirge ayrıca Erbakan, Süleyman Demirel ve Turgut Özal'ın Türkiye'nin altyapısını kurduğunu ifade etti.
KÜÇÜKKAYA: ETKİLİ BİR İSİMDİİsmail Küçükkaya Erbakan'ın hitabetinin kimsede olmayacak kadar renkli olduğunu söyledi. Milli Görüşteki Milli kelimesini de Erbakan önemserdi" diyen Küçükkaya sözlerini şöyle sürdürdü; "Bir dönemi tanımlamadaki Demirel, Ecevit, Türkeş ve Erbakan isimlerinden, hatta bu dörtlünün en etkili isimlerindendi.
AKYOL: İSLMACILIĞI PARLAMENTER SİSTEME SOKTUTaha Akyol da Erbakan için şunları söyledi; "Parlamenter sistem ve teknolojinin insanla birleşmesini sağladı. İslamcılığın ekonomi ve modern teknoloji ayrıca İslamcılığın parlamenter sistem ile birlikte olmasını sağladı."
SARIKAYA: MİLLİ BİR MUHAFAZAKARDI2 ay önce Erbakan ile görüşen Muharrem Sarıkaya da Erbakan ile yaptığı son konuşmada 1970'lerdeki Necmettin Erbakan'ı karşısında gördüğünü açıkladı. Sarıkaya Erbakan'ı milli bir muhafazakar olarak açıkladı.
Erbakan ayrıca kendisinin yerine yeni isimlerin düşünüldüğünde ise, "Onlar daha çocuk. Bizim planlarımızı yiyorlar. Yakında bana gelip, ne yapacaklarını soracaklar" demiş.
Sarıkaya ayrıca Erbakan'ın siyasete devam etmediğini ancak halkın kendisini istediğini ifade ettiğini anlattı.
ŞENER: İTTİFAKLAR ÜZERİNE KONUŞUYORDUKHastane önünde açıklama yapan Abdüllatif Şener de herkese başsağlığı diledi. Şener, Kendileri Türkiye'de iyi şeylerin olmasını istedi. Ülkemizin güçlü ve büyük bir ülke olması için siyaset mücadelesi vermiştir. Siyasette ekol olduğunu da ortaya koymuştur" dedi.
Şener hastanede kalabalık olmaması için taziyelerin Saadet Partisi'nde alınacağını açıkladı.
Şener en son görüşmelerinde de ittifaklar üzerine konuşuklarını ifade etti.
HATİPOĞLU: ÜÇ İSTEĞİ VARDIYasin Hatipoğlu Erbakan'ın üç isteği olduğunu anlattı. Hatipoğlu şunları söyledi; "İlk olarak yaşanabilir bir ülke istiyordu.
İkincisi yeniden büyük Türkiye istiyordu. Eskiden büyük bir ülkeydi ama kenarından kırptılar. Yeniden büyük bir Türkiye istiyordu.
Üçüncü olarak ise yeni bir dünya düzeni istiyordu. Dünya bir bulgur kazanı gibi kaynıyor. İnsanların birbirlerine saygı gösterdiği yeni bir dünya düzeni istiyordu.
Son dönemde yaşanan halk isyanlarına üzülüyordu çünkü insan seviyordu. Her türlü insanı ırk, din, dil ve cinsiyet gözetmeden severdi"
BARLAS: SİYASETE YENİ BİR SOLUK GETİRDİ
Mehmet Barlas da Erbakan için, "Siyaset hayatımız Erbakan'a gereken değerini verecektir. Siyasi hayatımızı siyasal İslam'ı sokmuştur. Türk siyasetine yeni bir soluk getirmiştir. Erbakan'ın siyasal İslam'ı siyaset hayatına sokması Türkiye demokrasisinin daha sağlam olmasını sağladı.
Çok çalışırdı, gerçi bazı projeleri hayal projeleriydi ama önemli düşünceleri de vardı."
YILMAZ: 'KOMÜNİST PARTİ KURULMALI' DEDİGazeteci Mehmet Yılmaz da, "Erbakan bir keresinde bize Komünist parti kurulmalı demiş ama yazmayın demişti. Biz de badem bıyıklı biri diyerek açıklamayı yazmıştık. Bir hafta sonrasında ise yanında taşıdığı kuruyemişlerden bize ikram ederek bir daha anlaşmayı bozarsanız vermem uyarısında bulunmuştu.
İslamcı ideolojiyi savunan kitlelerin normal siyasete girmesini sağladı. Onun sayesinde bu kitleler demokratik sistemin için de bulunabildi" dedi.
ÇAKIR: BAĞIMSIZLAR HAREKETİNİ BAŞLATTIRuşen Çakır, Erbakan ile uzaktan tanıştıklarını kendisiyle özel röpotajını sadece NTV'de Yazı İşleri programında yaptıklarını anlattı.
Çakır ayrıca hısım olduklarını, kardeşi ile halasının evli olduğunu ifade etti. Ancak buna karşın bile çok uzun süre konuşmadıklarını, en fazla 2-3 dakika konuştuklarını söyledi.
Çakır ayrıca Erbakan'ın "bir kısım gazeteciler", "kadayıfın altının kızarmasını bekliyoruz", "Glu glu dansı" gibi ilginç ve Türk siyasi hayatına giren sözleri olduğuna değindi.
Çakır, "Erbakan yoktan bir hareket başladı. Bağımsızlar hareketini başlattı" dedi.
Ruşen Çakır kendisinin dünya çapında bir makina mühendisi olduğuna değindi. Kendisinin dine çok vakıf olduğunu belirrti. Siyasi hayatta da bilgisinin çok fazla olduğunu ve bu üç unsurdan kendisine "hoca" dendiğini kaydetti.
Tabanında bağlılığın bu unsurlardan olduğunu belirten Çakır, kopmaların olduğunu ancak kopmalardan sonra başarısız olanın çok az olduğunu aktardı.



Kavak Yelleri bitiyor mu?



“Kavak Yelleri” ekibi, dizinin 150’nci bölümünü önceki akşam Beyoğlu’ndaki Zarifi Restoran’da kutladı.


Dizi setinde tanışıp aşk yaşamaya başlayan ancak geçtiğimiz aylarda ayrılık dedikodusuyla gündeme gelen Pelin Karahan ve İbrahim Kendirci, mekândan kol kola ayrıldı.                        

Pasta kesip göbek atan ekipten Dağhan Külegeç, “Yeni sezonda dizimiz büyük ihtimalle yayınlanmayacak” diyerek hayranları üzen haberi verdi.



Resimler için ;
KAVAK YELLERİ EKİBİ KUTLAMA YAPTI (FOTO-GALERİ)

http://haberler2.blogspot.com